English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kalabalik

Kalabalik traducir español

56 traducción paralela
KALABALIK
"LA MULTITUD" Y EL MUNDO MARCHA
KATILMAK İSTEYEN KALABALIK SOKAKLARI DOLDURDU
PARA SER TESTIGOS DE LA MUERTE DEL FAMOSO GÀNGSTER
Çaliskan halk, saray meydaninda ve kalabalik sokaklarda bu kaygisiz dönem sonsuza dek sürecekmis çesine barisin keyfini sürüyordu.
En la plaza del palacio y las animadas calles los industriosos ciudadanos disfrutaban de la paz...
"... San Marco Kanali'nda bile yoktu, kalabalik ve guvercinler... "
¡ Muerte a la cultura burguesa!
Buralar pek kalabalik degil.
No hay mucha gente.
asiri kalabalik, megalomanyak, gayri-insani.
superpoblada, megalómana, inhumana.
Genellikle bu saatte kalabalik olur.
Suele haber ambiente a estas horas.
" Bastil'e hücum eden kalabalik gibi, Güçlü Metler, unutulmaz gecelerinde soyunma odalarina hücum etti.
" Como la multitud con la Bastilla, los Mets asaltaron los vestuarios en aquella velada memorable.
- Aslinda bu, kalabalik zamani.
¿ Cómo soportas el ruido?
Füzeleri programladim her biri en kalabalik 15 sehre dogrultuldu.
Programé los misiles, uno dirigido a cada una de las 15 ciudades más grandes del mundo.
Ciddi bir is. 50 tane seyyar sosis arabam var. Onlari sehrin kalabalik koselerine kuracagim.
Pondré 50 puestos de comida rápida en los sitios más concurridos.
BU SENE iLK DEFA BOYLE BiR KALABALIK ONUNDE OYNUYORLAR.
Estan jugando frente a una multitud de gente por primera vez en la temporada.
Simdi, bunlar sadece beyaz ( insan ) kalabalik, tamam mi?
Bueno, esta es una gran multitud BLANCA, OK?
Daha buyuk bir kalabalik beklemeliyiz, oyle degil mi?
Deberíamos esperar a que se junte mas gente OK?
Hayatta önemli olan size deger verilmesidir bu ister büyük bir kalabalik tarafindan ister sadece gönülden bagli bir hayran tarafindan olsun.
Lo importante es que se preocupen por ti tanto si es una multitud o sólo un admirador incondicional.
Her sekilde ve boyuttadirlar ve daginik olmalarina ragmen gezegendeki en kalabalik nüfusa sahip hayvanlar arasindadirlar.
Vienen de todas las formas y tamaños, y aunque están levemente esparcidos, están entre los animales más numerosos en el planeta.
BÜYÜK BİR KALABALIK MI İSTİYORSUN GEORGE WALLACE İNŞA ETTİ, GÜÇSÜZÜ KORUDU BÜYÜK EYALETİNDEN İNSALARI GELİŞTİRDİ
¿ Quieres un gran monumento de mármol que diga : "George Wallace impulsó... la defensa de débiles, pobres, los desheredados del Estado"?
Kalabalik bu olaganüstü alet göründügünde saskinlik içinde sustu pesinden korkunç bir patlama oldu...
Los cuervos callan ante la apariencia del aparato descomunal "Se oía entonces una explosión terrible"
Kalabalik geriye savruldu, toprak deprem olmus gibi sallandi.
"La gente era lanzada para atrás, era como un terremoto"
Tüm kalabalik, koro halinde, "Hepimiz Tanrimiza mütesekkiriz" i söyledi.
"Todos cantaron en coro, Ahora Todos Demos Gracias a Dios"
"Onlara hatirlayip hatirlamadiklarini sormak isterim" "- - belkide bir döner kapida yuzyuze gelmislerdir?" " kalabalik icinde bir'pardon'"
Me gustaría preguntarles si no recuerdan quizás un encuentro frente a frente alguna vez en una puerta giratoria o algún "lo siento" entre la multitud
Benimki bu ara biraz kalabalik.
La mía está llena.
Maymun turleri icinde en kalabalik suruleri, Geladalar olusturur.
Viven en las congregaciones más grandes formadas por cualquier raza de monos.
Burasi zaten yeterince kalabalik, Iz.
Ya somos muchos aquí, Iz.
Asiler normalde 10 kisilik timler halinde savasir, ama ormanda daha kalabalik timler görmeye hazir olun.
Los rebeldes suelen estar en cuadros de 10 hombres, Pero esperen una fuerza más dispersa en el bosque.
terk edilmesi üzerine, ayni kalabalik, ama içinde, Tyson artik ayni olabilir.
Y la gente parece no haberlo abandonado Tal vez algo dentro de Tyson ha cambiado
Biraz kalabalik.
Demasiada gente.
Kalabalik mekân, iki cikis kapisi tum mekâni goren kose masa.
Dos salidas. Mesa en una esquina con una visión total del salón.
Karikaturler sonucu 50 kisi olduruldu Londra'daki Danimarka elciliginin onunde gurultulu bir kalabalik vardi. Konusmacilar Hz. Muhammed'i resmeden karikaturleri lanetledi.
Hubo una ruidosa multitud en las afueras de la embajada danesa, en Londres, mientras que oradores condenaban las caricaturas que representaban al profeta Mohamed.
Ne kadar kalabalIk o kadar neseli.
Bien, cuantos más, mejor. Entren.
Neden kalabalIk gidene kadar kalmIyorsun?
¿ Por qué no se queda una vez que la chusma se haya ido?
1940 yilinda Naziler, Varsova'nin bu sirin yerini asiri kalabalik bir hapse dönüstürdüler.
En 1940, Los Nazis convirtieron este área agradable de Varsovia en una prisión sobrepoblada.
- Peki bu kalabalik kim?
- ¿ Quiénes son todos estos?
Etkileyici bir kalabalik.
Un público impresionante.
Öyle bir kalabalik topluyor ki.
Trae a una gran multitud.
Çok kalabalik falan diye postaladilar beni.
Sí, me han dejado salir por masificación o algo.
Artik kalabalik degiliz.
Ya no somos muchos.
Hapishaneler kalabalik bosluklarla dolu muebetciler ve korumalarin yuzleri silik.
Las prisiones están llenas con espacios llenos de gente, defensores de la vida y los protectores con caras huecas.
- Ne? Sizi davet etmeyi çok istedik ama Tim'in akrabalari çok kalabalik.
En verdad queríamos invitarlos, pero la familia de Tim es enorme- -
Öfkeli bir kalabalik ama simdiye kadar ciddi bir sorunla karsilasmamistik.
Es una multitud más áspera, pero no habíamos tenido ningún problema grave hasta ahora.
Kalabalik sevdi seni.
La multitud que amaba.
( KALABALIK TEZAHÜRAT EDİYOR ) ( UZAYLI ÇIĞLIĞI )
( Muchedumbre anima ) ( Alien gritando )
( KALABALIK HAYKIRIYOR )
( Multitud exclamando )
( KALABALIK BAĞIRIYOR ) ( HOMURDANMALAR )
( La multitud gritando ) ( Grunidos )
( KALABALIK ÇILGINCA TEZAHÜRAT YAPIYOR )
( Multitud vitoreando violentamente )
( KALABALIK PANİKLER )
( Muchedumbre presa del pánico )
( KALABALIK MIRILDANIYOR )
( Multitud murmurando )
( KALABALIK TEZAHÜRAT YAPAR )
Contra Drax el destructor!
( KALABALIK YUHALIYOR )
( Multitud burlona )
Lanet olsun, umarim onlari susturacak kadar kalabalik oluruz. Hosçakal.
Espero que seamos suficientes para partirles la cara.
OLDUKÇA KALABALIK.
Está muy concurrida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]