English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Merhamet

Merhamet traducir español

4,506 traducción paralela
O sert davranıyordu, sen merhamet gösterdin.
Así que, actúa duro, y te mostraré piedad.
Bugün Niklaus'un bir düşmana karşı merhamet gösterdiğine şahit oldum.
Hoy vi a Niklaus demostrar misericordia al enemigo.
Şimdi isteyenlerle merhamet, affetme ve bizden ayrılanların geri dönmesi için dua edelim.
Y ahora, para los que quieran, oramos por la misericordia y el perdón y el regreso de los que nos han dejado.
Senin baban, benim babamı infaz ederken "merhamet" diye yalvarmıştı.
Sabes, mi padre, él pidió clemencia cuando tu padre lo expulsó.
"Tanrım bana merhamet et ben bir günahkârım."
"DIOS... " Ten piedad de mí. Ten piedad de mí.
Merhamet edin!
¡ Muéstrele misericordia!
Tanrı aşkına merhamet edin.
Por el amor de Dios, tenga piedad.
Farkındasındır ama Sixtus merhamet göstermeyebilir.
¿ Te das cuenta de que... Sixto no te mostrará misericordia ninguna?
Merhamet bahşedecek olursan kabulümdür.
Aceptaré la merced que me has concedido.
Cinayet mi, merhamet mi?
¿ Asesinato o misericordia?
Merhamet diye bir şey yok.
No existe la misericordia.
O zaman merhamet etmem, Tanrı aşkına,... insanların sana zarar vermesine izin vermeni izlemeyeceğim.
Entonces no te la daré, pero por el amor de Dios, ya está bien de dejar que todo el mundo piense que te hago daño.
Tüm gün merhamet meleklerini oynadıktan sonra elbet biz de eğlenceyi hak ediyoruz.
Después de jugar a los ángeles de la misericordia todo el día diría que merecemos divertirnos.
Hatta seni böyle gördükçe merhamet göstermekten kendimi alıkoyamıyorum.
Y la verdad es que viéndote así, no puedo sentir más que lástima por ti.
Merhamet isteme kısımlarını geçiyor muyuz yoksa?
¿ Nos saltamos la parte donde imploras misericordia?
Öfkene yenilmektense merhamet göster.
Demuestra la gracia de la piedad en lugar de esta crueldad mezquina.
Bana yanlış yapan birine karşı merhamet göstermemi istiyorsun.
Me pides que muestre piedad a quien me ha dañado.
Marcellus, kardeşimin hatrına sana bir kerelik merhamet göstereceğim.
Marcellus, por respeto a mi hermana, te concederé esta única misericordia.
Öfkene yenilmektense merhamet göster.
Demuestra la gracia de la misericordia antes que su insignificante crueldad.
Bana yanlış yapan birine karşı merhamet göstermemi istiyorsun.
Me pides que le muestre misericordia a quien me ha perjudicado.
Marcellus, kardeşimin hatrına sana bir kerelik merhamet göstereceğim.
Marcellus, por respeto a mi hermana, te mostraré esta única piedad.
Merhamet dolu kutsal Meryem aşkına!
Por el amor de Dios.
Biraz merhamet göster.
Muéstrale un poco de piedad.
Burada kalmana izin vermemizin tek sebebi.. .. yardımsever hristiyan kalplerimizden gelen merhamet.
Solo la gracia de nuestros caritativos corazones cristianos te ha permitido venir aquí.
"Dizlerinin üstüne çöktüğünde, evlat,... ve bana merhamet için yalvardığında, işte o zaman duracağım."
"Cuando te pongas de rodillas, hijo, y supliques clemencia, entonces pararé".
"Bana dön ve bana merhamet et."
"Mírame y ten misericordia de mí."
Onun yerine buraya otur ve açlıktan ölmesini seyret, ötenazi yapmayı tercih ederim, merhamet göstermiş olurum, çünkü nefret ettiğimden değil sevdiğimden.
Así que antes que sentarme aquí y verlo morir de hambre, he escogido aplicarle la eutanasia, mostrarle clemencia, no porque le odie, sino porque le quiero.
Sen merhamet gibi değerleri koymak ve bütünlüğü ve şefkat... doğal... değerleri insana, sen o koymak O geri inşa Bizim gıda hikayenin içine.
Valores como la compasión y la integridad y bondad valores que son naturales para los seres humanos, que te ponen en construir ese nuevo en la historia de nuestra comida.
Yüreginde biraz merhamet yok mudur bana?
¿ Encontrar algo de piedad en tu corazón?
"Bebeğe merhamet gösterecek mi?"
"¿ Mostrará piedad por el bebé?".
Ben hak etmeyenlere merhamet göstermiyorum.
No proporciono piedad a aquellos que no se la merecen.
Merhamet göster.
Ten piedad.
Merhamet sana pek gitmiyor Olivia.
LA COMPASIÓN NO TE PEGA, OLIVIA.
Bunlar merhamet bakışı, nefret değil.
Son miradas de pena, no de odio.
Tanrı ruhuna merhamet etsin!
¡ Que Dios se apiade de su alma!
Vicdan hatta bazılarına göre merhamet gösterme eksikliğim var.
Porque me faltan escrúpulos y algunos dirían que incluso compasión.
Yarın merhamet, acıma ya da sınırlama görmeyeceksiniz.
Mañana, no vais a recibir piedad, pena o límites.
Çocuğa birazcık merhamet göster!
¡ Muestra un poco de compasión!
Merhamet mi?
¿ Compasión?
Ve merhamet göstermeyin.
No mostréis piedad.
Babasının sevgisini arayan bir çocuğa gösterdiğin bir merhamet gibi mi?
¿ La misma misericordia que tuviste con el chico que fue hacia ti buscando el amor de su padre?
Merhamet ve saygıyla hayal kırıklığına uğratacağız.
Lo decepcionaremos con compasión y respeto.
Yüce Tanrım, ölenlere merhamet et hayatta olanlara ise huzur ve mutluluk ver.
Sí, Señor, ten piedad de ellos que están muertos, y dales paz y felicidad a los vivos.
Merhamet edin!
¡ Piedad!
Allah'ım, sen benim oğluma merhamet et.
Allah se misericordioso con mi hijo.
Hiç merhamet yok.
Sin piedad.
Hiç merhamet yok demiştim hatırladınız mı?
Sin piedad, ¿ recuerdas?
Size zırnık kadar merhamet gösterdiğimi görürlerse ölüyüm demektir.
Si se huelen que siento compasión por vosotras, estoy muerta.
Merhamet yok!
¡ Sin misericordia!
Yaptığın onca şeyden sonra merhamet istemen gerekmez mi?
Nunca podría haberte matado.
- Belki merhamet gösterir.
Tal vez pueda ser indulgente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]