O daha bir çocuk traducir español
450 traducción paralela
Ona niçin para verdin, ha? Anne o daha bir çocuk.
¿ Para qué le diste dinero?
Bir kadını, size karşı şirin olması için zorlayamayacağınızı bile bilmiyorsunuz. O daha bir çocuk!
No puedes obligar a una mujer a ser dulce. ¡ Sólo es una niña!
O daha bir çocuk.
Sigue siendo solo un chico.
O daha bir çocuk!
HEREJE REINCIDENTE BRUJA - BLASFEMA
O daha bir çocuk, kendinden utan.
Es sólo una niña, debería darle vergüenza.
O daha bir çocuk.
¡ Bueno! Es una niña. Hago mal en enfadarme.
- Bu çok... o daha bir çocuk.
Esos dos, él es sólo un niño.
- O daha bir çocuk.
- Sólo es una niña.
Sakin ol sevgilim, o daha bir çocuk.
Tranquilizate querida, es solo un niño.
O daha bir çocuk. Bebek suratlı bir çocuk.
Es un chico, con cara de bebé.
- O daha bir çocuk.
- Es sólo un muchacho.
O daha bir çocuk...
Por Dios Santo, no es más que una niña.
O daha bir çocuk.
Es una niña.
- O daha bir çocuk.
- Es un muchacho.
O daha bir çocuk.
Pero si no es más que un chico.
Koca kaplan, sinirlenmiş olabilirsin, fakat o daha bir çocuk.
Gran Tigre, puedes enojarte, pero ella es solo una niña.
Harge o daha bir çocuk.
Harge, es sólo un niño.
O daha bir çocuk.
Es sólo un niño.
Michael o daha bir çocuk.
Michael... ella no es más que una niña.
O daha bir çocuk.
Es tan solo una niña.
O daha bir çocuk.
Ella es solo una adolescente.
O daha bir çocuk.
¡ Es un niño!
" O daha sadece bir çocuk.
" Es sólo un chico.
Farkında mısınız, daha yakın zamana kadar bir banka soyguncusu yada çocuk hırsızı eyalet dışına adım attığı anda bize hareket çekerlerdi?
¿ Sabían que no hace muchos años un secuestrador o un atracador de bancos podía cruzar una frontera estatal y burlarse de nosotros?
"Bu kadını." Fakat o bir kadın değil. O daha çocuk.
Quién otorga a esta mujer, a esta mujer.
Ondan daha yaşlı olduğunu sanmıyorum. Yaşlı mıyım değil miyim bilmiyorum. Bildiğim şey, bir yıldır buradayım, ve öğrendiğim ilk şey, bütün bu olanların bir çocuk oyunu olmadığı.
No sé si lo soy o no, pero sí sé que llevo aquí un año y lo primero que aprendí es que esto no es un juego de niños.
Birşey daha, o siyahsa yatağın için güzel bir battaniye olacak... çetin bir kış geliyor ve çekingen bir çocuk gibi bir koca.
Una cosa, si es negro, se convertirá en una estupenda manta para tu cama... ahora que se acerca un crudo invierno... y teniendo a un niño vergonzoso por marido.
- O daha bir çocuk.
Es sólo un niño.
O aslında daha bir çocuk. Ve böyle bir zamanda otelde yalnız kalmasını istemiyorum.
Es solo una niña... y no me gusta que se quede sola en un hotel.
O daha küçük bir çocuk.
Bueno, él es un muchachito.
O çocuk kanadını hatırlıyorum... bir rüyadan daha fazla bir şey olmadığı zamanı.
Recuerdo esa ala del hospital cuando no era mas que un sueño.
Aşağıdaki çocuk, sandığından çok daha güçlü çıkarken sen de bir o kadar güçsüzlük sergiledin.
Aquel joven es mas fuerte... de que lo que creías que era... y vos sos mucho mas débil.
O daha küçük bir çocuk.
Es sólo un chiquillo.
O daha ufacık bir çocuk.
No es más que un chiquillo.
O sağlıklı ve normal bir çocuk, çünkü daha beyni yıkanmış değil!
Es un niño sano y normal, ¡ porque aún no le lavaron el cerebro!
O daha çocuk. Bu bir evre.
El es solo un muchacho, esta es solo una etapa.
"Yatağından yaka paça almak ne hoştu. " Daha bıyıkları bile terlememiş bir çocuk. " Ayrıca, gözleri ardına kadar açık, o güzel lülelerini, savururken...
¡ Qué hermoso sería brutálmente sacar de su cama a un niño que todavía no tiene vello en su labio superior y, con ojos bien abiertos, pretender estrechar su frente con suavidad peinando hacia atrás sus hermosos rizos!
Dünkü buzkaşi, çocuk oyunu gelirdi, o günkü çapandazlara. Hele içlerinde bir yaşlı çapandaz vardı ki daha ilk kapışmada, en korkulası olduğunu kanıtlamıştı.
Para los chapandaz de entonces, el Buzkashi real de ayer habría sido un mero ejercicio preliminar para un acontecimiento futuro mucho más arriesgado.
Annesi olduğum için onu koruduğumu sakın sanmayın işin ilginç tarafı cezası çok fazla henüz 18 yaşında o daha bir çocuk.
No trato de excusarlo. Lo que hizo estuvo mal. Pero el castigo no se corresponde con el delito.
O da bana, Hamburg'da faaliyet gösteren kendisine ait çocuk kliniğinin faaliyetlerine son vereceğini, tehdit mektupları aldığını ve Aryan ırkından çocuklara bir daha elini sürerse başının belaya gireceğini söyledi.
entonces me dijo, que su clínica, la clínica infantil que había abierto en Hamburgo iba a ser... que lo iban a echar. y que había recibido cartas amenazadoras y que si ponía sus manos en niños Arios, se metería en problemas ".
Ta ki artık bir anlamı kalmayana kadar. O zaman bir daha asla siyah bir çocuk okulda biri ona zenci dediği için ağlamazdı.
... hasta que "negro" ya no signifique nada ya no sería posible hacer llorar a un niño llamándolo negro en la escuela.
Eğer o arabada yanan Michael Myers değilse o zaman bu gece daha başka bir sürü çocuk öldürülecek.
Si no fue Michael Myers quien murió en ese fuego, muchos otros niños serán asesinados esta noche. - Está muerto. Lo vi.
Daha önce de bir cinayet işlemişti o çocuk.
Él ya ha cometido un homicidio.
- Kendini ne sanıyorsun? Bir tür tanrı mı? O daha çocuk.
¿ Que se cree, el todopoderoso?
Aslında daha geçen gün on bir yaşında bir çocuk böyle bir şey yapmıştı. Macaristan'da yoksa Girit'te miydi?
De hecho, el otro día, un niño de 11 años lo hizo, en Hungría, ¿ o en Creta?
O, daha ufacık bir çocuk.
Sólo es un muchacho.
O, daha ufacık bir çocuk.
Sólo es un muchachito.
O zaman bu kahrolası şehirde büyümeyi reddetmiş başka bir küçük çocuk daha var olmalı.
Así que en esta puta ciudad debe de haber otro niño que se ha negado a crecer.
Joe, o daha küçük bir çocuk.
Joe, sólo es una niñita.
Bir daha seni L.A'de görürsem, çocuk veya yaşlı kadın demem kıçına tekmeyi basarım.
Si te veo de nuevo en L.A. no me importará si eres niña una anciano o un gato. Te patearé el trasero.
Birkaç yıl önce başka bir çocuk daha, sen gibi bana gelmişti. Senin söylediğin şeylerin çok benzerini söylemişti.
Hace unos años, un chico vino a verme del mismo modo que tú diciendo más o menos lo mismo que tú.