English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ V ] / Vale

Vale traducir español

156,646 traducción paralela
Selam millet.
Vale, chicos, hola.
Sevindim.
Vale, bien.
Pekâlâ beni arayacak mısın?
Vale, ¿ me llamarás?
İyi ver bakalım.
Vale, ¿ cuál es tu número?
Yani kibar bir çiftçi kitapta bulunmayan bir İncil ayetine atıfta bulunuyor?
Vale, ¿ así que un apacible agricultor hace referencia en una charla a un versículo de la Biblia que no existe?
İyi biz gidip Wisnewski'nin çiftliğe bakalım bir şey çıkacak mı.
Vale, vamos a dirigirnos a la granja de Wisnewski y ver si podemos encontrar algo.
Nas'la görüşeceğim tamam mı?
Hablaré con Nas, ¿ vale?
Peki.
Vale.
- Tamamdır.
- Vale.
Peki çalışkan çocuk.
Vale, empollón.
Tamam, işte olan şu.
Vale, la cosa es esta.
Tamam, Adam, senin ve benim konuşmamızın zamanı geldi.
Vale, Adam, es hora de que hablemos.
Tamam, tamam, arkanı dön ve rahatlamaya çalış.
Vale, vale, date la vuelta y relájate.
Tamam, zarar yoksa, sorun da yoktur.
Vale, no hay daño, no hay problema.
Tamam!
¡ Vale!
- Tamam.
- Vale.
- Tamam. Tamam, evet, evet.
- Vale, vale, sí, sí.
Tamam, herkes biraz sakinleşsin.
Vale, todo el mundo, tranquilos.
Buna değmez.
No vale la pena.
Tamam, hemen cebimde.
Vale, en mi bolsillo.
Tamam, dinleyin adını hala bilmediğim yaşlı Rittenhouse züppeleri.
Vale, escuche bien, viejo de Rittenhouse, cuyo nombre aún no sé.
Buradayım, tamam mı?
Estoy aquí, ¿ vale?
Peki o halde şimdilik halk arasında dedikleri gibi buna bir virgül koyup başka bir yol bulabilmek için kafa yoralım.
Vale, bien, dejémoslo archivado, como se suele decir, y veamos si podemos pensar en otra cosa.
Pekala, kendinde değil, hadi yapalım şu işi.
Vale, está inconsciente, hagámoslo.
İyi madem.
Vale.
- Ne? - Anlaşmayı kabul etmeyi en azından durup düşünsek olmaz mı?
¿ No vale la pena al menos considerar hacer el trato?
Şüphesiz yarınki yoklamadan sonra bu yerlerden birine gideceğim.
Más os vale creer que tras repasar la lista mañana voy a ir a uno de esos sitios.
Ee, neler kaçırdım bakalım?
TIRE PARA ABRIR. Vale, ¿ qué me he perdido?
Pekala madem, size ne diyor?
Bueno, vale, ¿ y cómo os llama?
- Evet, tabii. Her neyse.
Sí, vale, lo que tú digas.
Pekâlâ.
Vale.
Bana bir şeyin sözünü ver, tamam mı?
Prométeme algo, ¿ vale?
Pekâlâ, yeni zaman dilimine hoş geldiniz.
Vale, vosotros dos, bienvenidos a una nueva zona temporal.
Pekâlâ, dinle beni.
Vale, escúchame.
Ölmüş olsa iyi olur.
Más le vale estar muerto.
Pekala, o zaman sana daha iyi bir teklifte bulunursam?
De acuerdo. Vale... ¿ Y si te propongo una oferta mejor?
Pekala, biraz daha şaplak mı istiyorsun?
Vale, bien. ¿ Quieres que te siga azotando? Sí, por favor.
Bekle! Tamam peki.
Muy bien, vale.
Tamam ama bundan hoşlanmayacaksın.
Vale, pero no te va a gustar.
Denemeye değer.
Bueno, vale la pena intentarlo.
Kuralları çiğnemem sevdiklerimi koruyacaksa... o zaman buna değer.
Si mi transgresión protege a los que me importan, entonces todo vale la pena.
Tamam J, tamam.
Sí, vale, J. Vale.
Tamam, kaçta yola çıkayım?
Vale, ¿ a qué hora debería salir?
- Özür dilemiştim, değil mi?
, te dije que lo sentía, ¿ vale? ¿ Quién es?
Tamam.
Vale.
Onu nereye götürebilir?
Vale... ¿ Dónde la llevaría?
Pekala.
Vale.
Tamam, anlaşma şöyle.
Vale, este es el trato :
Liv, Roxanne Greer'i onun öldürdüğünü düşünmüyorum.
Vale.
Pekala, neler oluyor?
Vale, ¿ qué está pasando aquí?
Pekala, şey...
Vale, bueno...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]