English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Teğmenim

Teğmenim traducir español

816 traducción paralela
Majestelerinin donanmasında teğmenim efendim.
Señor, tengo el cargo de teniente en la marina real de Su Majestad.
- Kapı kilitli, Teğmenim
- Órdenes cumplidas, teniente.
- Hareket yok, Teğmenim
- Todo en calma.
- Bir şey duyuyor musunuz teğmenim?
- ¿ Oye algo, teniente?
- Teğmenim!
- Teniente.
- Hayır Teğmenim
- No, teniente.
Bir sürü ceket var, Teğmenim.
Traigo muchos abrigos, teniente.
Her şey hazır, Teğmenim
Todo listo, teniente.
Teğmenim, burada bir not var.
Teniente... Aquí hay una nota.
- Ben Çıkıyorum, Teğmenim!
- Voy a sumergirme.
Tamam, Teğmenim!
¡ Ya voy, teniente!
Teğmenim!
¡ Teniente!
- Hayır Teğmenim.
- ¿ Han visto a Vogel? - No, teniente.
- Teğmenim gitmelerine izin veremeyiz.
- No podemos dejarlos marchar.
- Evet. Teğmenim
- ¿ Sí, teniente?
- Hayır Teğmenim.
- No, teniente.
Evine kadar bırakacağım, Teğmenim
La acompañaré a casa.
Hemen başlayalım mı, Teğmenim
- ¿ Salimos ya?
Teğmenim, Burada patika var.
Teniente, hay un sendero.
Teğmenim, odalar.
Señor teniente, las habitaciones.
Şey, teğmenim!
¡ Bueno, teniente!
Pazarları açık bir tamirci pek bulunmaz, Teğmenim.
No hay mecánico que pueda engañar a mi teniente.
Karakol kapatıldı teğmenim.
Teniente, el fuerte está cerrado.
Teşekkür ederim Teğmenim.
Sí, haré que se lo envíen.
Teğmenim! Kimin tarafındaydınız? - Yapma, Leo.
Teniente ¿ en qué bando estabas?
Bu bir emir mi Teğmenim? Ekselansları? Hiç sanmıyorum.
¿ Es una orden, Teniente, Excelencia?
Teğmenim...
Teniente...
Teşekkürler. Dikkatinizi teğmenim Bay Bush'un fedakar davranışlarına çekebilir miyim?
Gracias. ¿ Me permite destacar el valeroso comportamiento de mi teniente, el señor Bush?
Şimdi ne olacak Teğmenim?
¿ Qué va a pasar con nosotros, Teniente?
Teğmenim gelir misiniz?
¡ Teniente! Venga aquí.
Haklısın Teğmenim.
Sí, creo que tiene razón, Teniente.
Ona ne yapacaksınız Teğmenim?
¿ Qué va a hacer con ella, Teniente?
Bol şans Teğmenim.
¡ Buena suerte, amigo!
Teğmenim, bakın!
¡ Teniente, mire!
Şunu yuvarlasak olmaz mı teğmenim?
¿ Teniente, que tal hacer de esto una cifra redonda?
- Hayır, doğru söylüyorum teğmenim.
- No, es un hecho, teniente.
Teğmenim, bu durumdan kurtulmalıyız.
Teniente, vamos a salir de aquí.
Kurtulacağız değil mi teğmenim?
¿ Verdad, teniente?
Ciddiyim teğmenim. Şaft bitik.
En serio, no tengo piezas.
Konuşun benimle teğmenim. Bir şey söyleyin.
Hábleme señor, diga algo.
Hadi teğmenim, sıra sizde!
Vamos, teniente, le toca.
Teğmenim onu vurdular, Onu vurdular teğmenim!
- ¡ Vamos! ¡ Ven aquí! - ¡ Les han dado, les han dado!
Gelecek sefer teğmenim, sanırım ben trenle geleceğim.
La próxima vez cogeré el autobús.
- Bir emriniz var mı, Teğmenim?
- ¿ Alguna orden, teniente?
Teğmenim!
Teniente.
- Evet, Teğmenim.
- Sí, teniente.
- Siz ne dediniz Teğmenim?
- ¿ Qué le dijo Ud.?
Gitmek için izninizi alabilir miyim, teğmenim?
¿ Teniente Michael O'Rourke? ¿ Me permite marchar, teniente?
Bu çok fazla teğmenim.
Es demasiado, teniente.
- Kaçalım mı teğmenim?
¿ Quiere que responda?
- Gelemem teğmenim!
- No va.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]