Vaughan traducir español
209 traducción paralela
Freddy Vaughan, Averill Watson.
Freddy Vaughn y Averill Watson. No muerden.
- Fred Vaughan'i sevmiyorsun. - O tutarlı ve iyi huylu...
Tú no amas a Fred Vaughn.
Fred Vaughan'ın da yıllık geliri için sevilmek istememesi kadar.
Tal como Fred Vaughn no desea que lo amen por sus 40 mil al año.
Ve şimdi size favori şarkıcımı sunmak istiyorum : Vaughn Monroe.
Y ahora quisiera presentarles a mi cantante favorito Vaughan Monroe.
Vaughan Jr, Brookie Peters, Jackie, Mike...
Junior Vaughan, Brookie Peters, Jackie, Mike...
Sarah Vaughan hala söyleyebiliyor mu?
¿ La sigue teniendo Sarah Vaughan?
- Leydi Millicent Castle Vaughan'u duymuş muydunuz?
¿ Han oído ustedes hablar de Lady Millicent Cassel Bogald?
Castle Vaughan, benimle konuşmak istediğinizi söyledi.
La señorita Cassel Bogard me dijo que quería usted hablar conmigo.
- Ne var, Vaughan?
¿ Qué ocurre, Forgan?
Freddy Vaughan, Averill Watson.
Freddy Vaughan, AveriII Watson.
- Fred Vaughan'i tanıyorsun.
- Conoces a Fred Vaughan.
- Fred Vaughan'i sevmiyorsun.
- Tu no amas a Fred Vaughan.
Fred'den nefret ediyorum.
Odio a Fred Vaughan.
Fred Vaughan'ın da yıllık geliri için sevilmek istememesi kadar.
No mas que Fred Vaughan quiere ser amado por sus 40.000 al ano.
Bay Vaughan, hanımefendi.
Monsieur Vaughan, mademoiselle.
Bu Vaughan.
Es Vaughan.
Vaughan'a ilk rastladığımda uluslararası bir trafik... sistemleri şirketinde uzmandı.
Cuando conocí a Vaughan por primera vez era un especialista... en sistemas internacionales de tráfico computarizado.
Vaughan hakkında asla emin olamazsın.
Nunca puedes estar seguro con Vaughan.
Hazır olacağım, Vaughan.
Estaré listo, Vaughan.
Vaughan'ın yaptığı her şey suç gibi görünüyor, değil mi?
Vaughan hace que todo parezca un crimen, ¿ No es así?
Projen tam olarak ne içeriyor, Vaughan?
¿ Cuál es exactamente tu proyecto, Vaughan?
Vaughan'ın spermi çok tuzlu olmalı.
El semen de Vaughan debe de ser muy salado.
Vaughan'ın tüm bu sevişmeleri araba kazaları gibi... fotoğrafladığı fantezisi kurdun mu?
¿ Fantaseabas que Vaughan estuviera fotografiando todos estos actos sexuales... como si fueran accidentes de coches?
Havaalanındaki bir kaza hakkında Vaughan'ın ifadesini alıyorlar.
Han estado interrogando a Vaughan acerca de un accidente en el aeropuerto.
Vaughan yayalarla ilgilenmez.
Vaughan no está interesado en los peatones.
James, Vaughan diye biri.
James, alguien llamado Vaughan.
Bu Vaughan.
Fue Vaughan.
Her zaman gittiğiniz yerlere gitmeyin... Vaughan'ın yerine, Cleary'nin yerine...
No vayan a los lugares habituales "Vaughan", la cantina de Cleary.
- Vaughan'ın yerinde.
- En "Vaughan".
Vaughan'ın yeri güvenli değil.
"Vaughan" no es seguro.
Onu Vaughan'ın yerinde enselediler.
Lo apresaron en "Vaughan".
Selam Vaughan.
- Hola, mamá.
- Selam canım.
Hola, Vaughan.
Karl, bunlar Annem ve Vaughan.
Karl, ella es mi mamá. Y Vaughan.
Vaughan buranın müdürü.
Vaughan es el gerente.
Vaughan Anneme çok iyi davranıyor.
Vaughan es muy bueno con mamá.
Vaughan? Hani tanışmıştın ya?
¿ Vaughan, el que conociste?
Annemin erkek arkadaşı Doyle olacağına, Vaughan olsaydı.
Preferiría que él estuviera con mamá.
- Selam Vaughan. Nasılsın Karl?
Hola, Vaughan. ¿ Qué tal, Karl?
- Vaughan, hazır mısın? - Evet.
- Vaughan, ¿ estás listo?
Tam bir yalan! - Gidelim Vaughan.
Vamos, Vaughan.
- Eminim onun için hazırlamışsındır.
A él sí le preparaste algo, ¿ verdad? Oye, Vaughan.
Hey Vaughan. Sadece takılıyordum.
Te estaba tomando el pelo.
Vaughan, haydi.
Vaughan, ven.
Ödlekliği bırak!
No seas llorón, Vaughan.
Vaughan, istemiyorsan sakın gitme!
No vayas, Vaughan, si no es lo que quieres.
Haydi, Vaughan. Çok eğleneceğiz.
Vamos, Vaughan, será divertido.
- Fred Vaughan'i tanıyorsun.
Conoces a Fred Vaughn.
Bay Vaughan, hanımefendi.
Monsieur Vaughn.
Hey Vaughan!
Oye, Vaughan, ¿ sabes qué oí?
- Vaughan, hoşuna gitti mi?
- ¿ Te gustó eso, Vaughan?