Ipucu traducir español
7,641 traducción paralela
Sam'le ilgili bir ipucu bulmuşlar.
Tienen una pista sobre Sam.
Bir ipucu, beyin yemeği seviyorum.
Pista, come cerebros.
Nasıl ipucu yakalayacaklar?
¿ Cómo tendrán sus pies? ¿ Cómo reaccionaran?
- O şüpheli ile ilgili bir ipucu buldum.
Tengo una pista del sospechoso.
- Resmi kayıtlarda ipucu arıyorsunuz.
Están haciendo la evidencia escrita.
Bajrang Bali, bana bir ipucu ver.
Bajrang Bali, ya me diste el indicio..
Elimizde sağlam kanıt veya ipucu olsa, buraya gelmezdik.
Quiero decir, si tuviéramos alguna prueba o pista concluyente no estaríamos aquí.
Şimdi, izini sürdüğümüz birkaç ipucu var.
Ahora, estamos detrás de algunas pistas.
Hafızamdaki en derin oyukları kontrol ediyorum. Kayıp bir servetin yerine dair bir ipucu arıyorum.
Explorando los más profundos recovecos de mi memoria para encontrar una pista... del paradero de una jodida fortuna.
- O bize bir ipucu buldu. - Evet.
Nos dio un arresto. ¿ Hay pruebas
Bak, kötü bir başlangıç yaptık ama iyi çocuğa benziyorsun o yüzden sana bir ipucu vereyim.
Esto es el futuro. Mira, tú y yo empezamos con mal pie, pero pareces un buen chico, así que deja que te dé un consejo.
Toprağın sunduğu ne olursa olsun almak zorundaydık ve birkaç yararlı ipucu da aldım.
Teníamos que aprovechar cualquier cosa que ofreciera la tierra. Aprendí unos cuantos trucos útiles.
McQueen'le ilgili bir ipucu bulduk.
Tenemos una pista sobre McQueen.
Matthias'ın gönderdiği e-postayı izleyip adresle alakalı bir ipucu buldum.
He seguido un rastro hasta la dirección donde Matthias enviaba los emails.
Yeni ipucu... Bu yangın evin içindeki insanlarla yakılmış. çocuklar varken.
Algo nuevo... el incendio comenzó con gente en la casa.
Sana bir ipucu vereceğim.
Voy a darte un consejito.
Sana bir ipucu vereceğim.
Os daré una pista.
Aynı sebepten katilin müessir fiili kim olduğuna dair ipucu olabilir.
El modo de mutilar del asesino puede ser una visión de quién podría ser.
Katili tanıdığını öğrendim. Caninin nereye saklanmış olabileceğine dair ipucu verir dedim.
Tengo entendido que conocían al asesino, y me pregunto si podrían darme pistas de dónde se escondería el criminal.
Bir ipucu için 200 dolar ödedim, ve zararımı karşılayacağıma eminim.
Pagué $ 200 por información, y seguro que obtendré mi reembolso.
Harika bir ipucu.
Es una gran pista.
Warrant ücreti ve ipucu eksi Rack'ın % 10'luk payı. Ve kazadaki hasar payını da çıkarıyoruz. Beş paramız kalmıyor.
Pago de la orden y propina, menos el 10 por ciento de la coalición en toda gratificación, y menos la importante factura por daños en Qresh... y estamos forrados.
Bazen aklıma gelen bir ipucu ile gece yarısı uyanıyorum.
A veces me despierto en la mitad de la noche con algún destello en mi mente, una nueva pista.
Hiç ipucu yok.
No tienen ninguna pista.
Bize ipucu ver.
Danos algo con lo que seguir.
İlk ipucu :
Primer consejo :
İki tarafın elinde de hiçbir ipucu yok.
Tanto de unos como de otros, seguimos exactamente con ninguna pista.
Bize hedefimizin kimliğine dair en ufak bir ipucu verecek hiçbir garipliğe rastlamadım.
No he encontrado nada raro o distintivo que nos pueda dar una pista para identificar a nuestro objetivo.
- Size bir ipucu vereyim.
Te daré una pista.
Tam olarak umut ettiğim dava çözecek türden bir ipucu değil.
No es exactamente la pista sin precedentes que estaba esperando.
Bir işçi ya da iş arkadaşını. Mektuplardan bir ipucu var mı?
Como alguien de mantenimiento o un compañero. ¿ Alguna pista de las cartas?
Eğer işe yarayacaksa ona bir kaç ipucu verebilirim.
Puedo darle algunos consejos si crees que va a ayudar.
Nina bir ipucu buldu.
Nina encontró la fuga.
Alan aradı, çalınan meteor parçasıyla ilgili bir ipucu bulduk.
Alan me llamó. Tenemos una pista del meteorito robado.
Leland'ın yapacaklarıyla ilgili ipucu bulamazsak bir mahşer atlısı daha mührünü kıracak.
Si no conseguimos una pista de lo que Leland trama, otro Jinete romperá su sello.
Bir ipucu yakaladık.
Tenemos una pista.
Hadi, D'av, bize nerede olduğuna dair ipucu ver.
Vamos D ´ av, dános una idea de donde estás.
Arkadaşımı kimin öldürdüğüne dair elinizde herhangi bir ipucu var mı?
¿ Tienen alguna pista de quién mató a mi amigo?
- O gerçekten güzel bir ipucu.
Es un gran consejo.
Cornell delil yok ettiğine dair bir ipucu üzerinde çalışıyor olabilir.
Cornell debe estar trabajando en alguna pista de que tú tiraste evidencia.
Bir-iki ipucu vereyim önce.
Dejadme daros algunos consejos.
İki haftadır herhangi bir ipucu bulamadık.
- Y no tuvimos pistas en 2 semanas.
Başka bir ipucu bulmaya çalış.
Busca alguna otra pista.
- İpucu için teşekkürler.
Gracias por el consejo.
İki olmasından iyidir ama bu bizi fahişenin olayına döndürür. İpucu yok, şüpheli yok.
Bueno, supongo que es mejor que dos, pero eso nos deja otra vez en el mundo de la camarera sin pistas ni sospechosos.
İpucu var mı?
¿ Tienen alguna pista?
- İpucu verebilir misin?
- ¿ Algún consejo?
İpucu vereyim.
Te daré una pista.
Epey iyi ipucu olurdu.
Eso sería un claro indicativo.
Sen şu bedava "Arrow İpucu Hattı" kurana dek şehirdeki manyakların bu kadar çok olduğunu bilmiyordum.
Vale, no tenía ni idea de la gran cantidad de locos habían en esta ciudad hasta que abriste esa línea para pistas sobre Arrow.
Bak, önemsediğim biri tehlikede ve ona yardım edebilmem için elimde olan tek ipucu sensin. Gitmem gerek. Hayır.
Debo irme.