Spark traducir español
86 traducción paralela
Spark Apartmanları.
A Spark Apartments.
Ne oluyor Spark.
¿ Qué pasa, Spark?
Spark?
¿ Spark?
Sıkılmış olmasın Spark.
Debe estar cansado, Spark.
Spark'lara gidip Shorty ile konuºacagim.
Yo iré a la granja de los Sparks a hablar con Shorty.
Spot'u bulamıyorum.
No encuentro a Spark
Biliyorum. - Spot!
Ya va a aparecer ¡ Spark!
- Kaptan Spark.
- Del capitán Spark.
Kaptan, St Petersburg Polisinden Komiser Spark konuşuyor.
Capitán, le habla el teniente Spark de la policía de Saint Petersburg.
Hepsi olay yerinde çekilmiş resimler ve anılardan oluşuyor. Bakın bu Nevada Spark şerifinin mektubu. Orda olmamı istiyormuş.
Recibí una carta del comisario de Sparkes, Nevada, a quien le gustaría que estuviera ahí.
Spark'lar, Goon'lar, hepsi.
Sparks, los goons, todos ellos.
So the little human has some spark after all.
El pequeño humano tiene chispa, después de todo.
Geylik yapma, Sparky!
No seas gay, Spark.
- Aferin sana, Spark, al onu!
- ¡ Eso es, a ella!
Ben Christine Spaak
Soy Christine Spark.
Must be the spark plug. ( Kıvılcım tıpası, fişi olmalı )
Ha de ser la bujía.
Vanishing Spark. Neden Vanishing Spark adlı atın üzerine oynamama izin vermedin?
"Chispa Desaparecida", por que hay un caballo llamado Vanishing Spark?
O inanır çünkü o burada bazlar SPARK.
Ella está aquí porque cree en las bases del SPARK.
SPARK buna değer.
SPARK lo vale.
"Spark Plug".
Gracias.
Kıvılcım, Tükürük ve Harita.
Spark, Spit y Maps.
Bence sigaralar yüzünden.
¿ De qué se trata, Spark?
Daha çok Harita, Kıvılcım, Tükürük ve Puslu diye bilinirler.
Mejor conocidos como Maps, Spark, Spit y Misty.
Kıvılcım, haydi gel.
Spark, vamos.
Yağmur yağdığında, Kıvılcım İncil Deresi'ndeki en iyi balıkçıdır.
Cuando llueve, Spark es el mejor pescador en el arroyo.
Kıvılcım'ın enerjisi iyi.
Y Spark tiene mucha energía.
"Casanova Spark'ı ziyaret et, Cennete çıkan merdivenlerin altını kaz."
"Visita Casanova Spark. Cava bajo los escalones al cielo."
Tripp, Danny'e vurmasaydı, Çarpan Yıldırım, Kıvılcım-Saçan'a karşı, 1. ve 2. olacaktı.
Slam Bolt habría ganado el primer y segundo lugar contra Flame-Spark si Tripp no hubiese cortado el paso a Danny.
Kıvılcım-Saçan, bir isim mi?
¿ Alguien se llama Flame-Spark?
Evet, Kıvılcım-Saçan bujiler. Çarpan Yıldırım'ın rakibi.
Sí, Flame-Spark, equipo rival de Slam Bolt.
Spark'ın 6 dil bildiği rakiplerinden iki kat daha fazla maaş verdiği ve çalışma yada vatandaş geçmişlerine bakmadan eşit şekilde davrandığı söyleniyor.
Se decía que Stark hablaba seis idiomas, pagaba un salario doble que sus competidores, y que trataba a todos sus trabajadores por igual, sin importar... su historial como trabajadores o estatus ciudadano.
Züppe Mark!
¡ Mark the Spark!
Desperate Housewives
5x18 "A Spark to Pierce de Dark"
But there has to be a spark, no?
Pero tiene que haber una chispa, ¿ no?
Onun peşinde de REDLINE'da görmeye alışık olduğumuz yüz Kont Markdie ve Spark, Snake Head isimli araçlarıyla takip ediyorlar.
Seguido por los usuales competidores de REDLINE, El Conde Markdie y Spark en el Snake Head.
CT1284, Spoke.
CT1284, Spark.
- Ne var Spark?
- ¿ Qué tienes, Spark?
Georgina Spark'ın bebeğinin!
del bebé de Georgina Spark
Adı Adrian Spark, 27 yaşında, yüksek lisans öğrencisi, felsefe okutmanı 1493 Spadina, daire 12'de oturuyor.
El tipo es Adrian Sparks, 27 años, estudiante graduado de filosofía, asistente de profesor, vive en Spadina 1493, departamento 12.
Merhaba, Adrian Spark size tanıdık geliyor mu?
- Oye, ¿ te suena un tal Adrian Sparks?
Sanki, Nicholas Spark hayatımı yazıyor gibi değil mi?
¿ Nicholas Sparks está escribiendo mi vida?
Spark denen arkadaş hapishanede hala patron mu?
¿ El Hermano llamado Spark aún está a cargo en Walker?
Bunu Spark'a verdiğin an içeride dokunulmaz olacaksın.
Dásela a Spark, y serás intocable.
Dükkan sahibi Alison Sparks'a 25,000 vermiş.
Hola. El dueño de la tienda le dio a Alison Spark veinticinco mil.
Hey, gerçeği söylediğin için asla özür dileme, Spark.
Oye, nunca pidas perdón por decir la verdad, Spark.
Spark, seni gitmek istediğin yere götürecek bir tren gördüğünde yaşamak için bekleyemezsin.
Spark, cuando ves un tren que va hacia donde tú intentas llegar... no puedes esperar a vivir.
Aklımdaki tam olarak bu değildi, Spark.
Eso no es en lo que estaba pensando, Spark.
Seni seviyorum, Spark.
Te quiero, Spark.
Hey, Spark, her şey iyi olacak.
Spark, no te preocupes.
Çok özür dilerim, Spark.
Lo siento mucho, Spark.
- Casanova Spark kim?
- ¿ Quién es Casanova Spark?