English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Iskocya

Iskocya traducir español

1,687 traducción paralela
Ama İskoçya'daydı
¡ Pero si estaba en Escocia!
İskoçya'daydı ama şimdi Paris'te. Bu sabah gitti
Estuvo en Escocia y ahora está en París.
Yakın bir zamanda ve bundan kastım geçen Pazartesi 5 kişinin ölümü ve Catherine Weaver'ın kızı İskoçya vatandaşı Savannah Weaver'ın kaçırılmasıyla sonuçlanan bir çatışmaya girdiniz ve bu olayı hem federal hem de uluslararası bir hâle getirdiniz.
Recientemente, y hablo de este lunes, participó en un tiroteo, resultando cinco muertos y secuestrando a Savannah Weaver, hija de Catherine Weaver y de un ciudadano escocés, convirtiendo este incidente en un asunto federal e internacional.
Memleketi İskoçya'yı özlemiş.
Echa de menos su patria escocesa.
Tam pes etmek üzereydim ki birden karşıma çıktı. İskoçya.
Y estaba a punto de rendirme cuando ahí está.
Kuzey iskoçya'daki bu kayalara bir bakın.
Miren estas rocas en el norte de Escocia.
Bir yerlerde var olsalardı İskoçya'da olurlardı.
Si ellos están en algún lugar, están en las tierras altas de Escocia.
Kings Üniversitesi, Aberdeen, İskoçya.
Universidad Aberdeen, Escocia.
Fransa büyükelçimiz, Marie'den övgüyle söz ediyor. Aslında kendisi İskoçya Kralı ile sözlü gibiymiş ama.
Nuestro embajador en Francia elogia a la última aunque parece que está mitad comprometida al Rey de Escocia.
Onun İskoçya Kralı ile evlilik anlaşması yapıldı.
Que se casará con el Rey de Escocia, ya está todo arreglado.
Efendilerine söyle, onun için salak, aciz kuzenim İskoçya Kralının yapacağının iki katını yapabilirim. Olur.
Diga a su Maestro que le puedo dar dos veces más, que mi idiota y enfermizo sobrino, el Rey escocés.
İskoçya Kralı ile evlenmiş.
Ella ya se casó con el Rey de Escocia.
İskoçya, İspanya, Hollanda.
Escocia, España, Países Bajos...
İskoçya Kraliçesi Mary, bir Narwhal balinasının boynuzundan kroket sopası yaptırmış.
Mary, el bate de croquet de la Reina de Escocia fue hecho de un cuerno petrificado de narval.
Yalnızca ben, İskoçya'ya.
Sólo yo, a Escocia.
Scotch, "y" den önce "e" siz yazılır ( whisky ) ve İskoçya'da damıtılır,.
Scotch es Whisky sin la "e" antes de la "y", y se destila en Escocia.
İskoçya'daki bir çiftlik okyanusun gücünden yararlanıyor.
Las granjas en las afueras de Escocia utilizan energía del océano.
Çay yaptım çünkü biz dostuz, ahbabız, kankayız. Birbirimiz için çay yaparız veya İskoçya'daki bir düğüne gidip evli numarası yaparız.
Lo hice porque somos compañeros o ir a Escocia para asistir a una boda, mientras fingimos estar casados.
- Hayır, İskoçya ile ilgili kısımda?
- No, la parte sobre Escocia.
Oyun bitti. Ben İskoçya diyorum.
Dije "Scotland".
O halde, o saraylı adımlarıyla valiyi es geçip, zamanında beraber İskoçya'da golf oynadığı senatöre yanaştığında yüzünün alacağı hali gerçekten görmeyi isterim.
Bien, entonces odiaría ver tu cara Cuando su alteza real camine justo delante de ella y salude al senador porque ellos jugaron al golf juntos en Escocia.
Büyük büyük babamız İskoçya'dan buraya geldiğinde burayı kendi elleriyle inşa etmiş.
Nuestros bisabuelos vinieron de Escocia y la construyeron con sus manos.
Natalie bütün gün İskoçya kraliçesi Mary gibi davranıp durdu.
Natalie ha estado actuando como María la Reina de Escocia.
fakat söylediklerine göre az bir zaman önce İskoçya'da sahnedeyken Bono şimdi benim olduğum gibi baya sessizmiş.
Pero dicen que Bono estuvo recientemente en Escocia y se puso muy silencioso como ahorita.
Kuzey İskoçya'dan.
De las tierras altas escocesas.
İrlanda ve İskoçya'da yüzyıllardır koyun gütmektedirler.
Han estado arreando ovejas por siglos en Irlanda y Escocia, por todo el mundo.
Siz İskoçya'da seyahatteyken Bay Brown'un evinin yarısını kiraladık.
Le rentamos al Sr. Brown la mitad de la casa, este verano mientras usted estaba viajando por Escocia.
Bu da benim İskoçya'da gördüğüm bir şey.
Y esto es algo que vi en Escocia.
Küçük bir tur yapalım ve İskoçya'yı ziyaret edelim.
Demos un paseíto juntos y visitemos Escocia.
İskoçya'da bir şatoda yaşayacaklar 9 bebekleri, 2 ördekleri ve Kevin isimli bir köpekleri olacaktı.
Vivirían en un castillo en Escocia, tendrían 9 bebés, 2 patos... Y un perro llamado Kevin.
İskoçya'da bir şato almak ve Earl Grey adında biriyle evlenmek için para biriktiriyorum.
Estoy ahorrando para comprar un castillo en... Escocia y casarme con un hombre llamado Earl Grey.
Büyük büyükbabam Ebenezer Lang 1862'de İskoçya Pitlochry'de doğmuş. 7'si erkek olan 9 çocuktan biriymiş.
"Mi tatarabuelo, Ebenezer Lang nació en mil ochocientos sesenta y dos en Pitlochry, Escocia entre nueve hijos, siete varones."
İrlanda ve İskoçya'da oldukça zaman geçirdiğiniz belli oluyor.
Habrá pasado mucho tiempo en Irlanda y Escocia.
İskoçya'daki nehirde yaşayan canavarı biliyor musun?
¿ Has oído hablar del monstruo que habita en un lago de Escocia?
- İskoçya'da yaygındır.
- Es común en Escocia.
Güzel İskoçya'ya hoş geldiniz.
Bienvenido a la hermosa Escocia.
Onun İskoçya'daki en iyi cerrah olduğunu söylerler.
Ahora algunos dicen que él es el mejor cirujano en toda Escocia.
İskoçya Yüksek Cerrahlık Koleji vardır.
Y está dirijida por el Profesor Alexander Monroe.
Kral hazretleri bu gezisi süresince İskoçya'nın önce gelen tabiplerinin sunumlarını dinleyecektir.
Por consiguiente, Su Majestad ha decidido que durante su visita, va a escuchar las presentaciones de los principales médicos de Escocia.
Bu onuru kazanana burada Edinburgh'ta, tüm İskoçya'da ve tıp profesörleri arasında sınırsız ekonomik gelir ve sosyal statü sunacaktır.
Este honor traerá una inconmensurable posición económica y social a Edimburgo, a Escocia, a la profesión médica, y, por supuesto, al ganador.
Ve senden önce İskoçya'ya varacağım.
Y estaré en Escocia antes que tú!
İskoçya!
- Cowdenbeath.
İskoçya'da bir şatom var Marin'de, denize oldukça yakın bir arazim.
Tengo un castillo en Escocia, un complejo en la costa de Marin.
İskoçya'dan kaçtığım ne kadar şey varsa hepsi sende.
Es todo por lo que me aleje de Escocia.
Haggis ve Cesuryürek'in evi İskoçya Springfiled'ın sokaklarından uzaktadır. Ayrıca ünlü bir Springfiled'in ; - Willie?
Escocia es muy diferente de las tranquilas calles de Springfield, pero el país del "haggis" y de "Corazón Valiente" es hogar de un famoso habitante de Springfield.
Amerikalıların hatırladıkları İskoçya hakkındaki düşünceleri...
A los norte americanos se les preguntó que les recuerda a Escocia, que asocian cuando piensan en Escocia y los escoceses.
İskoçya'nin dünyaya pek çok hediyesi var aslında :
A lo largo de los años, Escocia a dado un número de regalos al mundo.
Biliyorum. İskoçya'daki oyuncu yönetmenlerinin çoğunu gördün.
Ya has visto a todos los directores de Escocia.
İskoçya'da burada bir yerlerde olmalı.
Escocia tiene que estar por aquí en alguna parte.
Bütün İskoçya mafyasını, kıçına takarım yoksa.
No me hagas llevarte a Glasgow del trasero.
... İskoçya Kraliçesi Mary'den utana sıkıla istemek zorundayım!
.. ¡ tengo que ir con la cofia en la mano como María Reina de los Escoceses!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]