Polonyalı traducir español
1,112 traducción paralela
Polonyalı, Fransız, Norveçli, Hollandalı, Danimarkalı.
Los polacos, los franceses, los noruegos, los holandeses, los daneses.
Tekrarlayacak olursak önce Polonyalı birinindi, sonra da bir tohum tüccarının.
Recapitulemos. Estaba el polaco - y el vendedor de cereal.
Acil bir durumsa, kareli mayolu Polonyalı bir kontestir.
Si se trata de una emergencia, aquella con la malla a cuadritos. Una condesa polaca. Emil, por favor, tráeme un jugo de naranja a la piscina.
- Ben Polonyalıyım.
- Porque soy polaco.
Polonyada, Polonyalılardan başka neler vardır biliyormusun?
¿ Sabe qué hay en Polonia además de polacos?
Kazak, elinde kılıcı, başında tüylü kalpağı olan at üstündeki adamdır. Polonyalıları sadece Polonyalı oldukları için öldürürler.
Un cosaco es un hombre a caballo con un gorro de piel en la cabeza y un sable en la mano que mata a los polacos solo por ser polacos.
Pennsylvania'dan Hollandalılar, Chicago'dan Polonyalılar Dakota'dan İsveçliler. İri adamlar!
¡ Son gigantes!
" Bana bir dahaki sevkiyatla beraber Polonyalı bir kız gönder. Bendeki eskidi.
" Envíennos una nueva partida de muchachas polacas, la anterior ya se consumió.
Burada Polonyalı teröristler Alman birliklerine ilk ateşi açtı.
Aquí atacaron los terroristas polacos a tropas alemanas por primera vez.
Sadece Polonyalılar'a değil tüm dünyaya bir dersti.
Una lección no sólo para los polacos, sino para el mundo.
O adamları kovup Polonyalılarla çalışacağım.
Los voy a despedir y contratar a los polacos.
- Yapsana şunu Polonyalı!
- ¡ Hazlo ya, polaco!
Ölü kadın Polonyalı, değil mi?
La muerta era polaca, ¿ no?
Onu Polonyalı bir vatansever mi öldürdü?
¿ Asesinada por un patriota polaco?
Polonyalı vatansever cinsi sapıksa eğer.
Suponiendo que fuera también un degenerado sexual.
Biz Polonyalılar ondan nefret ederdik.
Los polacos lo detestábamos.
Polonyalı çocuklara bile böyle kir yedirilmemeli.
Ni a los niños polacos hay que servirles así.
Ama burada Varşova'da üç tümen çürüyor, harabelerde saklanan birkaç bin suçlu Polonyalı ve Yahudi yüzünden.
Sin embargo, en Varsovia se están pudriendo tres divisiones por unos miles de criminales polacos y judíos escondidos.
Ya Chopin, Polonyalı değil miydi?
¿ Qué le parece Chopin? ¿ No era polaco?
- Polonyalı ve Yahudilerin misillemesi.
- Que contraataquen.
- Bu bir Polonyalı.
Todos están inquietos.
Polonyalı olduğunuzu düşündüm.
Pensé que Vd. era polaco o checoslovaco.
Polonyalıların burada ne işi var?
- ¿ Qué harían aquí? - Es una aldea cosmopolita.
Ben, Sergei Kowalski yeni dünyadan Polonyalı bir göçmenim.
Los ojos de Sergei Kowalski solo veían un nuevo mundo gris.
Polonyalı!
¡ Polaco!
- Demek Polonyalı bu?
¡ Ese es el Polaco!
İçimden bir ses Polonyalı bugün büyük bir balık yakaladı diyor.
Algo me dice que el Polaco hoy ha pescado un gran pez.
Polonyalı'ya verdiğiniz görev neydi?
¿ Qué clase de trabajo le has encargado al Polaco? ¿ Polaco?
Polonyalı mı? Hiç birşey anlamadım...
¡ No lo conozco!
Polonyalı nereye ve niçin gitti?
¿ Dónde ha ido el Polaco? ¿ Y a qué?
Sıkı adamsın, Polonyalı.
Te crees fuerte, ¿ verdad?
Polonyalı...
Polaco...
Polonyalı ne düşündüğünü biliyorum, ne istediğini biliyorum.
¡ Se lo que estás pensando y lo que quieres!
Polonyalı'dan önce pantolonunu çıkarmaya bu kadar hevesliysen, neden oraya kadının da bu sözleşmedeki ihtiyaçlardan biri olduğunu yazmıyorsun?
En vista de que siempre estás dispuesto a bajarte los calzones delante del Polaco, ¿ por qué no te comprometes también a suministrarle mujeres que le gusten?
Polonyalı seninle yatağa gitmek istemiyor.
El Polaco no quiere acostarse contigo.
Bu sen ve benden bile daha öncesindeydi Polonyalı.
Aun no nos conocíamos tú y yo, Polaco.
Polonyalı seni...
- Te condenamos Polaco...
Biz evleneceğiz Polonyalı.
Nos vamos a casar, Polaco.
- Polonyalı'yı bıraksak iyi olur.
Será mejor liberar al Polaco.
Gidip Polonyalı'yı serbest bırakacağım, sonra bana hesap sorma.
¡ Paco! ¡ Voy a por el Polaco! ¡ Pero luego no digas que me bajo los calzones!
Polonyalı, Polonyalı bütün kasabayı havaya uçuruyorlar!
¡ Polaco! ¡ Polaco! ¡ Están sobrevolando la ciudad!
Polonyalı, Polonyalı herkes hata yapar lütfen bana yardım et.
¡ Polaco todo el mundo puede equivocarse! ¡ Ayúdame, por favor!
Paco ve Polonyalı nerede?
¿ Dónde están Paco y el Polaco?
Paco ve Polonyalı birlikte kuzeye kaçmış.
Él y el Polaco han escapado al norte.
Polonyalı, anlayabiliyorum.
¿ El Polaco? Puedo entenderlo...
Hey Polonyalı, bu şarkı da neyin nesi?
Eh, Polaco, ¿ Qué canción es esa?
Bu sensin Polonyalı!
¡ Eres tú, Polaco!
Geri dönüyorum Polonyalı.
Regreso, Polaco.
Polonyalıyım.
Soy polaca.
Bana, asla Polonyalıların eline esir düşmemem gerektiğini öğrettiniz.
Me has enseñado una cosa - 762 01 : 17 : 25.880 - - 01 : 17 : 28.920 nunca deje que las capturas de Polonia.
Polonyalı Sergei.
Sergei el Polaco.