Nin sesi traducir español
211 traducción paralela
Bu Ayanami'nin sesi değil mi, Misato?
¡ Esa fue la voz de Ayanami! ¡ ¿ Verdad? !
1945'de İngiltere'nin Sesi.
La voz de Inglaterra en 1945.
Yönetmen Blasetti'nin sesi.
Es mi niña... Es la voz del comendador Blasetti... - Bueno, pero qué...
Sana Pauline'nin sesi miydi dedim?
¡ Dime lo de Pauline!
- Pansy'nin sesi hasta gibi.
- Parece que la gata tiene anginas.
Emory'nin sesi, tatlım.
Es Emory, querida.
Baskerville Köpeği'nin sesi artık duyulmayacak.
Ya no se hablará más del sabueso de los Baskerville.
Bu Vicki'nin sesi.
Esa es Vicky.
Bu Sakubei'nin sesi.
Ésa es la voz de Sakubei.
Bay Mallory'nin sesi hiç kesintiye uğramamış.
La voz del Sr. Mallory nunca se interrumpió.
Bay Giovanelli'nin sesi mükemmeldir.
El Sr. Giovanelli canta de maravillas.
Ben J. B. Radyodan J. B.'nin sesi çıkmıyor demek, radyo kapalı demek.
Te habla J.B. Si no oyes a J.B. es porque tienes la radio apagada.
Bu Oshare'nin sesi!
¡ Esa es la voz de Oshare!
Jenny'nin sesi susturuldu. Lâkin kelimeleri her birimize ulaştı.
La voz de Jenny fue silenciada... pero sus palabras han afectado a cada uno de nosotros.
Bu komutan Yonoi'nin sesi, değil mi?
Es la vos de Yonoi, no es?
Bu Rosette'nin sesi.
¡ Es la voz de Rosette!
Sanki Larry'nin sesi.
Parece Larry.
Kochanski'nin vücudu, Kochanski'nin sesi.
Son su cuerpo y su voz.
WSHE, Miami'nin sesi.
WSHE, la voz de Miami.
Bu duyduğunuz ses Richard Kiley'nin sesi.
La voz que escuchan es de Richard Kiley.
Cicely'nin sesi tüm tundraya yayılıp karibu ve göçmen martılara ulaşacak.
- Tomaré lo mismo. - Bien. Dos hamburguesas especiales, por favor.
[Funakoshi'nin sesi] Eğer akışkan olmayı, uyumlu olmayı, öğrenirsen... yenilmez olacaksın.
Si usted aprende ser fluido, y adaptarse... Tú, serás invencible
Kendinle gurur duy, oğlum! Centauri Cumhuriyeti'nin sesi sensin artık.
Siéntase orgulloso, hijo. ¡ Ahora es la voz del poderoso imperio centauri!
Sadece Jimmy'nin sesi yanıtı tetikleyecektir.
Sólo responde a la voz de Jimmy.
Trumaine Koleji'nin sesi W-H-l-P radyosundasınız.
En la estación universitaria de Trumaine, F-U-E-T-E.
Karnın aç diye Scrubby'nin sesi gibi geliyordur.
Suena como Scrubby cuando tiene hambre.
Poochie'nin sesi, daha çok ve daha kızgın çıkmalı ve bir zaman makinesi olmalı.
Poochie debe hablar más fuerte, enfadado y tener una máquina del tiempo.
WZAB de Sasha ile müstehcen saatler, Pendenton Üniversitesi'nin sesi.
Están escuchando "Bajo las sábanas" con Sasha... en WZAB, la voz de la Universidad Pendleton.
WZAB de Sasha ile müstehcen saatler, Pendenton Üniversitesi'nin sesi.
Estás en "Bajo las Sábanas" con Sasha en WZAB... la voz de la Universidad Pendleton. "En el aire" ¿ Llamada?
Jessie'nin sesi :
Querido Boxer.
Daha sonra Fransız İhtilali'nin "Gürleyici sesi" olarak nam salacak mücadeleci avukat Danton kralların yönetiminden bıkmıştır. Not : Fransa'nın Abraham Lincoln'ü.
Dantón, un abogado luchador, molesto con el gobierno de los reyes, y después famoso como "El Fulminador picado de viruelas" de la Revolución Francesa.
Madam Lilli'nin gümüş sesi Honoluluda duyulduğundan beri... erik ağaçları daha fazla çiçek verir oldu.
El ciruelo floreció muchas veces... desde que oí la voz de plata de la Sra. Lilli en Honolulu.
Bu çizelgeyi incelediğimde de Dehşet'in Sesi'nin plak yayını olduğunu belirledim. Buna şüphem yok.
Utilizando esta prueba, estoy convencido de que la Voz del Terror está grabada y reproducida posteriormente.
Dehşetin Sesi'nin kimliğini bulmam, onu susturmam ve tüm bunların arkasındaki planı ortaya çıkarmam için beni bu davaya siz dahil ettiniz.
Ustedes me encargaron que identificase y silenciase a la Voz del Terror y averiguase lo que había tras ella.
24 Ekim'de gayda sesi eşliğinde General Montgomery'nin İngiliz ordusu karşı saldırıya geçti.
EL 24 DE OCTUBRE EL VIII EJÉRCITO DE MONTGOMERY CONTRAATACABA
Tommy Woodry'nin babası geçiyor. " Ama şu an olduğu gibi şeşi beş görmeye devam edersen...
Pero si sigues liando así las cosas, no sé qué vamos a hacer.
Bobby'nin uykudaki sesi annesi ile birlikte sanki bir melek gibi
Bobby dormía profundamente. Como un ángel. Y con una madre como ésa.
"Gantry'nin umutlar vaat eden bir sesi var."
"La voz de Gantry está hecha para prometer".
Hoş bir sesi var, Johnny'nin...
¡ Marie! Tiene una voz bonita, Honza.
Bay Giovanelli'nin müthiş bir sesi var.
El Sr. Giovanelli canta como los dioses.
Uluyan Deli'nin sadece sesi burada.
Ésta es la voz de Loco de Atar.
Charli'nin sesi :
¡ Sí!
Şu anda Michigan'ın Sesi'nin son sayısı basılıyor.
Se está imprimiendo el último número de Michigan Voice.
Chomei'nin inziva yerindeki gibi bambu borularından akan dağlardan gelen temiz suyun sesi yok.
No hay el son de el agua corriendo por las montañas... a través de los tubos de bambú, como en el libro de Chomei.
Burası KATJ'nin süper sesi ve sırada İngiliz istilasının ateşli bir şarkısı :
Es el sonido actual de la KAJT... y aquí viene el sonido caliente de la invasión británica :
Körler okulundaki öğretmenim, Bayan Lee'nin... sesi de sizinki gibiydi.
La señorita Lee de mi colegio habla igual.
Müziğin Sesi'nin seyretmek ister misin?
Quieres ver'La Novicia Rebelde'?
Amerikan şiiri'nin kıyıda köşede kalmış, keşfedilmemiş sesi nasıl olmalı?
¿ Cómo de marginal debería ser la voz no descubierta de la poesía americana?
Garip dedin de, Direniş'in Sesi'nin bir sonraki yayını ne zaman?
A proposito. ¿ Cuándo transmite la Voz de la Resistencia?
Bırakın "Büyük Baba" Dave Barton, rahatça dolaşsın,.. ... Gravestown'un sesi WGV'nin hit parçalar otobanında dolaştığımız gibi.
Así que relájense y dejen manejar al Papá Dave Arden mientras paseamos por la carretera de los éxitos en WGB, el sonido de Gravestown.
- Bu Woody'nin sesi!
¡ Ése es Woody!
nın sesi 21
sesini 16
sesi 44
sesini kes 30
sesini aç 27
sesini duydum 25
sesin 22
sesini yükseltme 39
sesini keser misin 21
sesini alçalt 59
sesini 16
sesi 44
sesini kes 30
sesini aç 27
sesini duydum 25
sesin 22
sesini yükseltme 39
sesini keser misin 21
sesini alçalt 59