Tatlısın traducir español

Çok tatlısın.

Eres tan linda.

Çok tatlısın. Biraz daha ister misin?

Eres muy lindo. ¿ Quieres?

Çok tatlısınız.

Qué lindas son, amigas.

Tatlısın. Değil mi?

Eres adorable, ¿ verdad?

Çok Tatlısın

Eres adorable.

- Her zamanki gibi çok tatlısın. - Teşekkürler.

- Te ves preciosa como siempre.

Epey tatlısın ama inanılmaz yüzeyselsin.

Eres muy atractivo, pero eres superficial, más allá de lo pensado.

Özür dilerim, çok tatlısınız ama o tadı hiç elde edemedim.

Lo siento. Eres encantadora, es solo que nunca adquirí el gusto.

Sen tatlısın, tanıdığım en nazik insansın.

Eres la persona más dulce y gentil que haya conocido.

Şu anda gerçekten çok tatlısın.

te encuentro muy lindo ahora.

- Çok tatlısınız.

Me parece enternecedor.

- Çok tatlısın.

- Te ves adorable.

- İnanılmaz tatlısın.

Estás preciosa.

- Çok tatlısınız ama sizin için ceza yiyemem.

- Son hermosas, pero no me van a multar por culpa de Uds.

- Ama çok tatlısın!

- Eres tan mono!

Çok tatlısın.

Oh, qué tierno eres.

- Çok tatlısın baba.

Es muy dulce, Papá.

Çok tatlısın.

Qué dulce.

- Çok tatlısın. Eğer alay etmiyorsan ki böyle bir durumda çok kaba olurdu.

Es lindo de tu parte, salvo que estés siendo sarcástico.

Çok tatlısın.

Eres una dulzura.

- Oh, çok tatlısın.

- Oh, eso es muy dulce.

Oraya gittim ve gözlerine kilitlendim. Ona baktım ve "Aman Tanrım, ne kadar tatlısın" dedim.

Así que, camino hasta allí y le clavo los ojos, y lo miro y le digo, "Oh, Dios mío, ¡ es tan puto lindo!"

Evet, çok tatlısın.

Sí, sí que lo eres.

- Sen fark etmeyecek kadar tatlısın.

- Eres un chico muy dulce.

Çok tatlısınız.

Eso es tan dulce.

- Çok tatlısın ya.

- ¡ Qué amable!

Gerçekten çok tatlısın.

Es muy amable de tu parte.

Çok tatlısın ve seni seviyorum ama bu kurt sen değilsin.

Eres muy dulce y te quiero, pero este lobo no es quien tú eres.

Çok tatlısın.

¿ Sabes que eres muy dulce?

- Çok tatlısın.

- Pues eres muy amable.

Çok tatlısın.

Qué primor...

Resimdekinden bile daha tatlısın.

Eres incluso más bonita que en tu foto.

Tanrım, çok tatlısın.

Dios mío, eres hermosa.

- Çok tatlısın.

- Eres tan dulce.

Çok tatlısın.

Qué mono.

Tatlım, biliyorum son zamanlarda pek geçinemiyoruz ama benimle konuşmaktan hiçbir zaman korkmamalısın.

Cariño, sé que no nos estamos llevando bien últimamente pero nunca debes tener miedo de hablar conmigo.

Tatlım, bunu yatak odasının kapısından banyonun kapısından dolabın kapısının oradan söylediğimi biliyorum.

Cariño, sé que lo dije a través de la puerta del dormitorio, a través de la puerta del baño, a través de la puerta del armario.

Bence bunları buradan kaldırmalısın, tatlım.

Estas podrían ir aquí, cariño.

Seni seviyorum tatlım. Ama her tarafın köpeğe bulaşmış durumda.

Te amo, bebé, pero estás cubierto de pelos de perro.

Tabii ki, mutlu olmalısın tatlım Bu harika bir haber.

Por supuesto que estas feliz. Esta es una noticia feliz.

Tatlım, sen küçük bir köydeki, bir çiftçi kızısın..

Cariño. La hija de un granjero del arroz..

Tatlım, sen bir savaşçısın ve savaşçılar, asla pes etmez.

Cariño, eres una luchadora, y una luchadora nunca acepta la derrota.

Sen çok tatlısın.

Eres linda.

Otostopla en yakın otobüs durağına gittim. Tanrı'ya şükür üzgün suratlı tatlı bir bilet satıcısı acıdı da bilet verdi.

Hice autostop hasta la estación de autobús más cercana y un dependiente lindo con ojos tristes se apiadó de mí y me dio un billete, gracias a Dios.

- Çok tatlısın Jim ama gerçekçi olmam gerek.

- Eres una dulzura, Jim, pero tengo que ser realista.

Bu biraz alışılmışın dışında tatlım.

Es poco convencional, querida.

haklısın tatlım.

Tienes razón.

Tatlım, benim için çabucak arabaya gidip Produce'un İncil'ini alır mısın?

¿ Puedes ir al auto, corazón, y traerme la Biblia de Produce?

Tatlım gidip dişlerini fırçalar mısın? Teşekkür ederim.

Cariño, ¿ vas a lavarte los dientes?

Tatlı bir çocuk olup ayağımı da ovar mısın şimdi?

¿ Serías un buen chico y masajearías mi pie?

İlham kaynağısın tatlım.

Eres toda una inspiración.