English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Karanlık

Karanlık traducir español

17,461 traducción paralela
Belki karanlık olan orası değildir de senin takılmayı seçtiğin insanlardır diye hiç düşünmüyor musun?
¿ No crees que los lugares no son sombríos, sino la gente con la que te juntas?
Sen karanlık bir varlıktan doğan bir prenssin.
Eres un príncipe que nació en las tinieblas.
- Hayır, hayır, sadece... İşler yolunda gittiği zaman bu karanlık düşüncelere dalmamı engelliyor.
No, es sólo que cuando las cosas salen bien me ayuda a mantener mi mente alejada de lugares oscuros.
Düşündüğümden daha karanlık oldu sadece.
Es solo que está un poco más oscuro de lo que creía.
Festival kütüğü Yol boyunca yansın ve bu en karanlık günlerimizde bize ışık ve sıcaklık versin.
Que el tronco de Yule arda a través de Yol y traiga su calor y luz a nosotros en estos días más oscuros.
Aralarındaki tek bağlantı karanlık basınca Montmartre sokaklarında yürümeleri.
Su única conexión es que paseaban por Montmartre después del anochecer.
Çok karanlık.
Esta muy oscuro.
Karanlık bir şey.
Es una cosa oscura.
Aralarındaki tek bağlantı karanlık basınca Montmartre sokaklarında yürümeleri.
Ni están conectadas entre ellas a través de la iglesia u origen. Su única conexión es que paseaban por Montmartre después del anochecer.
Çok karanlıkı.
Estaba muy oscuro.
Bizim görevimiz, insanların karanlık güçlere direnmesine yardım etmektir.
Nuestro trabajo es... ayudar a que la gente resista las fuerzas oscuras.
Karanlık tarafa falan mı geçtin?
¿ Te volviste un "tú" maligno?
Beni karanlık tarafa mı çekmeye çalışıyorsun şuan?
¿ Me estás tendiendo una trampa?
Bak, sana söyledim,... seninle birlikte karanlık tarafa geçmeyeceğim.
Mira, espejito, espejito, ya te lo dije no voy a estar en el lado oscuro contigo.
15 yıl önce, karanlık zamanlarda bu çok daha kolay olurdu.
Hace 15 años, en la era del oscurantismo, esto habría sido muchísimo más fácil.
Normalde bu işin riskini ve faydalarını ölçüp tartardık, ama şuan her şey karanlık, her şey riskli.
Normalmente sopesaríamos riesgo contra beneficio, pero todo es desconocido, todo es riesgoso.
Burası neden karanlık?
¿ Por qué está tan oscuro aquí dentro?
Bir şey daha doğuyor, seni kaçıran kişiye yapacağım şey ile ilgili karanlık bir içgüdü. Yapacağım şeyler ile ilgili.
Hay algo más subiendo también, un instinto oscuro sobre lo que le haría a la persona que te había llevado, las cosas que haría...
Yaptığın her şey, benim için yapmış olduğun şeyler çok karanlık ve sen görmüyorsun bile.
Quiero decir, todo lo que haces y todo lo que has hecho por mí, es tan oscuro, y... tú ni siquiera lo ves.
Karanlık onların her yanını sarıp pençe gibi kapandığında bile.
Aun cuando la muerte los rodea por todos los ángulos... cerrándose como una garra.
Bir karanlık perdesinin arkasında usulca dolaşıyordu.
La siento moverse suavemente detrás de una cortina de oscuridad.
Karanlık Ay Çiçeği.
"Flor de luna oscura".
Karanlık,
Que en algún lugar oscuro,
İçinde bir karanlık var Mary Ann.
Hay oscuridad en ti, Mary Ann.
Karanlık beni kaplasın. "
Ciertamente las tinieblas me encubrirán ".
Karanlık...
La oscuridad...
Sen benim karanlık sırrım olacaksın.
Serás mi oscuro secreto.
Tanrı onun karanlık ruhuna merhamet etsin.
Que Dios tenga misericordia de su alma negra.
Yeteneklerini kullanmayı öğrendiğinde içindekini hissedince, içindeki bu gücü hissedince karanlık tarafa yenik düştü.
Aprendió a usar sus habilidades, y cuando sintió que, cuando sintió que el poder, sucumbió... al lado oscuro.
Karanlık madde, akıl hastanesini de etkiledi.
La materia oscura se deslizó en el asilo mental.
Pazar günü karanlık güçlerden bahsetmesi bile korkutucuyken yüz yüze gelmenin nasıl olacağını hayal etmemiştim hiç.
Una cosa es oírlo hablar de eso los domingos, las fuerzas de la oscuridad. Nunca imaginé lo que sería estar frente a eso.
Ben olsaydım güvenli bir nokta arar ve sonra listeyi saklardım ya da o gece, karanlık bastığında, bir kopyasını alırdım. Güven bana.
Si fuera yo... aprovecharía la oportunidad para encontrar un sitio seguro, y después escondería la lista... o una copia de seguridad... esa noche, al amparo de la oscuridad.
Görünürde, azılı suçlunun öldürülmesinin yasal olmasının ardında bulunan karanlık bir sır öğrenildiği için meydana geldi.
Ha ocurrido porque se ha sabido que, detrás de la aparente muerte legítima de un violento criminal, hay un oscuro secreto.
Bugün toplumumuzdaki en karanlık sır muhtemelen.
Probablemente el secreto más oscuro de nuestra sociedad actual.
Karanlık çökmeden evde olmak istiyorum.
Quiero llegar a casa antes del anochecer.
Karanlık anımda ettiğin dualar için teşekkür ederim.
Quiero darte las gracias por tus oraciones, en mi momento más oscuro.
İnancı ve özverisiyle en karanlık anlarımızda bizlere destek olan bir adam.
Un hombre cuya fe y devoción nos guía a través de nuestras horas más oscuras.
O iblisler insanın ağzından çıkıyor. Karanlık bir bulut gibi.
Y después esos demonios, salen de tu boca como una nube negra.
- Karanlık ve soğuktu.
Era negro y estaba frío.
Sen şey gibisin... Bir kibrit gibi. Karanlık bir ormanın ağaçları arasındaki titrek bir ışıksın.
Eres como... como un fósforo... parpadeando entre los árboles en un bosque oscuro.
Karanlık ve soğuktu.
Era negro. Y estaba frío.
- Parçacık hızlandırıcı patlamasından yayılan karanlık maddeye maruz kaldın yani?
¿ Te afecto la materia oscura de la explosión del acelerador de partículas? Sí.
Yakında karanlık olacak.
Pronto oscurecerá.
Dünyayı yaratmak için tanrı Karanlık'a kız kardeşine ihanet etti.
Para crear el mundo, Dios... tuvo que traicionar a la Oscuridad, su hermana.
Lucifer Karanlık'ı durdurduğunda cennetteki tahtına çıkacak ve ben de sadık bir takipçisi olarak yanında olacağım.
Después de que Lucifer detenga a la Oscuridad, ascenderá en su trono al Cielo, y yo estaré a su lado, como una seguidora fiel.
Lucifer daha önce de Karanlık ile savaştı ve kazandı.
Lucifer luchó antes contra la Oscuridad, y ganó.
Cennet Karanlık yok edildi mi bilmek istiyor.
¿ El Cielo quiere saber si la Oscuridad ha sido destruida?
- Yani neden bu kadar karanlık.
Entonces... ¿ por qué esta oscuro?
Ve ben de ışık ve karanlığın arasında durmakla lanetlendim.
Estoy condenado a estar en ambos mundos la luz y la oscuridad.
İki yıl boyunca yerin altında, o karanlığın içinde kısılı kaldım.
Dos años estuve atrapado en el suelo, en esa oscuridad.
# Kayboldu artık gecenin karanlığında
♪ Han desaparecido en la noche oscura ♪

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]