Mutluydum traducir español
929 traducción paralela
Öğrenci arkadaşlarla yürüyüşe çıkmıştık hatırladığım kadarıyla, çok mutluydum.
Había salido de excursión con otros alumnos. Y recuerdo que era muy feliz.
"Mutluydum bir zamanlar, Kaldım şimdi bir başıma" "Eski bir palto gibi, her tarafı kaplı yama"
♫ Una vez fui feliz,... ♫... pero ahora me han abandonado... ♫... como a un viejo abrigo... ♫... que está harapiento y desgarrado.
Seninle çok mutluydum ve özgür olduğunu bilirsem, ne kadar uzakta da olsan, daha mutlu olacağım.
He sido feliz contigo, y si sé que eres libre, seré feliz aunque estés lejos.
Seninle çok mutluydum, sona ermesini istemiyordum.
He sido muy feliz contigo.
Geçen gün benimle konuştuğunda gerçekten çok mutlu oldum. Hayatımda ilk defa gerçekten mutluydum.
Nunca me he sentido querido como un hijo, y quizá por eso mi padre... no me ha aconsejado con franqueza.
Bir zamanlar çok mutluydum orada.
Fui allí feliz un día.
O kadar mutluydum ki. Bu akşamda öyle hissediyorum.
Me sentía feliz, igual que me siento esta noche.
Ve ben çok ama çok mutluydum
Y yo me sentía muy feliz
Çeneme yumruk atmana izin vermekten oldukça mutluydum.
Con mucho gusto dejé que me dieras un puñetazo.
O zaman mutluydum.
Entonces era feliz.
Bahşiş alıyordum ve mutluydum.
Recibía propinas.
Bütün o yaz boyunca... Estella'yı bolca gördüm ve çok mutluydum.
Todo ese verano vi a Estella a menudo y me sentí feliz.
O günlerde mutluydum.
En aquella época era feliz.
Kader beni bir yükümlülükten kurtardığı için mutluydum.
" El alegre destino me había aliviado de una obligación
Anlayacağın Larry, John'la evli olduğum o kısa süre boyunca inanamayacağın kadar mutluydum.
Mira, Larry, el año que John y yo estuvimos casados fue increíblemente feliz.
Kitabı yazarken mutluydum.
Mientras escribíamos el libro, yo era feliz.
Hayır aşkım. Çok mutluydum.
No, amor mío, he sido tan feliz...
Yedi yıl evvel başka bir dergide editör yardımcısıydım... mutluydum.
Hace siete años... era subdirector de redacción del Clarion de V.O., y era feliz.
Çok mutluydum. Kolay olduğunu düşünüyordum.
Estaba muy feliz, pensé : "Esto será fácil".
Döndüğüme mutluydum.
Estaba feliz de regresar.
Çok mutluydum ve aniden tek yapmak istediğim dans etmek oldu.
Era tan feliz que sólo quería bailar.
Çok mutluydum.
Me estaba sintiendo atrapado.
Sancıların başladığı gece neredeyse mutluydum.
Casi me alegré la noche que empezaron los dolores.
Mutluydum.
Yo era feliz.
Yazları geliyordu ve mutluydum.
Iba a venir este verano y yo estaba muy contenta.
Evden ayrıldığım ve bir hizmetçi olduğum için mutluydum.
Estaba contenta de irme y emplearme en una casa.
Paris'te mutluydum.
Yo era feliz en París.
Mutluydum.
Fui feliz.
Mutluydum, bir evim vardı. Akrabalarım vardı.
He oído cómo ladraban los perros y el cuerno que los llamaba.
Seninle birlikte olduğum için mutluydum.
Yo estaba feliz de estar contigo.
- Çok mutluydum.
- Era tan feliz.
Bir zamanlar ben de mutluydum.
Yo también fui muy feliz entonces.
Mutluydum ve sırf senin için yaşamaya devam edebildiğim için gururluydum.
Has sido mi único aliciente en la vida.
Eh, dediğim gibi ufacık toprağımı sürmekten oldukça mutluydum Birleşik Devletler'deki arkadaşlar beni endişelendirmeye başladıklarında.
Como les decía, estaba tan contento cultivando mi tierra en Buckinghamshire cuando me llamaron de la ONU.
Evet, ama yine de mutluydum.
Sí, pero era feliz de todas maneras.
Mutluydum, "İlk kez özgürüm." diye düşündüm.
Me alegré al pensar que ya era libre de verdad.
Orada oldukça mutluydum.
Fui feliz allí.
Gizlice mutluydum.
En secreto fui feliz.
Çok mutluydum.
Antes era feliz.
Dengesiz davrandım. Beni koruduğun için çok mutluydum!
Estaba contenta por haberme salvado.
Sonra, bir uçak sesi duyduğumu sandım. Ve sonra bir sessizlik... mutluydum.
Luego me pareció oír un avión, en cambio, llegó el silencio..... y me puse muy contenta.
Ben sadece burada olduğu için mutluydum.
Yo me consideraba feliz con tal de verlo aquí.
Bir stüdyoda çalışmaktan o kadar memnun ve mutluydum ki... onlara istedikleri bilgiyi vermeye söz verdim.
Estaba tan contento y feliz de trabajar en un estudio que les prometí darles toda información que querían.
Burada çalışmaktan o kadar mutluydum ki çoğu zaman düşünmedim.
Estaba tan contento de trabajar aquí que no me paraba a pensar.
Ama pişman değilim. Bir zamanlar mutluydum.
Pero no hay vuelta atrás.
Oh, Pongo. Başta çok mutluydum, ama şimdi ben...
Ohhh Pongo, estaba tan contenta al principio, pero ahora...
Fazlasıyla mutluydum.
Soy muy feliz.
Dün sahnede gerçekten mutluydum.
Tú ahora eres mi inspiración.
En azından ben mutluydum.
Yo al menos.
- Ama ben Gümrük memuruyken daha mutluydum.
- No haga teatro.
Bugün çok mutluydum, sizlerin sayesinde.
Gracias.
mutlu yıllar 555
mutluluklar dilerim 16
mutlu ol 66
mutlu günler 26
mutlu 183
mutluluk 95
mutlu son 24
mutluyum 175
mutlu olun 20
mutlu musun 338
mutluluklar dilerim 16
mutlu ol 66
mutlu günler 26
mutlu 183
mutluluk 95
mutlu son 24
mutluyum 175
mutlu olun 20
mutlu musun 338
mutlu yıllar sana 161
mutlu noeller 1070
mutlu paskalyalar 22
mutluyuz 22
mutlumusun 18
mutlusun 26
mutlu olmanı istiyorum 16
mutlu noel 30
mutlu değilim 17
mutlu oldun mu 50
mutlu noeller 1070
mutlu paskalyalar 22
mutluyuz 22
mutlumusun 18
mutlusun 26
mutlu olmanı istiyorum 16
mutlu noel 30
mutlu değilim 17
mutlu oldun mu 50