Romantizm traducir español
997 traducción paralela
Romantizm ile alakalı tüm fikirleri sarsılmış Sophia Frederica...
Despojada de todos sus sueños románticos,
Biz kadınlar tam bir romantizm delisiyiz, değil mi Catherine?
Las mujeres tenemos demasiada sensibilidad, ¿ no es así, Catalina?
Güller ve romantizm operadaki tenor gibidir...
Las rosas y el romance son como el tenor en la ópera :
Romantizm oynayalım mı?
Manos arriba y déme todo su dinero.
Ağaçlara kalpler kazınır. Romantizm, sonra da gözyaşları.
Los corazones en los árboles, el romance y después las lágrimas...
Çocukluk günleri, limonata, romantizm!
¡ Los tiempos de infancia, limonada y romance!
Aşk... Romantizm...
El amor... lo romántico...
"Romantizm için şarkı söylemelisin"
Si quieres romance Tendrás que cantar
Konu romantizm olunca
Con este romance
İşte Bahia'dayız. Romantizm ülkesi.
Bueno, ya estamos en Bahía, la tierra del amor.
İçinde hiç romantizm yok mu?
Píldoras para el hígado.
Bana romantizm yapma, Quinn.
Estás envejeciendo.
Görebildiğim kadarıyla radyo yazarlığının amacı bir deodorantın mutluluk getireceğini, bir ağız gargarasının başarıyı garantileyeceğini ve bir yumuşatıcının romantizm yaratacağını yığınlara ispatlamak.
El propósito de la radio, hasta donde veo... es demostrar que un desodorante da felicidad... que un enjuague bucal garantiza éxito y un laxante atrae romance. - ¡ Vaya!
Seni romantizm krallığına yönlendirecektir
Hasta un reino de ilusión
Derin bir erotik duyarlılığın yanında büyük bir romantizm vardı.
Infinitamente tiernos, pero también eróticamente conscientes.
Don ve Lisa film çevirirken Cosmo onları... romantizm havasına sokmak için sette onlara piyano çalar.
Su música sirvió de inspiración a Don y a Lina Lamont.
Ondan kurtulamıyorum. Bu romantizm reklam için...
¡ Ella y el cuento del noviazgo me vuelven loco!
# Kanatlandıran bir şarkı... #... ya da biraz romantizm içeren bir dans... #... bunlar, yüreğe seslenen sanatlardır.
Una canción que vuela o un baile con un toque romántico es el arte que llega al corazón
Ve birde romantizm öldü deniyor.
Y dicen que el romance está muerto.
Aşk ve romantizm mi?
¿ Amor y romanticismo?
Evet, bu kesinlikle en şaşırtıcı romantizm.
Bueno, sin duda es un romance totalmente insólito.
Evlilik hakkındaki bütün öyküler gibi, içerisinde çok fazla romantizm bulunuyor.
Como en toda historia de matrimonios, hay mucho romanticismo en ella.
Venedik'te romantizm.
Vivir un romance en Venecia.
Ayışığında yürümeyi biraz romantizm eklemek için kullanabilirsin.
Piensa que es un romántico paseo a la luz de la luna.
Romantizm mi?
¿ Romántico?
Bazı hallerde romantizm de iyidir.
Está bien que haya excepciones.
Eğlence, balık, gülüp coşmak ve romantizm.
Diversión, pesca, juegos y amor.
Eğer romantizm arıyorsanız bana söylemeyin.
No me diga que está buscando un amor.
Romantizm için burada değiliz.
No es momento para idilios.
Okurlarım romantizm delisidir.
A mis lectoras les vuelven locas las historias románticas.
Kanında var romantizm
- Debajo tu sangre es azul
Çünkü güzelsin. Hem de romantizm olur.
Porque además de hermosa, es usted tierna.
Kısa süreli ve mutluluk veren romantizm.
Breves y felices.
Beni içeren tek şey romantizm.
Lo único que me satisfaría, sería un romance.
Eski bir romantizm mi?
¿ aquella vieja romanza?
Evet, bu eski bir romantizm.
Si, aquella misma.
Romantizm. Macera.
Romanticismo.
Heyecan, insanların hayatını etkileyen kararlar, romantizm. Heyecan.
Viajes, excitación decisiones que afectan la vida de la gente, romance, emociones.
Çılgın romantizm günleri
Días de romance loco
Romantizm de, makyaj olmaz. Senin "Ferrari" n olmasaydı... Bu asla aklıma gelmezdi.
No hagas romances, como de costumbre... si no te hubiera encontrado con tu Ferrari nuevo... ni se me hubiera ocurrido.
Ben romantizm aramıyorum Howard.
No busco romanticismo, Howard.
Yıllar geçtikçe romantizm ölür, başka bir şey onun yerini alır.
Al pasar los años, el romanticismo es sustituido por otra cosa.
# İşte romantizm budur İnsana ikinci bir şans tanımaz.
Así es el amor, no hay segundas chances
Ben olaya ısınmalıyım. Çiçek yollamalıyım. Romantizm falan.
Necesito que me preparen, me den flores, me digan cosas bonitas.
Mertlik ve dövüşün, romantizm ve heyecanın dünyası.
Un mundo de caballeros y combates, romances y emociones.
Dört nala giderken seri bir öpücük, ve romantizm sona erer.
Un beso rápido al galope, y fin del romance.
- Süregelen bir romantizm olmalı. - Oh, evet.
- Tiene que tratarse de algo de romance.
Şey, zarif romantizm ve komedi kavramını takdir etmek için onu okumanız gerek.
Bueno, tiene que leerlo para apreciar el ocurrente concepto del romance y la comedia.
Aynı yıl, Camille McRae, 1929 Pismo Sahili Kraliçesi, güzelik ve romantizm bulmak uğruna Hollywood'a geldi.
Ese mismo año, Camille McRae, la Reina de la Concha de Playa Pismo de 1929, llegó a Hollywood en busca de la belleza y el amor.
Romantizm, eşsiz bir aşk istiyorum.
Sueño con un amor poético y tú no piensas más que en
Hangi romantizm?
¿ cuál romanza?