Kim bilebilir traducir español
1,324 traducción paralela
- Kim bilebilir ki?
- ¿ Quien sabe?
Ama hepsine ihtiyacı olacak mı kim bilebilir?
Y ni sabemos si necesita todo eso.
Evet, bu tür vakalarda, genelde saçma şeyler olabiliyor. Belki karınız üzgündü, ve uzaklaşmak istedi. Kim bilebilir?
En estos casos suele ser una tontería, quizá estaba disgustada o quería estar sola.
Geri geleceklerini kim bilebilir?
Quién sabe si volverá.
Belki seks 60 saniyeden daha uzun sürebilir, kim bilebilir ki?
Puede que en la cama dura mas de 60 segundos pero nunca se sabe?
O yüzden kimin neyi neden yaptığını kim bilebilir ki?
Quiero decir... Quien sabe por que la gente hace eso?
Kim bilebilir?
¿ Quién sabe?
Bizim kim olduğumuzu ve hakkımızdaki gerçekleri kim bilebilir.
Saben quiénes somos y todo sobre nosotros.
Çorap mı, kıyafet mi, Baird mi kim bilebilir.
Quien sabe si era el calcetín, el traje o Baird.
Yüreğindekileri kim bilebilir?
¿ Quién sabe qué hay en su corazón?
Eğer şansı olsaydı, neleri başarabileceğini kim bilebilir ki?
Quien sabe que lograría si le dieran la oportunidad.
Kim bilebilir ki?
¿ Quién puede decirlo?
Ayrıca ne olacağını kim bilebilir?
¿ Quién lo sabe? Fue rápido.
Ve gelecekte ne olacağını kim bilebilir.
¿ Quién sabe en un futuro?
- Kim bilebilir?
Una hora.
Yeni oda arkadaşının kim olacağını kim bilebilir ki?
¿ Quién sabe quién puede llegar a ser tu nuevo compañero de cuarto?
Tabi ki de öyleyiz. Ama hayat bizi nereye sürükler kim bilebilir?
Por supuesto, pero quien sabe a donde nos llevara la vida?
Fakat bir iğne fıçısında, ne rüya gördüğümüzü kim bilebilir?
Pero... ¿ Quién sabe qué soñamos, ahí en el jonca?
- Kapının kitleneceğini kim bilebilir?
- ¿ Quién iba a saber que la puerta se cerraría?
Ne düşündüğünü kim bilebilir?
¿ En qué estará pensando?
Para akmaya başlayacak, ama parayı sayacak olan sen değilsin ki kimin ne kadar aldığını kim bilebilir?
Entra mucho dinero, pero tú no lo cuentas. ¿ Quién sabe con cuánto se quedan ellos?
ellerinde tek partiye verebilecek yeterlilikte stok olmadığını, bu nedenle de istenen miktarı toplamak üzere adam görevlendireceğini söylüyor... ve bunun doğruluğunu kim bilebilir.
Dice que no hay suficiente en un solo distrito, así que tiene que enviar a sus encargados a recogerlo, y quien demonios sabe si eso es cierto
Matthew Tyson'un aklından neler geçtiğini kim bilebilir ki?
¿ Quiero decir quién sabe lo que pasa en la mente de Matthew Tyson?
Dediğim gibi, top doğru tarafa sıçrarsa kim bilebilir?
Como dije, si la pelota rebota correctamente, ¿ quién sabe?
Doğru şartlar altında top doğru tarafa sıçrarsa, kim bilebilir?
Bajo las circunstancias correctas si la pelota rebota del modo correcto, ¿ quién sabe?
Kim bilebilir ki?
Y quien sabe?
Orada daha kesfedilmeyi bekleyen nelerin oldugunu kim bilebilir?
¿ Quién sabe qué espera allá afuera por ser descubierto?
Orada daha keşfedilmeyi bekleyen nelerin olduğunu kim bilebilir?
Quien sabe lo que aún esta aguardándonos para ser descubierto?
Bir insanı diğerine çekenin ne olduğunu kim bilebilir.
Que será lo que hace que una persona se sienta atraida por otra?
Sonrasını kim bilebilir?
Y luego, ¿ quién sabe?
Kim bilebilir?
" ¿ Quién sabe...?
Ne olacağını kim bilebilir?
Line 1051
Fakat, kim bilebilir ki benim ruhumu kime verdiğini?
¿ Pero quién sabe a quién ella dio mi alma?
Fakat çılgınlığının arkasında neyin yattığını kim bilebilir?
¿ Pero quién sabe qué acecha detrás de su locura?
"Ama yarının ne getireceğini kim bilebilir ki?"
"¿ Pero quién sabe qué suceda mañana?"
"Ama yarının ne getireceğini kim bilebilir ki?"
"y nadie sabe que suceda mañana"
Kim bilebilir?
¿ Quién lo sabe?
Demek istediğim, ceylanlar hakkında anlatacak bu kadar çok şey olduğunu kim bilebilir, değil mi?
¿ Quién sabía que había tanta basura para decir sobre las gacelas?
Kim bilebilir ki?
Nunca se sabe.
O gün toprak kayması olacağını kim bilebilir.
Quién habría dicho que ese día habría un desprendimiento de tierra.
Nedenini kim bilebilir?
¿ Quién sabe por qué?
Evet. İkimizin de sonunu kim bilebilir?
¿ Quién sabe cómo acabaremos nosotros dos?
Çünkü geleceğin ne getireceğini kim bilebilir.
Quién sabe lo que nos depara el futuro.
Ne kadarın yeterli olduğunu kim bilebilir?
¿ Por qué te preocupa eso?
Hangi birinin cinayete önderlik yaptığını kim bilebilir?
¿ Cómo saber quién administró el mordisco letal?
Sonrasında... ne olacağım kim bilebilir?
Así podríamos hablar y a qué nos conduce.
~ Atımın yelesini okşuyorum Kim, kaderinde yazanı bilebilir ki ~ ~ Bugünkü çarpışmada kanlar içinde kalan silah arkadaşımı hatırlıyorum ~ ~ Yüzünde bir tebessümle öldü ~
Pienso en la guerra, y en mis compañeros cubiertos de sangre, mueren con la sonrisa en los labios, gritando :
Daha ne kadar yaşayacağımı kim bilebilir ki?
y... quien sabe cuanto tiempo estaré con vida?
Papa olmanın ne olduğunu kim bizden daha iyi bilebilir?
¿ Quién sabría mejor que nosotros lo que es ser padre?
Böyle birşey olursa, gezegen onlar için kullanılmaz hale gelir. Kim böyle şeyleri bilebilir ki?
¿ Como pueden alguien saber eso?
- Kim bilebilir?
- ¿ Vaya uno a saber?
kim bilebilir ki 46
kim bu 468
kim bilir 1015
kim bu adam 210
kim bunlar 128
kim burada 20
kim bu kız 44
kim bu kadın 51
kim bu çocuk 21
kim bu adamlar 29
kim bu 468
kim bilir 1015
kim bu adam 210
kim bunlar 128
kim burada 20
kim bu kız 44
kim bu kadın 51
kim bu çocuk 21
kim bu adamlar 29