Olmazsa traducir español
7,511 traducción paralela
Yönetmen olmazsa Eva Braun, Eva Braun kadar ölü olur. Aynen.
Sin un director, Eva Braun está tan muerta como Eva Braun.
Eğer olmazsa onu kaptığın gibi hayatın pahasına koş.
Si no, simplemente agárrala y corre.
Madeni hakların sahipleri onlar, ki o da bu yenilenme projesinin olmazsa olmazı.
Poseen derechos de minería, lo cual es imprescindible para el proyecto de cogeneración.
Eğer ekibim bu işin bir parçası olmazsa, Komiser Singh'e giderim.
Si mi fuerza especial no es parte de esto, iré con el capitán Singh.
Ama Gino Leone gizlilik ve savunma konusunda bizimle aynı haklara sahip olmazsa er geç o haklardan biz de mahrum kalırız.
Pero si Gino Leone no tiene el mismo derecho a la privacidad y a no autoinculparse que el resto de nosotros, tarde o temprano, ninguno tendríamos esos derechos.
Dolayısıyla bu hikaye bu sabah yayınlanacak, tabii ki The Guardian baskısında bir değişiklik olmazsa bu sabahın hikayesi bu olacak. İnsanların kafasında yer etmesi için gerçeklerin ortaya çıkmaya devam ettiğini görmeliler.
Hoy publico el artículo por la mañana, si en The Guardian no me dicen lo contrario, se publicará por la mañana, para no perder la inercia, que no paren las revelaciones, y habrá una gorda por la noche.
Eğer sorun olmazsa ben de seninle gelmek istiyorum, Belle.
Me gustaría venir contigo, Bella, si te parece bien.
Eğer elinde sihir olmazsa hiçbirimize zarar veremez.
No puede hacernos daño si no tiene magia.
İyi misin? Aslında eğer sorun olmazsa yalnız kalmak istiyorum.
Quisiera estar sola, si no te molesta.
Her bölümde yaratıklar olabilir ancak... Ancak kardeşlerin arasındaki ilişki olmazsa dizi olmaz.
Puedes tener a todos los monstruos y hombres lobo y fantasmas y todo, pero, si al final del día, no estás vendiendo esta relación básica...
Unless a miracle happens, this Eğer bir mucize olmazsa bu Cumartesi sabahı dünya son 50 yılın ilk Wacky Races'ine tanıklık edecek.
A menos que pase un milagro, este sábado en la mañana, el mundo será testigo de la primera Wacky Race en casi 50 años.
Senin için de sorun olmazsa Noel kutlamasına da kalmak isterim.
Y si te parece bien, me encantaría quedarme y celebrar la Navidad, también.
İnsanların yapıya ihtiyacı vardır. Yapı olmazsa birbirlerini yok ederler.
Los seres humanos necesitan estructura, para que no se terminan destruyéndose a si mismos.
Babanınki olmazsa diye aldım. Ki umarım olur.
Lo compré por si el de tu padre no sale bien, que espero que no pase.
Ama olmazsa onu büyük bir utançtan kurtarmış olacak. N'olur ona söyleme.
Pero si no es así, esto podría ahorrarle mucho bochorno.
Eğer hikayesini değiştirecek bir şey olmazsa Edwin Borstein cinayetinin nihai hali böyle.
A menos que algo cambie, la historia que nos contó va a ser la versión oficial del asesinato de Edwin Borstein.
Gelirim olmazsa, evi satmak zorunda kalırız.
Si no tengo ingresos, tenemos que vender la casa.
Bu çok sinir bozucu çünkü siz bana karşı dürüst ya da açık sözlü değildiniz. O yüzden eğer bu iş olmazsa şansımı aramama fırsat dahi vermediniz.
Ya sabes, es frustrante, porque no fuisteis sinceros o directos conmigo sobre ello, y por eso no tuve la posibilidad de mirar otras oportunidades si esto se viene abajo.
Gece saat 10'a kadar orada olmazsak, hepsini kaybedeceğimizi söylüyorlar. Ve... hala yapacağım bir sürü iş var, o yüzden, sorun olmazsa, sen...
Dicen que si no llegamos a las 10 : 00 P.M... perderemos todo, y aún tengo trabajo, así que si no te importa, podríamos...
Burada olmazsa Noel partisi olmayacak.
No será una fiesta de Navidad si no es aquí.
Bana o lanet olası gözü vereceksin çünkü ne olursa olsun Teksas'a bir göz götüreceğim ve o olmazsa başka bir yerden bulurum!
Vas a darme ese puto ojo, porque me voy a llevar el ojo de regreso a Texas sin importar que y si no es ese, ¡ voy a encontrar uno en algún otro lugar!
- Pekala, ama hiç olmazsa kiminle konuştuğumu bileyim.
- Bien, pero al menos dime tu nombre.
- Zahmet olmazsa.
- Si no hay problema. Sí.
Anne, ben sadece bir çocuğum, ama ben derim ki, eğer Noel sabahında baba burada olmazsa, bu durum ailelerin asla kurtaramayacağı bir duruma dönüşür.
Mamá, soy solo una niña, pero digo que si papá no está aquí la mañana de Navidad, ese es el tipo de cosas de las que las familias nunca se recuperan.
- Bir çete savaşımız olmazsa, elbette.
A menos que haya una guerra de pandillas, sí.
Eğer yardımsever olmazsa yedek plana ihtiyacımız var.
En caso de que no esté por la labor de ayudar, necesitaremos refuerzo.
Dram olmazsa olmazdı zaten.
No estuvo carente de drama.
Ve şimdi de Ursula. Eğer zahmet olmazsa.
Úrsula... si no te importa.
O olmazsa başka yerlere.
Otras veces, en algún otro lado.
Dedektif Martinez, zahmet olmazsa bir kelepçe anahtarı alabilir miyim?
Detective Martínez. ¿ Podría molestarla por una llave de esposas?
Aslında, senin için sorun olmazsa.. Bir süre Torino'da kalıp bu sponsoru aramak istiyorum.
Mejor dicho, si no os molesto, me quedo en Turín, para buscar quien me financie.
Troy oradaydı. Dedi ki hiç olmazsa bir iki saat partide takılmalıymışım.
Pero Troy estaba allí y dijo que tenía que quedarme al menos un rato.
- Dramatik olmazsa bu mümkün değil.
Bueno, eso no va a pasar a menos que sea dramático.
Çıkma şansım olmazsa diye umutlarımı yükseltmek istemiyorum.
Y no quiero aumentar mis expectativas con la posibilidad de que realmente no salga, entonces...
Zahmet olmazsa?
¿ Te molestaría?
- Elbette. - Zahmet olmazsa?
- Absolutamente.
Eğer etkili olmazsa Hayaletler hiçbir şey yapamazlar.
Los Fantasmas son siempre eficientes.
Bir şey olmazsa o zaman haklısın.
Si no ocurre nada, entonces tienes razón.
- Evet, kadınlar olmazsa olmaz.
Sí, definitivamente necesitamos mujeres.
Kanıtım olmazsa, meslektaşlarımı böyle bir yerin varlığına ikna edemem.
Si no tengo pruebas no puedo convencer a mis colegas que crean en un lugar como este.
Diğer hastalıklarda : ... çiçek hastalığında, vebada hatta ebolada bile kanlarında antikor olan, hastalıktan kurtulmuş insanlar vardı. - Ama elimde böyle biri olmazsa...
Con las otras enfermedades... viruela, la plaga, incluso el ébola... hay personas que han sobrevivido a la enfermedad que tienen anticuerpos en su sangre, pero si no tengo a alguien que...
Ama ya olmazsa?
¿ Y qué pasa sino puedo?
Ama bir hayvanın yaşamının ilk günleri, ailesinin desteği olmazsa çok başka bir manzara sunuyor.
Pero los primeros días de vida de un animal tienen una perspectiva muy diferente si sus padres no lo apoyan.
Bu da fark edilmesine sebep olmazsa hiçbir şey bunu başaramaz.
Si esto no hace que lo noten, nada lo hará.
Olmazsa korkarım ki toplantılara daha fazla katılamayacağım.
Sin eso, bien, temo que no sería capaz de seguir asistiendo a reuniones.
- Toplantılar olmazsa da...
Sin las reuniones...
Olmazsa, sorun ne, gönderin gitsin.
Si no, cuál es el punto, sólo déjenlo.
Bir değişiklik olmazsa seni gökdelenin tepesinden aşağıya atarız.
Podemos empujarte abajo todos juntos, si insistes.
Sırtımızdaki zırhla ölelim hiç olmazsa!
¡ Que al menos perezca con los arneses sobre la espalda!
Maggie orada olmazsa parayı vermeyiz.
No tienes opción.
Tabii, bir şeyden haberin olmazsa sorumlu da olmazsın.
Sí no aparece, no me importa.