English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Işçi

Işçi traducir español

3,676 traducción paralela
Modern ve sosyalist olmaya çalışan Hindistan'ın işçi sınıfı.
Una India independiente y trabajadora, que se esfuerza para ser moderna y socialista.
İşçilerin tutmadığı bir işçi hakları avukatı.
como abogado de derecho laboral, cuyos empleados no lo contratarían.
Marksist Pasolini, toplumdaki ahlâken en yetkin kişilerin, işçi ve çiftçiler olduğunu düşünür.
Eran tan marxista como Pasolini y creía que los obreros y los campesinos eran quienes tenían mayor autoridad moral.
Kaliforniya'daki Silikon Vadisi'nde işçi sınıfından sevgi dolu bir ailenin içinde büyüdü.
Crecio con una pareja amorosa y trabajadora en California's Silicon Valley.
Ve bir grup işçi, bölgeye girip çıkmayı alışkanlık edinmişler.
Y un grupo de obreros tienen por costumbre andar entrando y saliendo de la zona.
Binlerce yıl, Zygerria, galaksiye köle işçi sağladı.
Durante milenios, Zygeria abasteció de mano de obra esclava a la galaxia.
Yani sen işçi sınıfından bir James Bond'sun?
¿ Así que eres un James Bond de clase trabajadora?
Çocuk işçi yasaları var ama.
Existen leyes sobre el trabajo infantil.
Biz işçi değiliz ve ben de bir aktör değilim.
No somos granjeros, y no soy actriz.
Onlar işçi.
Son negocios.
Politikacılar, iş dünyasının önde gelenleri ve iç gücünün liderleri dünyada her gün artan işsizlik için, yabancı şirketlerin dış kaynakçılığı veya göçmen iş gücü gibi nedenleri sorumlu tutma mücadelesi içerisindeyken, asıl gerçek neden olan "teknolojik işsizlik", halk arasındaki tartışmalarda yer almamaktadır. Kapitalist sistemin gelir arttırma düşüncesi üzerinden temellenmesinin sonucu olarak kazanç payını arttırma amacını edindi, makinelerin insanoğlunun yerine geçme eğilimi, endüstrinin ileryişinin doğal sonucudur. Makinelerin ara vermeye ihtiyacı yoktur, sağlık sigortasına gerek yoktur ve işçi sınıfı gibi sürekli taleplerde bulunmazlar.
lideres empresariales y lideres sindicales discuten asuntos que segun ellos son los responsables por el crecimiento del desempleo en el mundo tales como la subcontratacion de companiias extranjeras o el trabajo de inmigrantes la causa real esta siendo desviada del debate publico y esta es el desempleo tecnologico. es una evolucion natural de la industria. no requiere seguro de salud o prestaciones y no forma parte de un sindicato. muestra el patron de la automatizacion de maquinas reemplazando el trabajo humano definitivamente.
Araştırmaya göre, 31 milyon imalat işçisi işini kaybederken, üretim % 30 arttı. Verimliğin ve kârın artmasının yanında işçi alımının düşmesi, yeni ve güçlü bir olguyu meydana getirdi.
mientras que la produccion aumento un 30 % junto con la disminucion del empleo sin ningun cambio a la vista.
Yüzlerce işçi.
Cientos de peones.
ve böyle güçlü soylu bir arabada işçi sınıfı kökeni var.
Y, para ser el motor de un auto de tanta categoría, tiene un origen bien de clase trabajadora
Ben burada işçi değilim...
No soy una empleada de aquí.
Her zaman işçi bulunur.
Siempre hay más obreros.
Belgeleri okursanız, şunu göreceksiniz şu an B.U.D içerisinde uzun süredir devam eden işçi-işveren anlaşmazlığı var.
Si leen la prensa, se enterarán de que hay un conflicto laboral prolongado en la MTA.
Hepsinin üzerinde, sen bilmeyebilirsin Lisa ama şu an bayağı bir çetrefilli işçi-işveren anlaşmazlığıyla meşguller.
Además de eso, puede que no sepas, Lisa que ahora están en una disputa laboral muy difícil.
Sizin gibi işçi parçaları mesai dolduranlar.
Ustedes son simples trabajadores... que deben marcar tarjeta.
Bay Konuşmacı yüksek kazançlı şirketlerden işçi kovmanın yasak olması için size bir yasa tasarısı sunuyoruz.
Señor presidente, queremos proponer una ley para que sea ilegal despedir empleados de corporaciones rentables.
Artık işçi sınıfına katıldık!
Nos hemos unido a la clase obrera. ¡ Diablos!
- Duymadınız mı? 11 işçi bu sabah 9 nolu yolda ölü bulundu.
Encontraron 11 trabajadores muertos en el bosque por la ruta 9, esta mañana.
- Ne işçi ne de işveren olarak.
- Ni como cliente, ni como empleado.
Düzenleme kurulu, Birleşik işçi reformunun tüm ziyaret saatlerini öne çekmiştir.
El consejo regulatorio suspendió las horas de visita en la Reforma de Trabajadores Unidos.
Pek çok kişi geldiğiniz yerden dolayı sizden korkacak. Bazıları da işçi sınıfından geldiğiniz için size saygı duymayacak.
Ya verán que de donde nosotros somos, algunos personas no respetan a la clase trabajadora.
Doğu Londra'daki bir inşaat alanı bugün erken saatlerde yaşanan işçi yaralanmaları sebebiyle kapatıldı.
El edificio en construcción ha sido cerrado después de que varios empleados resultaron heridos hoy. La empresa no ha dado detalles del accidente, pero el..
Çocuk işçi çalıştırmak çok ciddi bir suç.
Por reclutar menores podrían darte varios años de cárcel.
Yerel işçi sendikası...,... Hyde Park Ticaret Odası...,... Alman-Amerikan dostluk grubu.
El sindicato local, la Cámara de Comercio de Hyde Park, la Banda de la Coalición americo-alemana.
Aynı evde birlikte yaşıyoruz ve şey gibiyiz iki aynı odadaki ranzada yatan iki işçi gibi.
Siento que vivimos juntos en la casa como dos trabajadores que comparten un cuarto.
Evet Doğru Biliyorum onunla işçi bayramından beri yatıyorum.
Si lo es. ¡ Yo lo sabría! Se ha estado acostando con él.
Disiplinli iyi birer işçi olduğunuzu bana göstermenize ihtiyacım var.
Lo que necesito es que me muestren que son buenos trabajadores y que son disciplinados.
Elinizde yeterli işçi var mı?
¿ Hay suficientes obreros?
Eğer işçi sendikaları ile resmi tarihte anlaşılırsa inşaata en erken 1 Mart'ta başlanacak.
La construcción podría comenzar el primero de Marzo, si los sindicatos coinciden en la fecha oficial anunciada.
İşçi hakları avukatlarının hepsi protestoya katıldı.
Todo abogado de derecho laboral participó en la protesta.
İşçi sınıfı basın topluluğunun çektiği kasetleri izledim.
Ví las cintas de las escenas tomadas del cuerpo de seguridad.
Bu, mahkemenin ihtiyati tedbiri. İşçi hareketi faaliyetlerinin, hepsinin yasalara aykırı olduğunu beyan ediyor. Eunsuh, eve gitmiyor musun?
Esto es el mandato judicial preliminar de la audiencia... que declara que toda acción que interfiera con... cualquier actividad de unión laboral ¡ están en contra de la ley!
İşçi sendikasına girmemizi engelleyenler,
¡ Alguien nos previno de entrar a la oficina de la unión! .
PARK JUN, CHANGWON'DA ARTIK ÇOK MÜVEKKİLİ OLAN BİR İŞÇİ AVUKATI.
EL JUEZ PARK AHORA ES UN PROLÍFICO ABOGADO LABORAL EN CHANGWON.
İşçi sınıfı bir aileden. Küçükken kanunla başı derde girmiş.
Familia de clase trabajadora, algunos roces con la ley cuando era un chaval.
İşçi, işveren ve tüketici. İşçi, bir maaş ya da parasal bir ödeme karşılığında işveren için belli görevleri yerine getirir. Parasal ödemenin başka bir sınıflandırması olan işveren ise, tüketiciye bir malı veya hizmeti, kâr karşılığında satar.
el empleador y el consumidor. mientras el empleador vende un bien o servicio al consumidor por una ganancia ;
İşçi ve işveren aynı zamanda tüketici olarakta işlev görürler, ki elde ettikleri parasal ödemeler kendi geçimleri için gerekli olan mal ve hizmetler için kullanılır.
otra clasificacion de pago monetario. ya que el pago monetario que obtienen es utilizado para la compra-venta de bienes y servicios relevantes a su supervivencia.
- İşçi.
- Obrero.
- Hiçbir şey. İşçi kurumuna rapor etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok ki bu da hiçbir şey yapmak demek.
Sólo podríamos reportarlo con la comisión laboral lo cual es lo mismo que nada.
Mesela sahildeki İşçi Bayramı partisi.
Para dar su famosa fiesta del Día del Trabajo en la playa.
Bu yılki İşçi Bayramı partiniz nasıldı, Bay Shaw?
¿ Cómo estuvo su fiesta del Día del Trabajo este año, Sr. Shaw?
- İster Usta Şirin olsun, ister İşçi... - Kalamam, prova vakti.
Ya sea Pitufo Carpintero, el constructor.
İşçi sınıfına alkış.
Viva la clase trabajadora.
Girişimci genç Micha, kariyerini deneyimsiz bir işçi olarak terketti. Ve kendi reklam ajansını kurdu. "Michael Galkina Küresel Pazarlama".
Misha joven emprendedor abandonó su carrera como un obrero no calificado y abrió su propia agencia de publicidad Mercadeo Global Mikhail Galkin con fondos prestados de un viejo amigo de la familia Yuri Nikoliavich.
İşçi avına gelmek hoşuna gidiyor mu?
¿ Le gusta cazar faisanes?
- İşçi.
- Trabajador.
Bizim aramizda patron, isci iliskisi yok.
Nosotros no somos como jefe y empleado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]