Oh traducir español
312,661 traducción paralela
- Oo-oo. - Aman tanrım. Nasılsın?
Oh, ven acá. ¿ Cómo estás?
Aman Tanrım.
Oh, Dios.
Oh, hoşuma gidiyor. - Oh!
Oh, me gusta.
Ama üzülme.
Oh, no te preocupes.
Tanrım... boynuna bir bak.
Oh, Dios mío... mira su cuello.
Oh, evet, mm-hmm.
Sí...
Oh, sikeyim.
Carajo.
- Oh, Ben çılgın mıyım?
- ¿ Enloquecí?
Bu olabilir. "Davalının son durumunu belirlemek için- -"
Oh, vale, quizá esto. Vale : "Localice al acusado usando su..."
Tamam, bakıyorum.
Oh, vale. Me pongo a ello.
Karev'i duymadınız mı?
Oh, ¿ no os habéis enterado de lo de Karev?
Hayır, yapmayın.
Oh, no, no. No hagas...
Bu ampütasyon da şuraya gitmeli.
Oh, y esta amputación tiene que ir...
Hayır, bunu yapmak istemezsiniz.
Oh, no, no, no, no quieres hacer eso.
Teşekkür ederim ama kafein kullanmıyorum.
Oh, de veras, muchas gracias, pero no tomo cafeína.
VideoChatting programıyla.
Oh, está videochateando.
Tanrım!
Oh, Dios.
Olamaz!
Oh, señor...
Yıldız mı aldım? Ne yaptım?
Oh, ¿ me llevo una estrella?
Buradasın demek.
Oh. Eres tú.
Tanrım!
Oh, Dios mío.
Hayır, çağırma.
Oh, no. No, no lo hagas.
Söyledin çünkü polislere beni dövdüğünü söylememi istemedin.
Oh, sí, porque no quisiste que le dijera a los policías que me pegaste.
Merhaba, gelirken trafiğe takıldım.
Oh, hola. Había mucho tráfico en el camino hacia aquí, y..
Bunu sen de düşünürdün.
Oh, se te habría ocurrido a ti.
Kirli çamaşırlarımı herkesin görebileceği yerde havalandırmak da hoşuma gitmiyor.
Oh, y no hay nada como airear los trapos sucios para que todo el mundo los vea.
Durum o kadar kötü demek.
Oh, así de malo, ¿ eh?
- Yok artık!
- ¡ Oh, vamos!
Çok iyi bir haber.
Oh, bueno, eso es una gran noticia.
- Canım benim.
Oh, cariño.
- Tabii. Bu arada bunlar sana. Sabah gelmiş.
Oh, por cierto, llegó esto para ti esta mañana.
- Ama daha bir şey yapmadım.
Oh, todavía no he hecho nada.
Of be, işte bu bir sorun.
Oh, tío, esto es un problema.
Dostum cennette inek doluymuş.
Oh, tío... el cielo está lleno de frikis.
Aferin sana cici kız.
Oh, buen trabajo, tesoro.
Bakın kim gelmiş.
Oh, mira quién ha vuelto.
- Tim'in ayrılışının ardından,... anladım ki karar verme mekanizmam biraz...
Oh, chico. A raíz de la reciente partida de Tim, se me hizo evidente que mi decisión pudo ser un poco...
- Bizden ne istiyorlar?
¿ Qué quieren de nosotros? Oh, no.
Aman Tanrım, inşallah Norteguay değildir.
Oh, Dios mío, espero que no sea Norteguay.
Amanın.
Oh, chico.
Paig...
Oh, Pai...
- Olamaz, göğsüm ağrıyor.
Oh, no, me duele el pecho.
Oh, bu da ne?
Oh, ¿ qué es eso?
Ah, ne oldu?
HOLA, MI NOMBRE ES DONNIE. Oh, ¿ qué pasa?
Oh... oh, tanrım, beyefendi.
Por Dios, señor.
Olamaz, bu gerçekten çok üzücü. - Hayal kırıklığına uğraman normal.
Oh, Dios.
- Yine aynı şey!
- ¡ Oh!
Hayır, ben iyiyim.
Oh, no. Yo... Estoy genial...
- Dua yüzüğüm.
Oh, es un rosario.
Lenore!
Oh, mírate.
Aman Tanrım!
Oh, ¡ Dios mío!