English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Karısıyım

Karısıyım traducir español

4,981 traducción paralela
Fakat onun karısıyım.
Pero yo soy su esposa.
Bundan sonra değil. Ben onun karısıyım. Eşyalarıyla ben ilgileneceğim.
Ya no... soy su esposa, debo cuidar de sus cosas.
Ben onun karısıyım.
Soy su esposa.
Gücünü bir ark reaktöründen alıyor bu zırh altın ve titanyum karışımından oluşuyor dörtlü repulsor projektörleri var ve üzerinde yaratıcısı Tony Stark'ın kullandığı çeşitli enerji silahları bulunmakta.
Impulsado por un reactor de arco, el traje tiene un escudo de oro y titanio, proyectores repulsores Quad y distintas armas de energía construidas y utilizadas por su prolífico inventor, Tony Stark. TONY STARK INDUSTRIAS STARK
Manolya ile mimulus karışımı bir çay yapayım.
Haré una infusión de magnolia y mimulus.
Ve duygularım... karışık hale geldi.
Y mis sentimientos... se volvieron complicados.
Erkek ve tereyağı karışımı o nefis koku.
Esa deliciosa mezcla de hombre y mantequilla.
Tanrım, tadı limon ve benzin karışımı gibi.
Dios, sabe a limón y gasolina.
"Karışıyor" dediğime eminim ama herkes buraya gelip annelerini defle anlatmıyorlar mı?
Bueno, estoy bastante seguro de que dije "asuntos", pero ¿ no vienen todos aquí y "cantan con tambó" sobre su mamá?
Görünüşe bakılırsa burada karışık kablolu ve zamanlayıcılı plastik bir patlayıcımız var.
Al parecer tenemos varias bloques de explosivo plástico detonadores y temporizadores.
Bilekliğini çıkar ve kılıcımın karşısına geç.
Quítate ese brazalete, y recibe mi espada.
Sadece kafam karışık ve korkuyorum ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.
Estoy confusa y asustada, y no sé qué hacer.
Kumaşlara gelince, işlenmiş kompozit malzemenin on katmanlı ardışık karışımına ne dersin?
Y como tejido, ¿ qué te parece un polímero compuesto por 10 capas de material con tratamiento?
- K ve S. - Karışık dövüş sanatları mı?
- A y F - ¿ Artes marciales fusionadas?
Narenciye ve sirke karışımı.
Una mezcla de zumo de limón y vinagre.
Evet, "12 maymun" ve "Terminatör" karışımı gibi.
Sí, una mezcla de "12 monos" y "Terminator".
Ben onun karısıyım.
Soy su mujer.
- Söylemek istediğim ilk seferinde çok fena sıçmıştım eskisi gibi hisettirmişti ama benimle çıkar mısın?
- Lo que intento decir es que, sé que la jodí la primera vez y es como algo... Parece algo antiguo, pero... - ¿ Saldrías conmigo?
Biliyorum bazı şeyler karışık ama konuşmak istersen ben buradayım.
Y sé que las cosas son complicadas. Estoy aquí si quieres hablar.
Burası hindi ve hindi dolması kokmalıydı yaşam süresini uzatan bir sebze karışımı gibi değil.
Debería oler a pavo y relleno no una mezcla de vegetales que inducen la longevidad.
Onun üzerine bir şırınga sapladım ve sen onu çıkarıp attın.
Le metí esa aguja en su cuerpo y tú se la sacaste.
Karımın telefonu çalınmış ve bir kaza yerinde bulunmuş.
Le robaron el teléfono a mi esposa y apareció en la escena de un accidente.
- Dinle. Bu yahnideki karışımları inceledim. Ve kalite kontrolünün neden başarısız olduğunu anladım.
- Oye, escucha, he hecho un análisis del contenido del guiso y he averiguado por qué no pasó el control de calidad.
Blaine'in Noel notlarına düşkünlüğüyle ilgili bir kısım çıkarıldı.
Ha desaparecido toda una trama adjunta involucrando a Blaine y su obsesión con los troncos de navidad.
Becerilerimizi derliyorum. Şunu diyebilirim ki : ayrı ayrı baktığımızda nezih ve karışığız. Sınavların Power Rangers takımıyız.
Así que, habiendo recopilado nuestras habilidades, puedo decir con seguridad que, mientras que individualmente somos decentes, combinados, somos los Power Rangers de los concursos.
Bir de ülkemizin köylü kadınlarının her zamanki karışımı.
Y la variedad habitual de mujeres de nuestro país.
Ve şirketimin bir kısmını onun karısına kaptırayım.
Y perdería parte de mi empresa con su esposa.
Sarışın bir uyuşturucu kaçakçısı, olağandışı gözlem ve çıkarım güçleri olan bir başrahip tarafından ifşa edildi.
Una mujer rubia contrabandista que fue descubierta por un abad con un inusual poder de observación y deducción.
Yanlış bir çıkarım yaptım. Az kalsın Kral'ımıza hakaret edecektim.
Saqué una conclusión errónea y casi insulto al Rey.
Bilirsin, adamın teki sevgili arıyorum diye ilan verir... ilanı karısı cevaplar... ve ruh eşi oldukları ama farkında olmadıkları ortaya çıkar. Sonra da pelerin giyip mi, bir burunda mı ne sevişiyorlar.
Sí, un tipo publica un anuncio buscando una amante su esposa lo responde y resulta que eran almas gemelas y no lo sabían y terminan haciendo el amor sobre la arena.
Karışımı iki yemek kaşığı sıvı yağ ve iki yumurta ile karıştır.
Combina la mezcla con dos cucharadas de aceite y dos huevos.
Fırını 170 dereceye ısıt 23 x 33'lük kek kalıbını yağlayıp unla ve karışımı kalıba dök.
Precalienta el horno a 180 engrasa y enharina un mo / de y echa la masa al mo / de.
Bu AZT karışımı ayrıca...
Es una combinación de AZT... y.. y tenemos un espectro completo de..
Karıştırmış olmalıyım.
Me habré confundido, entonces.
Jonathan karışımın içine bir de vahşi hayvan atmadan zaten yeterince sorumsuz.
Jonathan está en peligro y no es una bestia salvaje.
Ailemin kızı, kocamın karısı ve kızımın annesi oldum hep.
Yo era una hija y luego una esposa y luego una madre.
Ve eğer karışırsan o zaman seni de götürürüz. Anladın mı?
Y si se mete, también la llevaremos, ¿ entendió?
Karışık duygular içerisinde ama mutlu gözüküyordu, sanırım önemli olan da bu, öyle değil mi?
Tengo emociones encontradas, pero parece estar feliz, y supongo que eso es todo lo que importa, ¿ verdad?
Hapları yutmakta zorlanıyor bu nedenle deriden uygulamalı bir karışım hazırlamak zorundayım.
Tiene problemas para tragar y tengo que hacer una pasta para aplicación transdérmica.
Alexander, şunu alıp yıkar mısın, lütfen?
Alexander, le agarra de que y lavarla, por favor?
Benim ve onun karışımı gibi bir teni vardı.
Ella tenía esa piel mezcla de mi piel y la de él.
Kuzu eti ile esrar sosu karışımı gibi bir şeyden bahsediyorum.
Pierna de cordero con salsa de hierba y cosas así.
Evimin kapısına gelirdim karım kapıyı açardı.
Llego a mi puerta Mi esposa responde.
Sizin için üzüldüğüm ve karım blogunuzu sevdiği için minnettar olmalısınız.
Van a agradecer darme lástima y que a mi esposa le guste tu blog.
Dışkı, sidik, ve ne bulursan şişeye koyabildiğn bir karışım
Es una mezcla de las heces, la orina y otros fluidos corporales.
Ve onunla olsaydın bile kızıl ve sarışın karışımı bebeklerin olsun ister miydin ki?
Y aunque hubiera funcionado, ¿ te habría gustado tener bebés pelirrojos?
- Karısıyım.
Soy su esposa.
- Eski erkek arkadaşımın karısıyla arkadaş olabileceğimi düşünerek delirmiş olmalıyım.
No, no. Fue tonto pensar que podíamos ser amigas.
Geçen hafta yaşlı adamın öldü diye karışık olan kafanda oluşturduğun takımı değil. - Ve çalışanlarından biriyle sevişiyorsun.
No el equipo que estás armándote en la cabeza a tu antojo, porque tu viejo murió la semana pasada, y te acuestas con tu ejecutiva.
Sosyal medya ile Cadılar Bayramı partisi için gönderilen davette misafirlerden içlerindeki Zenciyi özgür bırakmaları, tavuk kızartmaları, mor içki diye bilinen öksürük şuruplu karışımın tadını çıkarmaları istendi.
Una invitación a la fiesta de Noche de Brujas enviada por las redes sociales... le pidió a los invitados liberar su negro interior... pollo frito... y disfrutar de un brebaje a base de jarabe para la tos conocido como...
Gözler hassas, gizemli incirlerdir. Göz sıvısının anlaşılmaz bir karışımı ve sinir düğümünün ışığa duyarlı hücreleridir.
Los ojos son delicados, higos misteriosos, una complicada combinación de humor acuoso y células fotosensibles ganglionares.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]