English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Ordek

Ordek traducir español

2,431 traducción paralela
Wan Restoranı'ndan "Kekikli Ördek".
Buey y pato dorados, del restaurante Wan.
Sum Restoranı'ndan "Dört Dolgulu Ördek."
Cuatro Tesoros Rellenos, del Restaurante Sum.
Gördün mü, para çirkin ördek yavrusunu bir kartala dönüştürebiliyormuş.
Mira, el dinero hasta puede convertir un pato feo en una garza.
Bir çirkin ördek istese de kuğu olamaz!
Un pato feo no puede convertirse en un cisne.
Onu sen öde. Ördek yavrularının üzerindeki petrolü temizle.
Saca del petróleo esos pichones de pato.
Ördek sosu.
Ensalads pequinés.
Üzerine beyaz bir forma giy ve çirkin ördek yavrusu kuğuya dönüşsün.
Vaya. Al verte en esa bata blanca... creo que hasta un pato feo puede convertirse en un grulla.
Tren, ördek -
Tren, pato...
Ve tekme, yumruk, tokat, eller, ördek, dön, geri dön, çevir, salla ve kıvır, kıvır ve salla, kıstır, yumruk, tekme, ve... yumruk.
Y patada y golpe y picotazo y molinete y aleteo y giro y salto y giramiento y baile afuera y baile adentro y compás y golpe, patada y puño.
Erkek ördek.
- Quiere decir "banal".
Anlarsın ya, biz kafaları karışmış kaplan ve ördek gibiyiz. Arkadaş oluyorlar.
Donde un tigre y un pato se confunden y se hacen amigos.
Filmimizin adı, Bay Ördek isimli yönetmenimiz tarafından çekilen Ev Partisi.
Se llama "Fiesta en Casa", y fue grabada por ese nuevo director llamado Sr. Pato.
'Aşık Çirkin Ördek Yavrusu'.
"Patito feo enamorado".
- Ördek nerede?
- ¿ Dónde está el pato?
- Ördek.
- Pato.
Demek çirkin ördek yavrusundan kuğuya dönüşüp adını da kısaltarak manken oluvermiş.
El patito feo se convirtió en cisne acortó su nombre y se convirtió en modelo.
Riskli bir girişim arıyorsanız sizin adamınız ördek kuyruğu saçları ile JP.
Si buscan una apuesta arriesgada, él es su opción! JP y su característico peinado con jopo.
Buyur, ördek yumurtası ye.
Toma, come estos huevos de pato.
- Ördek işi nasıl gidiyor?
- ¿ Como va el negocio de los patos?
Birkaç da ördek al.
Lleva también unos patos.
Mondoy sana birkaç ördek getirir.
Mondoy va coger unos patos.
Ördek yumurtası.
Son huevos de pato.
Hani, şu filmlerdeki güzel kadınlara, kalın çerçeveli gözlükler takıp, saçlarını arkadan bağlarlar ve vücudunu da kalın ve bol elbiselerle gizlerler, sonra bir anda fazlalıklar yok olur, ve çirkin ördek güzel bir kuğuya dönüşür, değil mi?
Tu sabes esas películas donde esta la mujer realmente hermosa, pero le pusieron anteojos gigantes y le hicieron un moño y además usan ropa demasiado grandes y ancha, pero luego llega el momento cuando, y el patito feo por arte de magia se transforma en un cisne?
Evim bir ördek oldu.
Mamá pato me acobija.
Ben bir çirkin ördek yavrusuyum. Büyüyünce kuğu değil sümüklü böcek oldum.
Soy un patito feo... que se volvió cucaracha en vez de cisne.
Çirkin bir ördek yavrusu...
- Tan solo un patito feo. ('Hola')
Bir ördek istiyorum.
¿ Cuánto por el bote de pato?
Bu kedi değil ördek olmayacak mı?
Abatir es más de pato que de gato
- Evet. - Yani, kesinlikle ördek olmalı.
Definitivamente ha de ser un pato
Eve, çirkin ördek!
Inicio, feo pato!
Ördek, defol buradan!
Pato, aléjate de ahí!
Seni pis ördek!
Usted pato sucio!
Git buradan, ördek!
¡ Aléjate de ahí, el pato!
O zaman ördek de olabilir?
Entonces ¿ podría ser un pato?
Bir ördek.
Un pato.
İki levrek, bir ördek, bir pirzola ateşte!
¡ Saliendo dos branzino, un pato, un ojo de bife!
Bilmem, ördek kovalıyordur, ya da canlı canlı gömülmüştür.
No lo se, ¿ persiguiendo patos?
Evet ama mamafih ördek harika olmuş.
Sí, sin embargo, este pato es fantástico.
Bir ördek gibi.
Seremos patos
Bir çavuş ve en iyi arkadaşı küçük oğlunu ilk defa ördek avına götürmüştü.
Un sargento y su mejor amigo llevaron a su hijo a cazar patos por primera vez.
Benim küvetimin zemininde "şapşal ördek" paspası var.
Yo tengo una serie de caprichosas pegatinas de pato pegadas al fondo de mi bañera.
"Kazanın sebebi yapışkanlı ördek olmaması."
"Fue un accidente." "falta de patos adhesivos".
Çirkin ördek yavrusu seni.
Oh, patito feo.
Ellen "Ördek" Ducker.
Ellen "la duquesa" ducker.
Sonuçta ben ördek var.
Después de todo, tengo el pato.
Bir buçuk gün boyunca, büyük medya bir ördek avına çıkıp Hillary ve Obama'nın nereye kaybolduğunu bulmaya çalıştı.
Por un día y medio, los principales medios de comunicación participarón en una persecución salvaje tratando de averiguar hacia donde habían ido Hillary y Obama.
- Ördek avlarım.
- Patos.
Nate Bunce'ın ördek ve kaz çiftliği var.
Nate Bunce es criador de patos y gansos.
On iki tilki yılı önce, o tilki kapanında sıkışıp kaldığımızda oradan kurtulursak bir daha asla tavuk, hindi, kaz, ördek veya kumru çalmayacağına dair bana söz vermiştin.
Hace doce años zorro, me prometiste cuando estuvimos atrapados en esa jaula que, si sobrevivíamos jamás volverías a robar otro pollo, ganso pichón o lo que sea.
Ördek mi?
¿ Un pato?
Ne diye ördek aldın?
¿ Por qué carajo compraste un pato?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]