English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Işbirligi

Işbirligi traducir español

5,108 traducción paralela
Sayın Yargıç, ne yazık ki kocası Elisha Amsalem mahkemeye gelmeye ve işbirliği yapmaya yanaşmamıştır.
Siento decir, señoría, que el marido, Elisha Amsalem se ha negado a comparecer y cooperar.
İşbirliği yaparsan çok daha kolay olur.
Esto sería una mierda mucho más sencilla si cooperara.
caniler, yalan yeminlerle onurumu kirletip Cymbeline romalılarla işbirliği yaptığımı uydurdular..
Villains, cuyos juramentos falsos prevalecido antes de mi perfecta honor, juré cymbeline yo era confederado con los romanos :
Barışçıl bir şekilde ve işbirliği içinde çalışın bundan böyle.
A partir de ahora colaboren y trabajen conjuntamente y de forma pacífica.
Benimle işbirliği yap ikimiz bu karmaşadan beraber çıkabiliriz.
Alíneate conmigo y ambos podremos salir juntos de este lío.
Elbisede kan lekesi olduğunu biliyordunuz ve onu yok etmek için işbirliği yaptınız mı yapmadınız mı?
¿ Conspiró o no para acabar con aquel vestido porque sabía que había sangre en él?
Isaac Newton ve Edmond Halley bunu bilemezdi ama aralarındaki işbirliği, bizi, bu minik dünyadaki uzun tutsaklıktan nihai olarak azat edecekti.
Isaac Newton y Edmond Halley no podían saberlo, pero su colaboración finalmente nos liberó de nuestro largo confinamiento en este pequeño mundo.
Büyük Yangın 1666'da Londra'nın merkezini yerle bir ettiğinde Hooke, mimar Christopher Wren'le işbirliği yaparak şehri yeniden tasarlayıp inşa etti.
Después de que el Gran Incendio destruyera el centro de Londres en 1666, Hooke se asoció con el arquitecto Christopher Wren para rediseñar y reconstruir la ciudad.
Bu dosyayı kapatmak istediğinizi biliyorum ve sizi Dr. Pierce'ın her türlü işbirliği yapacağına temin ederim.
Sé que sólo quieres resolver este caso, y puedo asegurarte que el Dr. Pierce cooperará en toda forma posible.
Son yıllarda gayet iyi işbirliği yaptık, özellikle Asya'da ve bu durum memnuniyet verici.
En los últimos años hemos colaborado mucho, sobre todo en Asia, y estamos satisfechos.
İşbirliği yaptığınız için teşekkürler.
Apreciamos tu cooperación.
Dalia annesiyle işbirliği yapmaya hazırlanırken,
Mientras Dalia se preparaba para negociar por su madre,
Fred karısıyla birazcık kaliteli vakit için işbirliği yapmaya çalışıyordu.
Fred intento negociar. un pequeño tiempo de calidad con tu esposa.
"Tommy", af karşıIığında Greek Lane'deki terör vakasıyla ilgili işbirliği yapıyordu.
Tommy cooperó con la investigación del atentado de Greek Lane a cambio de inmunidad procesal.
AC-12'le işbirliği içerisinde olduğunu biliyoruz.
Sabemos que has estado cooperando con asuntos internos.
Ayrıca Yozlaşma Karşıtı Birim 12 ileri soruşturmalarına ilişkin 5 Eylül günü üç polis memurunun öldürülmesiyle ilgili soruşturmada tam bir işbirliği içerisinde olmuştur.
También está colaborando completamente con asuntos internos en la investigación del asesinato de tres policías el 5 de septiembre.
Bu, davacının Yozlaşma Karşıtı Birim 12 kapsamında tam işbirliği yapması esasına bağlıdır, Sayın Hakim.
Esta condicionada, Su Señoría, a que la acusada continúe colaborando activamente con asuntos internos.
- Şerif Armstrong eğer işbirliği yaparsan...
El alguacil Armstrong dijo que si cooperas, podría considerar...
Tamam mı? İşbirliği yapacağız ve paranızı getireceğiz. Sonra da her şeyi unutacağız.
Está bien, vamos a cooperar y vamos a darte el dinero... y luego vamos a olvidarnos totalmente de ti.
Birileri işbirliği yapmıyor diye duydum.
Oí que alguien no está cooperando.
Benimle işbirliği yap, ben de bulunduğun yerde kalmanı sağlayayım. Ya hayır dersem?
Coopera conmigo y me aseguraré de que sigas donde debes estar.
İşbirliği yapacak en mantıklı kişi sendin.
Era probable que cooperarás.
Ben Federallerle ile işbirliği.
Cooperé con los federales.
Federal soruşturma, ya da bizimle işbirliği Ya tıkanıklığı ile şarj edilebilir.
O le acusamos de obstrucción a una investigación federal o colabora con nosotros.
Nedeniyle'Adrian Davis Işbirliği, D.O.J. görev yaptığı ceza zaman düşünmeye karar verdi.
Debido a la cooperación de Adrian Davis, el Departamento de Justicia ha decidido considerar su castigo como tiempo en ejercicio.
Kendisi şu ana kadar tamamıyla işbirliği içindeydi ama elinizde hiç bir delil yok.
Ha sido completamente cooperativo hasta ahora, pero no tienen nada.
İşbirliği yapmamız gerekiyormuş gibi geldi bana bu yüzden, neden başlamıyorsun?
Como que tiene que cooperar ahora, ¿ por qué no comienza?
Ben senin düşmanın değilim ama benimle işbirliği yapmanı istiyorum.
No soy su enemigo, pero necesito que coopere conmigo.
Dinleyin, eğer şu an işbirliği yaparsanız dava sizin için daha çabuk sonlanır.
Escuche, la acusación será mejor con usted... si coopera ahora.
Bilin diye söylüyorum işbirliği zorunlu.
Solo para que sepan, cooperar no es opcional.
Emniyet güçleriyle her zaman işbirliği yaparız.
Siempre cooperamos con las fuerzas del orden.
İşbirliği yaptığım için hapishane müdürüne benimle ilgili birkaç iyi söz söylerseniz çok sevinirim.
y yo he cooperado. Agradecería cualquier recomendación a la Directora que pudiera persuadirla para que me deje visitarla.
Telsizle haber verin, onlara işbirliği yaptığımı söyleyin ve beni en yakın karakola götürün.
De acuerdo, encienda la radio, dígales que estoy cooperando y que vamos en camino de la comisaría más cercana.
İkiniz işbirliği içindesiniz.
Ustedes dos se confabularon.
Dr. Zinberg, şehrin hastanelerini gezerek cerrahlar arasında daha iyi bir işbirliği kurabileceğini umuyor.
EI Dr. Zinberg está visitando todos los hospitales de la ciudad. Espera promover la cooperación entre los cirujanos.
Uzun bir süre işbirliği yapacak.
Hasta ahora, ella ha cooperado.
Bu odanın dışında hiç kimse bizimle işbirliği yaptığınızı bilmeyecek.
Nadie fuera de esta habitación sabrá que cooperó con nosotros.
İçeri gireceğiz bayım, bunu yapmadan önce bizimle işbirliği yapmanızı isterim.
Mire, vamos a entrar, señor, y nos gustaría tener su cooperación antes de hacerlo.
Umarım bizimle tam işbirliği yaparsınız.
Espero poder confiar en que cooperará a pleno.
Washington Polis Departmanı seni suçlayacak ama Melissa'nın işbirliği olmadan ne çıkar bilmiyorum.
Metro PD está buscando en cargos en su contra, pero sin la cooperación de Melissa, No sé lo que va a pegarse.
Hükümet Ruslara ulaşmaya çalışıyor ama onlarla işbirliği yapabilmek ve Ivan'ı bulabilmek birbirinden ayrı iki sorun bizim için.
La Secretaría de Estado se está comunicando con los rusos, pero hacer que cooperen será una cosa... y encontrar a este Iván un problema totalmente distinto.
İşbirliği yapmıyor.
No está cooperando.
İşbirliği yaptığımızı düşünmelerinden nefret ederim.
No me gustaría que pensaran que estamos de acuerdo.
Devletle işbirliği içinde olan bir şirkette çalışıyor.
Trabaja en cooperación con nuestro gobierno.
Bay Büyükelçi, işbirliği yapmanızı rica ediyorum.
Señor embajador, le pido su cooperación.
Kolluk kuvvetleriyle işbirliği yaptığıma göre...
Ahora que ya he cooperado ampliamente con las fuerzas de la ley...
- İşbirliği jesti olarak.
- Como gesto de cooperación.
Tek başınaydım ve Adalet Bakanlığı ile tamamen işbirliği yapıyorum.
Actué solo y cooperaré por completo con el Departamento de Justicia.
Savaş zamanı, Çin ordusu ile işbirliği yaptığı şüphesi ile ailesi dağlara kaçıp saklanmış.
Durante la guerra, su familia huyó a las montañas... siendo sospechosos de colaborar con el Ejército chino.
İşbirliği yaparsan o dalgalarda sörf yapabilirsin.
Si cooperas, puedes surfear esas olas.
Niye erkeklerle isbirligi yapiyor o halde?
¿ Entonces por qué controlar a hombres?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]