English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Utandırma

Utandırma traducir español

299 traducción paralela
Oh, hayır, beni utandırma Cathy.
No hagas que me avergüence de ti, Cathy.
Beni utandırma.
No me pongas en un aprieto.
- Hadi zar, utandırma.
- Vamos dados, denme algo bueno.
Beni utandırma.
Con suerte.
Lütfen beni arkadaşlarının önünde utandırma, olur mu?
Por favor, no me avergüences delante de tus amigos.
Fakat lütfen... beni Efendim önünde utandırma.
Pero, por favor... por favor, no me avergüences frente a mi Señor.
Dur adamı daha fazla utandırma Sam.
No puedo culparle.
- Dün can atıyordun. - Sessiz ol, beni utandırma.
Ayer estabas dispuesta a revolcarte.
Utandırma beni.
No me hagas poner colorado
Arkadaşlarla birlikteyim, beni utandırma.
Estoy con unos amigos, nos comportaremos.
Anna, lütfen, Giulia'yı utandırma.
No avergüences a la pobre Giulia.
Hoplayıp zıplayıp, millete çarpıp bizi utandırma.
¿ Podrías quedarte quieto y no hacernos pasar vergüenza?
Hey, istersen burada herkesin önünde tartışmayalım ha? Utandırma beni.
No nos pongamos a discutir delante de todo el mundo, me da apuro.
Utandırma, meydan okuma, diğerini tehdit etme.
¿ O se humilla, se reta, se amenaza?
Beni ve babanı utandırma sakın.
No nos decepciones a papá y a mí.
Beni utandırma.
No hagas que me avergüence.
- Öyleyse beni utandırma.
- Pues no me abochornes.
Mata-yan, dağ tanrısının huzurunda kendini utandırma.
Nata-yan. Tu comportamiento indigno te privará del perdón del dios de la montaña.
- Sağdakini. Beni utandırma!
- Derecha. no me pongas en evidencia.
Beni utandırma.
No me avergüences.
Yine amcanı utandırma.
No avergüences tío otra vez.
Beni utandırma.
Sería ridículo.
Kendini utandırma!
No se avergüenze!
Sakın beni utandırma.
No me fallen.
Lütfen zamanında orda ol ve beni utandırma.
Por favor, llega temprano y no me avergüences.
Tatlım, lütfen kızımızı utandırma.
Cariño, por favor, no avergüences a nuestra hija.
Lütfen beni aileme karşı utandırma.
Por favor no me hagas pasar vergüenza frente a mis padres.
Kendini utandırma Frankie.
No te pongas en evidencia.
Haydi, beni utandırma. Bira getir ona.
No me hagas quedar en ridículo.
- Tanrım, lütfen beni utandırma
- Demonios, no te avergüenzes.
Değilse de onu utandırma.
y si no, no me jodas.
Bir daha beni böyle utandırma.
No vuelvas a avergonzarme así.
Sakın beni utandırma!
No te atrevas a abochornarme.
Beni utandırma. Tamam.
No me hagas pasar vergüenza.
Beni utandırma.
No me hagas pasar vergüenza.
İnsanların canını sıkma ve beni utandırma.
No des la lata y no me hagas pasar vergüenza.
Bunun dışında kalın. Beni daha da fazla utandırma!
Vete de acá, eres un fracaso no te me acerques mas, me das asco.
- Kendini utandırma.
- Te estás poniendo en ridículo.
- Tamam, beni utandırma yeter. - Ben senin çıkarlarını korumaya çalışıyorum, tamam mı?
- Sólo miro por tus intereses.
Seni minikler ligine yazdırdım. Beni utandırma.
Firme para una pequeña liga.
- Baba, beni utandırma. - Ne kadar da solgun.
Qué pálido está.
Yalnızca beni utandırma yeter.
Pero no me avergüence.
Öğren onu. Havrada beni utandırma.
No me hagas pasar vergüenza.
- Brenda, beni utandırma.
No me avergüences.
Beni utandırma.
No hagas escándalos.
Şimdi, onu utandırma!
No lo decepciones.
Haydi, Kelly, David'in önünde beni utandırma.
Vamos, Kelly, no me avergüenzes enfrete de David.
Kendini utandırma.
No se ponga en ridículo.
Beni utandırma!
! Incomodate, Vic!
Baş Aşçı Hanımefendi sizi utandıracak hiçbir şey yapmadığıma inanıyorum ve detaylı bir araştırma yapılırsa bunu herkes görebilir.
Sra. cocinera jefe, no creo que la haya deshonrado de ningún modo... y después de una investigación exacta, cualquiera tendría que verlo.
Beni utandırma.
No me abochornes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]