English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Nefes alıyor

Nefes alıyor traducir español

1,503 traducción paralela
Annem nefes alıyor, değil mi?
¿ Viste si mamá respiraba?
Hâlâ nefes alıyor.
Aún respira.
O kadar gürültülü nefes alıyor ki, beni uyutmuyor.
Respira tan fuerte, que no me deja dormir.
Nefes alıyor musun?
¿ Estás respirando?
Hâlâ nefes alıyor.
Aún está respirando.
Nefes alıyor.
es respirar.
Evet, onu hissedebiliyorum nefes alıyor.
Sí, puedo sentirlo respirando.
O cennetlerde yüzüyor yıldızlara gülüyor, evrensel tozda nefes alıyor.
Ella nada en los cielos se ríe entre las estrellas, respira el polvo cósmico.
- Nefes alıyor mu?
Oh, Dios mio.
Sanki yıllardır ilk kez nefes alıyor gibiydim.
Como si estuviera respirando por primera vez en años.
- Nefes alıyor.
- Está respirando
Zor nefes alıyor.
Está hiperventilando.
Onlar yaşıyor nefes alıyor gibiydiler.
Es como si estuviera vivo, respirando.
- Nefes alıyor. İyi. Nefes alıyor.
Está bien, está respirando.
Zavallı kız, zor nefes alıyor.
Pobre chica, apenas podía respirar.
Şu anda nefes alıyor.
Por ahora, está respirando.
Yaşıyor! Nefes alıyor! Dekolte hakkında ne düşünüyorsun?
El número de la "moda debida" promueve el sacrificio sin sentido de animales inocentes.
Dinle, yarın bu saatlerde hala nefes alıyor olursan, belki bu malzemeleri dağıtabiliriz.
Escucha, si todavía estás respirando mañana, quizás distribuyamos estas cosas.
Ona bakın, nefes alıyor!
Mírenla, ¡ está respirando, maldita sea!
Hala nefes alıyor.
Todavía respira.
Küstah olmak istemem ama, nefes nefes alıyor.
No estoy siendo gracioso, de acuerdo. Ella está respirando.
Nefes alıyor, nabzı da normal. Hasar yok.
El pulso es regular, no hay daños.
Makinelerin yardımıyla nefes alıyor.
Respira con ayuda de las máquinas.
Derin değil ama hala nefes alıyor.
No es mucho, pero está ahí. - ¿ Quién murió?
Gömleğin nefes alıyor.
Tu camisa está respirando.
Çünkü hâlâ nefes alıyor.
Porque aun respira.
Nefes alıyor mu?
- ¿ Respira? - ¿ Está bien?
Nefes alıyor musun?
- ¡ Vamos! ¿ Estás respirando?
Üzgünüm... nefes alıyor muydun?
Lo siento. Um, ¿ respiras?
- Nefes alıyor. - Ne oldu?
Está respirando.
O kafayı geri getiremedi. Çünkü kafa hala boynunun üzerinde durup nefes alıyor!
El no podía traerme la cabeza porque aún está pegada a un cuello vivo!
Çocuklar, hala nefes alıyor.
Chicos, todavía respira.
Evet, nefes alıyor ama astımı var.
Sí, está respirando ahora, pero tiene asma.
Nefes alıyor.
Respira.
Baygın. Bradikardisi var. Ama hâlen nefes alıyor.
Está inconsciente y en bradicardia, pero sigue respirando.
Köpek acı çekiyor ama hala nefes alıyor.
El perro está sufriendo, pero aún respira.
Pekala, nefes alıyor.
Bien, aún respira.
Aquaman'i seviyorum. Suyun altında nefes alıyor ve balıklarla konuşuyor.
A mi me gustaba Aquaman, el puede respirar bajo el agua y hablar con los peces...
Hala nefes alıyor. Ama sanırım gidici.
Sigue respirando pero de esta no sale.
"Nasıl oluyor da benimkilerin çoğu tabuttayken senin gibi bir sefil hala nefes alıyor?" Diyeceğim ki...
¿ Cómo es posible que una escoria de la creación siga respirando cuando tantos de los míos descansan en ataúdes?
Zor nefes alıyor ama sorun yok.
- Es muy superficial, pero esta bien.
- Pizza nefes alıyor!
- La pizza respira.
Nefes alınmıyor. Her yerde gözetleyen Budalar var.
Hay budas que te miran fijamente por todas partes.
Nefes alınmıyor burada.
Estoy entumecido.
Sanki ağzından nefes alıyor.
Respira por la boca.
- Hala nefes alıyor. - Öyle kalmasını sağla.
- Todavía respira.
Nefes alıyor.
Está respirando.
Nefes alıyor!
Respira.
Aceleyle alınan bir nefes ve Roger tekrar dalıyor.
Una rápida bocanada de aire y Roger vuelve a descender.
Ve burada onu tuttuğun ve dört saat boyunca kendisinin nefes alıp verdiği yazıyor.
Y aquí dice que lo abrazó y que respiró sin ayuda durante más de cuatro horas.
Herkes nefes alıyor gibi, değil mi?
Todos respiran ¿ verdad?

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com