English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Ilerleme

Ilerleme traducir español

3,647 traducción paralela
Bir öğrencide çok önemli ilerleme kaydettim.
He hecho progresos con un estudiante.
- Öğrencilerde ilerleme kaydediyorum. Ama böyle şeyler yapınca... Kusura bakma.
* Estoy progresando con los estudiantes. * pero cuando haces cosas como estas, lo siento... cuenco.
Sherlock oldukça ilerleme kaydetti, ancak yine de hassas.
Sherlock ha hecho progresos, pero es frágil.
Hala bir ilerleme...
Todavía no puedo hacer el contacto...
Canının yandığını ve hiç ilerleme olmuyormuş gibi hissettiğini biliyorum. Fakat cesur olman, sonuna kadar zorlaman ve inanman gerek.
Y sé... sé que duele... y que sientes que no puedes más, pero este es el momento de que seas valiente y te obligues a seguir y a tener fe.
- Çok ilerleme kaydettin.
- Ha sido un largo camino.
Bence artık onları okumak ve ne kadar ilerleme kaydetmişsiniz görmek için harika bir zaman.
Creo que ahora es buen momento para leerlas y ver cuánto han avanzado.
"Sadece, seninle gurur duyduğumu bilmeni istiyorum ve eğer herhangi bir ilerleme kaydettiysen tam bir başarısın."
Solamente quiero decirte que estoy orgulloso de ti y si has tenido algún progreso eres todo un éxito.
Yani senin de hayatında pek bir ilerleme olmamış.
Así que tu vida no ha progresado mucho desde entonces.
Bunu yapmaya çalışan tüm ilerleme akımının insanlara muhtemelen var olmayan şeylere muhtaç olmayacakları bir noktaya ulaşana kadar eğitim alma fırsatı vermeye çalışması kayda değer bir iş.
Todo el movimiento de intentar hacer esto, darle a las personas la oportunidad de ser educadas hasta un punto en el que no se deban inclinar sobre cosas que no estén ahí es una causa que vale la pena.
Bütün birimlerin amirlerini bir araya topluyorlarsa bir ilerleme yok demektir.
Cuando quieren a todos los Jefes de División a la vez, significa que no sucede nada.
Hükümetlerin yeterince ilerleme kaydetmediğini keşfettik. Bu yüzden CE-5 protokollerini uygulayan insanların hareketimizi oluşturmasına ve hükümetlerin yapmadıklarını yapmalarına karar verdik.
Los gobiemos, hemos descubierto, no han ido lo suficientemente lejos, así que hemos decidido como personas usar los protocolos CE-5 para formar nuestro propio movimiento y hacerlo que los gobiernos no han estado haciendo.
Umarım Abby onları incelemede biraz ilerleme kaydetti.
Con suerte Abby habrá hecho algún progreso analizándolas.
18 ekipten sadece 6 tanesi ilerleme kaydedebildi.
De los 18 grupos, sólo seis logrado abrirse paso.
Girişimimiz yolunda bu, büyük bir ilerleme kaydedecek, direnmeliyiz.
mundo... tecnología... Comenzaré...
Kanımca Karakolunuz çok büyük bir ilerleme kaydetmiş.
En ese caso la opinión que tengo de su estación acaba de mejorar dramáticamente.
Patronun olarak benimle yaptığın bu görüşmelerde epey ilerleme kaydettin.
Creo que lograste una buena relación conmigo como jefe.
Bu Savaş Dünyası'na bir ilerleme tüpü ya da geçit açabilir ve dönüşü de sağlayabilir.
Abre un Boom túnel, o portal a Mundoguerra y de vuelta.
Kaliteli, sofistike ve şehirli beyefendiler için bir blog ve "günün ereksiyon esprisi" ni koyamadıkça bir ilerleme yaşamaz!
Para los adinerados, sofisticados, caballeros urbanos, y nunca va a despegar si no puedo publicar la broma de erección del día.
Ama ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum.
Pero creo que estamos haciendo progresos.
Çok büyük ilerleme katetmişsin ve kapatma konuşmanı duymak için sabırsızlanıyoruz.
Bueno, obviamente has recorrido un largo camino, y no podríamos estar más emocionados de escuchar tu promesa final de la sobriedad.
İnanılmaz ilerleme yapan genç bir adam.
Un joven que ha hecho un gran progreso.
O olağanüstü bir ilerleme yapmıştı.
Estaba haciendo... un gran progreso.
Bize bir şeyler söyler misiniz soruşturma ile ilgili herhangi bir ilerleme oldu mu?
- ¿ Es capaz de decirnos... si ha habido algún progreso con la investigación?
Şimdi işi yarım bırakma konusunda uzman olduğumu biliyorum ama bunun ilerleme konusunda bizi ortak yaptığına oldukça eminim.
Ahora sé que me especialicé en abandonar, pero estoy seguro que nuestros socios seguirán adelante.
Araştırmada bir ilerleme var mı?
¿ Algún avance en la investigación?
Adrian bizimle yaşamaya başladıktan sonra muazzam ilerleme kaydetti.
Adrián hizo enormes progresos desde que vino a vivir con nosotros.
Soruşturmada ilerleme kaydeden sadece sen değilsin.
No eres la única que está haciendo progresos en su investigación.
Bu "ilerleme kaydetmek" ten daha fazlası.
Eso es más que hacer "algunso progresos".
Anlaşılan ikimiz de elenen kızdan nefret ediyormuşuz, yani, biraz ilerleme var.
Resulta que las dos odiábamos a la chica que han echado, así que... veo cierto progreso.
En azından birileri ilerleme kaydediyor.
Al menos alguien está progresando.
Kensi ve Deeks Javier konusunda ilerleme kaydediyormuş.
Suena como si Kensi y Deeks estuviesen progresando con Javier.
Meşgulüm. - Çalışmada ilerleme...
El estudio se está expand...
Görünüşe göre ilerleme kaydettik.
Parece ser un progreso.
Vücudunda dairesel izler olmayan ve kesilmemiş bir kadın kurban. O kadar iri ve büyük hedeflerden sonra böyle kolay bir kurbana da geçemez. Bu bir ilerleme de olamaz.
Víctima femenina sin mutilación o marcas circulares.
Şimdi ilerleme zamanı.
Es momento de dejarlo marchar.
O zamandan beri büyük ilerleme kaydedildi tatlım.
Hemos mejorado mucho desde entonces.
Elbise hırsızıyla bir ilerleme kaydediyor musunuz?
¿ Has tenido algún progreso con la ladrona de vestidos?
Merkezde Yeni Demokratlar ilerleme belirtileri gösteriyor,.. ... sekiz-dokuz koltuk alacak gibi görünüyorlar.
Hay un aumento para Los Nuevos Demócratas, con 8 a 9 plazas.
Birlik Partisi ilerleme kaydediyor ve merkezde Yeni Demokratlar yerlerini sağlamlaştırıyor gibiler. Orta Yol ise kan kaybediyor. İyi akşamlar.
Unión Solidaridad gana escaños, Los Nuevos Demócratas van bien... mientras que los Moderados parecen estar cayendo.
İlerleme kaydettiğini söyledin.
- Vale. Dijiste que conseguiste progresos.
İlerleme diyordun.
Dijiste que habías conseguido progresos.
İlerleme bu.
Progreso.
İlerleme kaydedebileceğimiz ve bu tür şeylerin sana birden bire daha anlamlı geleceği bir an olabilir mi?
¿ Hay momentos en los que hacemos avances y las cosas cobran un poco más de sentido para usted?
- İlerleme kaydettim.
- Tuve un gran avance.
İlerleme raporunu bekliyorum.
Esperando informe de progreso.
İlerleme yavaş.
El progreso es lento.
- İlerleme kaydediyoruz.
Estamos haciendo algunos progresos.
İlerleme kaydediyorum galiba.
Debo estar haciendo algún progreso.
İlerleme kaydediyorum Will.
Estoy haciendo progresos, Will.
İlerleme kaydediyor.
Está progresando.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]