Mc traducir español
75,266 traducción paralela
Harika. Bu yardımcı olacak.
Bueno, esto ayudará.
Baş Savcı Yardımcısını görmeye gidiyorum.Mutlaka soracak
Seguro que preguntará. No hay mucho que seguir, señor.
Hatırlamama yardımcı ol, bu, Philip'i ilk görüşündü, değil mi?
Y otra vez le recuerdo... era la primera vez que veía a Phillip, ¿ no?
O adam hayatta kalmama yardımcı olabilecek birine benziyordu.
Este sujeto parecía ser el único que me ayudaría a seguir con vida.
Amerika'daki tüm bankaları kapsayan likidite oranı kanunlarından muaf bir kurumun genel müdür yardımcısı değilseniz 230 South LaSalle adresinde bulunan ABD Merkez Bankası'nı arayıp çuval dolusu nakit para talebinde bulunmanızı öneririm.
Por ende, salvo que usted sea vicepresidente de la única institución exenta de las leyes de coeficiente de liquidez que rigen a todos los demás bancos del país sugiero que llame a la Reserva Federal de South LaSalle 230 y pida una montaña de dinero, carajo.
Birkaç gün annene yardımcı olacaksın, tamam mı?
Debes ayudar a mamá estos días, ¿ sí?
Kraliçe Daenerys'e bağlılık yemini edin ablamı yenmesine yardımcı olun sonra birlikte, iki ordu Kuzey'i koruyalım.
Jura lealtad a la Reina Daenerys ayúdala a derrotar a mi hermana y juntos, nuestros ejércitos protegerán el Norte.
Sana yardımcı olabileceğim bir konu var mı diyorum.
Te pregunto si hay algo en lo que te pueda ayudar.
Evet, belki mevcut girişiminizde bir miktar yardımcı olabiliriz.
Sí, quizás podríamos ser de ayuda en algún emprendimiento actual.
Karanlık bölgelere girebilecek taraflardan hatırı sayılır borçları tahsil etmemize yardımcı oldular.
Nos ayudaron a recuperar montos importantes de grupos que cayeron en profundas deudas atrasadas.
Ancak sadece kuvvetli bir konumdan yardımcı olabiliriz.
Sólo podemos ayudarlas desde una posición de poder.
Özgür Halk yardımcı olur.
El Pueblo Libre nos ayudará.
Belki Leydi Brienne yardımcı olabilir.
Quizás Lady Brienne pueda ayudar.
Başkanın ve ister inan ister inanma ama yardımcısının da desteği var.
Tienes el apoyo del jefe y, lo creas o no, del jefe adjunto.
Nasıl yardımcı olabilirim?
¿ En qué puedo ayudarles?
- Betsy, size yardımcı olmaya çalışıyor.
Betsy, solo intenta ayudarlos.
Başkan yardımcısının işi barda.
El vicepresidente tiene asuntos en el bar.
İlaçlar yardımcı oluyor.
El medicamento ya está ayudando.
Belki de, biraz temiz hava yardımcı olacaktır.
Bueno, tal vez algo, de aire fresco ayudará.
Cesur iseniz ve istekli olursanız, olmak istediğiniz kişi olmanıza yardımcı olabilirim.
Si eres valiente y estás dispuesta, puedo ayudarte a ser... la persona que desees ser.
Yardımcılarımız, görevlerinizi gizlediğinizden endişe ediyor.
Nuestros benefactores están preocupados. Estás esquivando tus deberes.
Uyumama yardımcı olur.
Me ayuda a dormir.
O yardımcı olur.
Ella podrá ayudarla.
Umarım o koltukta saatlerce oturup Family Feud izlemek yardımcı oluyordur.
Espero que todas esas horas en el sofá viendo Family Feud te hayan ayudado a salir adelante.
Tamam, Steve Amca günü geçirmeme yardımcı oluyor.
Vale. El tío Steve me mantiene ocupado.
Herkesten daha fazla yardımcı olabilirsin, Luke.
Tú puedes ayudar más que nadie, Luke.
Eski yardımcılarının birinden öğrenmek zorunda kaldım.
Lo tuve que averiguar por uno de tus antiguos ayudantes en la investigación.
Çok yardımcı oldun.
¿ Sabes qué? Has sido de una tremenda ayuda.
Bazen iyileşmeye yardımcı olabiliyor.
A veces ayuda con la recuperación.
Üzgünüm, yardımcı olamayacağım.
Lo siento. No puedo ayudarle.
Ailemi ziyaret ederken buraya uğradım, ama... İş arıyorsan, Bir şeyler bulmana yardımcı olabilirim.
Estoy atrapada visitando a la familia, pero... si buscas un trabajo, tal vez pueda tirar de algunos hilos.
Bir gün en büyük bilimsel ve dini yolculuk olarak görülecek... bir şeyin parçası olmak isteyen gönüllü katılımcıları.
Participantes voluntariosos en la que algún día será considerada... la mayor expedición científica y religiosa en la historia humana.
İhtiyatlı olmak güvenliği sağlar, Ve güvenli blok, güçlü bloktur. İşleri hızlandırmama yardımcı oluver.
La seguridad proviene de la cautela y un área segura es un área fuerte, así que ayúdame a ponerme al tanto.
Ben... Ölmesine yardımcı oldum, Martin.
Yo la ayudé a morir, Martin.
Bunu yaşamış biriyle konuşmasının ona yardımcı olacağını düşünüyorum.
Espero que hablando con alguien más que haya pasado por eso, ayude.
Buna yardımcı olabilirim.
Tal vez pueda ayudarte con eso.
Özellikle yardımcı olmamı istediğiniz bir şey var mı?
¿ Puedo ayudarlo con algo en particular?
Tanrı yardımcısı olsun.
Dios lo ayude.
Benim için önemli... olduğunu düşünmek sana yardımcı olacaksa sorun değil. Çok.
Me importa a mí mucho.
Yardımcı olabilir miyim tatlım?
¿ Puedo ayudarte, querido?
Amy size yardımcı olabilir.
Amy puede ayudarte.
Yadımcı olabilir miyim?
Dime ¿ te puedo ayudar en algo?
Televizyonda, intihara yardımcı olmakla ilgili bir programı açık bıraktı.
" Dejó un programa sobre suicidio asistido en la televisión.
Bunu atlatmasına yardımcı olmalıyız.
Debemos ayudarlo a superarlo.
Sen hiçbir şeyle birlikte geldin Kemerin kendisini savunmasına yardımcı olabilir mi?
¿ regresaron sin nada que pudiera ayudar al Cinturón a defenderse a sí mismo?
Operasyonlardan Sorumlu Müdür Yardımcısı.
Subdirectora de Operaciones.
Sonra da alacağız Ve Cortazar onu anlamamıza yardımcı olur.
Y después la tendremos y Cortazar nos ayudará a entenderla.
Nasıl yardımcı olabilirim, Holden?
¿ Cómo puedo ayudarte, Holden?
Yardımcı olmak için ne yapabilirim diye bakmaya geldim.
Por Dios, Srta. Grant. Solo quería ver si podía hacer algo para ayudar.
Bayan Pettybon'ın yardımcısı olduğunu söyledi.
Dijo que era la ayudante de la señora Pettybon.
Kabusların konusunda yardımcı olmak istiyorum.
Quiero ayudarte con tus pesadillas.