Uzun süredir traducir español
6,220 traducción paralela
- Uzun süredir konuşmadığımızı biliyorum ama...
Sé que ha pasado mucho tiempo desde que hablamos, pero...
Nessa, bu kadar uzun süredir evliyiz.
Nessa, hemos estado casados todo este tiempo.
Uzun süredir duymadığın bir şarkı gibi.
Como una canción que ya no se oye.
Uzun süredir birşeylerin üzerini örtüyor.
Ha estado encubriendo algo todo el tiempo.
Evet, uzun süredir bu işteyim.
Sí, llevo haciendo esto un tiempo.
Uzun süredir ölü olmalı.
Lleva muerto algún tiempo.
Birbirimizi çok uzun süredir tanımadığımızı biliyorum ama bir çok şeyi paylaştığımızı hissediyorum.
Sé que nos conocemos desde hace poco tiempo. Pero siento que compartimos mucho.
Uzun süredir çok dikkatliydin.
Ha sido cuidadoso por tanto tiempo.
Çok uzun süredir kullanıyormuş.
Los lleva tomando mucho tiempo.
Çok uzun süredir ev arkadaşı olduğunuzu hiç düşündünüz mü?
¿ Alguna vez ustedes dos han considerado que han sido compañeros de cuarto por mucho tiempo?
- Uzun süredir kullanıyormuş bunları.
- Hace mucho que los toma.
'Bilirsin, onu tanıdığımdan beri ondan hoşlanıyorum,...'... ve onu daha uzun süredir tanıyorum.
¿ Sabes? Me ha gustado desde que lo conocí, y lo conozco hace más tiempo.
Uzun süredir oldukça sağlıklıyım.
Y llevo sano tanto tiempo.
Çok uzun süredir emiyorum. Hiç pürüz kalmadı.
La he estado chupando tanto, que me relaja.
Uzun süredir idare ediyorduk.
Durante mucho tiempo hemos tenido que amoldarnos.
Uzun süredir bir cinayette aramızda değildi.
Llegan tan lejos... por un simple asesinato.
Uzun süredir büyük ödeme gününe yaklaşan biri gibi davranmıyordun.
Usted ha estado durante mucho tiempo. No actuar como un hombre que es punto de conseguir un gran día de pago.
Evet, uzun süredir evde alkol yok.
Sí, siempre y cuando exista y apos ; s no alcohol en la casa.
- Gwyllyn uzun süredir mi kalede?
¿ Ha estado Gwyllyn en el castillo por mucho tiempo?
Benden çok daha uzun süredir burada.
Ha estado aquí mucho más que yo.
Uzun süredir aramız kötüydü.
Llevamos mucho tiempo mal.
Hükümet uzun süredir İSU kullanmadığını söylüyor, değil mi?
El gobierno ha estado negando el uso de drones a nivel nacional durante mucho tiempo, ¿ de acuerdo?
Eğer biriyle uzun süredir birlikteysen başka biriyle olmak nasıl olur diye merak etmeden duramazsın.
Pienso que si tú has estado con alguien durante mucho tiempo, no puedes dejar de preguntarte como sería estar con alguien más.
Başıma uzun süredir dert oluyordu.
Una espina en mi costado durante demasiado tiempo.
Ve uzun süredir ilk kez, kendim için bir şey istedim.
Y por primera vez en mucho tiempo, quería otra cosa para mí.
Peki uzun süredir kayıp aile üyeleri durumunda genelde nasıl sonuçlanır?
- No. - ¿ Qué hay de los familiares que llevan mucho tiempo perdidos? ¿ Cómo suele terminar eso?
Seni Grimm olarak herkesten uzun süredir tanıyorum.
Te he conocido como Grimm más tiempo que cualquiera.
Kardeşlerimle ben sizinle uzun süredir konuşmak istiyorduk.
Mis hermanos y yo hemos estado queriendo hablar contigo.
Gizli Servis korumasına ihtiyacı olmadığını bilecek kadar uzun süredir.
El suficiente como para saber que no necesita protección del servicio secreto.
Açıkçası, e-maillerine göre uzun süredir bu ilişkilerden haberi var.
De hecho, sus e-mails demuestran que es consciente de sus aventuras desde hace mucho tiempo.
Uzun süredir devam eden devasa boyutlardaki bir komplonun içinde siz de var mısınız?
¡ Es o no es parte de una gran conspiración criminal continua...
Bak, belki başka sefere kavga ederiz ama uzun süredir tanışıyoruz.
Mira, tal vez tuvimos una pelea el otro día, pero tú y yo, nos conocemos desde hace tiempo.
Uzun süredir şehirdeyseniz gelip sözlerini dinlemelisiniz.
Si están en la ciudad un tiempo deberían venir a escuchar el sermón.
Uzun süredir buradasınız.
Chicos, habéis estado fuera mucho tiempo.
Yargıç, Bayan Jackson bugün verdiği karardan vazgeçti. İkili uzun süredir birbirlerini görmüyorlar bunun bir etkisi olabilir.
Juez, La Sra. Jackson ha renunciado a su derecho presentarse hoy... considerando que ambas partes han convenido en todos los términos.
Uzun süredir sadece gösteriş yapıyorsunuz ve sonra bir başınıza kalıyorsunuz.
Solo se puede fingir por un tiempo, y después sigues atrapado contigo mismo.
Muhtemelen uzun süredir değil. Ajan olmadıkları da kesin.
Seguramente no duraron mucho y no eran agentes.
Bir yıldan uzun süredir buradasın.
Has estado aquí más de un año.
DeLorean'ı alıp daha da geçmişe gitmelisin çünkü uzun süredir mutlu bir hayatımız yoktu.
Vale, bueno, tendrías que volver en ese DeLorean incluso más atrás en el tiempo porque no éramos felices desde hace mucho tiempo.
Sizden uzun süredir nefret eden birisi.
Alguien que la ha estado odiando desde hace mucho tiempo.
Duke Lukela, uzun süredir aradığınız seri banka hırsızı Henry Dunbar'la tanış. Artık senindir.
D. Lukela, te presento a H. Dunbar, el atracador de bancos en... serie que han perseguido desde hace tiempo, es todo tuyo.
Lyle'ı uzun süredir tanırım.
Conozco a Lyle desde hace mucho tiempo.
Çok uzun süredir bu anın hayalini kuruyordum... kendi yatağımda yatmanın.
He estado soñando con este momento durante mucho tiempo... dormir en mi propia cama.
Aradaki farkı anlayabilecek kadar uzun bir süredir buralardayım, Bayan. Siz de öyle.
He vivido lo suficiente como para saber la diferencia y usted también, señora.
Dürüst olmak gerekirse, onu uzun bir süredir gücendiriyor.
Vale. Para ser justo, lleva ofendiéndola mucho tiempo.
Çok uzun bir süredir hükümetler umudun simgesi olarak dünyaya gösterildiler. Hoş rüyalar, aşırıcılık ve açgözlülüğün olduğu bir yer.
Durante mucho tiempo los gobiernos se presentaron como símbolo de la esperanza mundial albergaron sueños, excesos y ambición.
Bakacak olursak, bayağı uzun bir süredir de buradaymış.
Por como se ve, ha estado aquí por bastante tiempo.
Onu herkesten uzun bir süredir tanıyorum.
Lo he conocido más que cualquiera.
Onunla hiç kimsenin olmadığı kadar uzun süredir uğraşıyorum. Güven bana.
Créeme.
Çevre Koruma Ajansı'nda uzun bir süredir idari amir yok. Çünkü Senato'daki Cumhuriyetçiler kimseye onay vermiyorlar ve başkan da siyasi sermayesini harcamak istemiyor. Ne için saklıyor emin değilim ama.
No hubo un administrador de la Agencia de Protección Ambiental por un tiempo porque los republicanos en el senado no confirman a uno y el presidente no quiere desperdiciar capital político aunque no estoy seguro para qué lo está guardando.
- Uzun bir süredir iyi.
De ha estado haciendo bien desde hace tiempo.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25