Ve bazen traducir español
5,086 traducción paralela
Ve bazen çok iyi işe yarar ve kendini evlenme teklif ederken bulursun ve sana hayır der ve sana geriye kalan tek şey özel dizayn edilmiş bir yüzük olur iade de edemezsin varlığı seninle alay eder.
Y a veces funciona tan bien que terminas pidiéndoles la mano y dicen que no y todo lo que queda es un anillo diseñado a la medida que no puedes devolver cuya existencia se burla de ti.
İnsanlar her gün kaza geçirir ve bazen de geri dönmezler.
La gente tiene accidentes todos los días y... a veces simplemente no regresan.
Ve bazen hayat zordur.
A veces la vida es así.
Ve bazen artık çeneni kapatmanı istiyorum!
¡ Y a veces desearía que te callaras la boca!
Ve bazen, o birisi insanın kendisidir.
Y a veces, ese alguien eres tú.
Ve bazen, bunu görecek kadar şanslı oluyorsak?
Font color = "# ffff80" Y a veces, somos sólo la suerte de verlo.
Ve bazen elimizden sadece baştan başlamak gelir.
Y a veces lo mejor que podemos hacer es empezar de cero.
Zaten direnişteydim ve bazen o zamanki şartlarda biriyle seviştiğimde...
Ya estaba en la Resistencia y, a veces, hacíamos el amor en condiciones...
Çok güçlü, çok ani ve Bazen de çok acımasız
# Es fuerte y repentino y a veces cruel
Ve gittikçe daha fazla, çünkü Peter ortamını tam bulmuş gibi görünüyor. Ve bazen nerede duracağımı bilmediğimi hissediyorum.
Y, eh, más aún porque Peter parece... muy en su elemento... y, a veces siento que no sé por dónde encajar.
... onları cezbeden şey de bu ve bazen koca akbabalar gelip onları def ettikten sonra yemeleri için sadece birkaç dakikaları vardır.
Lo que les atrae, y, a veces sólo tienen minutos para comer... y entonces buitres más grandes vienen y los ahuyentan...
Sen hep konuşmayı seversin ve bazen de... -... bağırırsın ya?
Usted habla y habla y a veces grita, no?
Güvenilmez bir adamım ve ve bazen çok aptalca şeyler yapıyorum.
Así que estoy muy probablemente nacido de la incertidumbre. Sí, y luego voy a construir a partir de y la mierda, ¿ sabes?
- Molly, tatlı, sakar bir kız ve bazen insanı delirtebiliyor, ama ona aşık olmamak elde değildir.
Y Molly es de la clase guapa, torpe que a veces se comporta un poco loca, pero no puedes dejar de enamorarte de ella.
Ve bazen gece yarıları bazı garip sesler duyuyorum, dostum.
Y a veces en el medio de la noche... Estoy hablando de como, sonidos extraños, tío.
Bazen beni yatırır ve sarılır.
A veces me arropa y me abraza.
Bazen üstüme çıkar, sarılır ve konuşmayız.
A veces se pone sobre de mí y me da abrazo para no hablar.
Ama biliyor musun, bazen bir şey olur ve sevdiklerinin yanında olamazsın.
Pero sabes, a veces ocurren cosas y no puedes estar con la gente que quieres.
Bazen üstüme çıkar, sarılır ve konuşmayız.
A veces se pone encima de mí y me da abrazo del que no se habla.
Bazen de kayığın devrildiğini ve onun düştüğünü görüyorum.
Otras veces, veo el bote volcándose y lo veo caer.
- Bazen ben hayatımda ilk kez devasa yatağımda tek başıma yatıyorum ve yine küçük bir kız gibi hissediyorum.
Pues, a veces... Me acuesto en mi enorme cama completamente sola por primera vez en mi vida y... Me siento como una niña pequeña de nuevo.
Bazen çocuklar kaçmayı ve belaya bulaşmayı severler.
A veces, a los niños les gusta escaparse por ahí.
Aslında, bazen sana bakıyorum ve senin yaşındayken yaşadıklarımı hatırlıyorum.
Bueno, a veces, te miro, y veo un poco de mí... cuando tenía tu edad.
Ünlü bir piyanist, bazen aktör, ve muhteşem bir hikayeci Oscar Levant bir keresinde, "Dahilik ve delilik arasında ince bir çizgi vardır." demişti.
El famoso pianista y a veces actor y brillante narrador, Oscar Levant una vez dijo : "Hay una delgada línea entre el genio y la locura".
Ve zavallı için Kathleen Bergman, Lysodren, çünkü bazen kanser geri gelir.
Lysodren para la pobre Kathleen Bergman porque a veces el cáncer regresa.
Bilirsin, sadece bazen seni ve beni... ne yapacağımızı bilemeyeceğimiz kadar parayla hayal etmek hoşuma gidiyor.
A veces, me gusta imaginar que somos solo tú y yo y tanto dinero que no sabríamos qué hacer con él.
Elbette, bazen rahatsız edici düşünceler, kafanda döner durur. Ve bir uyanırsın, Hepsini gerçek zannedersin.
A veces una tiene pensamientos perturbadores en la cabeza, y te despiertas, y piensas que si pasó.
Gölgenin öptüğü Anna elinde geleni yaptı ama bazen şeytanın karanlığı Aziz Vladimir'in içine sızıp beden ve akıl sağlığıyla oynuyordu.
Anna Besosombra hacía todo lo que podía, pero algunos días la oscuridad de Satán se metía en San Vladimir debilitando su salud y su mente.
Kan çok fazla şeydir. Bazen kan işlerin çığırından çıkmasına ve kafa karışıklığına sebep olur. Ve o zamanlarda size "Sorun yok," diyecek bir arkadaşa ihtiyacınız olur.
La sangre es muchas cosas, a veces tan locas y confusas que necesitas un amigo que te diga
Bazen çok fazla şurup içiyor ve kanepede uyuyakalıyor.
A veces toma mucha medicina y se queda dormida en el sofá.
Ama onda en çok hoşumuza giden şey benim ve Sloane'in ve Luz'ın bizi bazen o şekilde görünmez hissettirmesiydi.
Ser todo para nosotras. Yo... y Sloane y Luz. Es bonito ser invisible a veces.
Bazen de arkadaşlarına ayarlıyordu ve ben onlar ne isterlerse yapmak zorundaydım.
A veces me arreglaba encuentros con sus mejores amigos, tenía que hacer lo que quisieran...
Ve ben de seni seviyorum. Bazen...
Yo te amo, también.
Tüm diplomasilere, uzlaşmalara ve güzel sözlere rağmen daha iyi bir Dünya yaratmanın bazen eskisini yıkmak anlamına geldiğini biliyorduk.
Sabíamos que a pesar de la diplomacia, los apretones de mano y la retórica, para construir un mundo verdaderamente mejor a veces hay que destruir el anterior.
Yorgunluk ve deri çatlaklari da görülür. Bazen hafiza kaybi, kafa karisikligi bunama, sanrilar yasanabilir.
Además de la fatiga y la piel resquebrajada a veces sufres pérdida de memoria confusión, demencia, delirios.
Binlerce mahkum için yeteri kadar gardiyan mevcut değil... ve gardiyan nöbetlerini bazen gönüllülere yazarlar.
No tenemos suficientes miembros para cuidar miles de presos. Asi que los voluntarios estan pidiendo a la policia para cubrir los turnos.
Biliyorsun, babam ve sen bazen dışarı çıkabilirsiniz.
¿ Sabes? papá y tú podríais salir alguna vez.
Bilmiyorum, Philip, bazen bazen her şeye bakarsın ve her şey farklı görünür. Anlıyor musun?
No sé, Phillip, a veces a veces miras a todos lados y todo es diferente, ¿ sabes?
Evet, bazen yoldan çıkabiliyorum ve hatalar yapabiliyorum.
Sí, estoy por ahí, y sí, a veces cometo errores.
Bazen onun yüzünü hatırlamaya çalışıyorum, olmuyor ve... otursana.
A veces cuando intento recordar su rostro... -... no puedo... siéntate.
Bazen çamaşırlarını yıkamak için eve gelirdi ama tüm hayatı müzikti ve ben de kitabı bitirmeye çalışıyordum. Sadece...
Él viene a casa a veces para lavar su ropa, pero es todo sobre la música para él, y yo he estado tratando de terminar el libro y sólo...
- Evet. Bazen normal kıyafetler içindeyken sıkılırsın ve sonra dersin ya "Keşke bir kostümüm olsa!"
A veces siento que la ropa normal es aburrida y pienso :
Bazen anneleri yavruları için çok endişelenir ve kötü bir şey olmadan onları öldürmeyi tercih eder.
A veces las mamás gerbos se preocupan tanto por sus bebés que los matan antes de que les pase algo malo.
Bazen dürtüsel kararlar veririz ve bu tüm hayatımızı pişmanlık ile doldurur.
A veces tomamos decisiones impulsivas que después las pensamos toda nuestra vida.
Bazen bu çok zor. Çikolata görüyorum ve yemek istiyorum.
A veces es difícil... ya que veo el chocolate, y yo sólo quiero comer.
Bazen trajediler gömülü kalır ve bazı evler de diğer evlerden çok daha fazla ölüdür.
A veces las tragedias se quedan enterradas... y algunas casas están mas muertas que otras.
Ayrık zihinler bazen duyumsal halüsinasyonları hayvanlar ve oyuncaklar gibi objelere transfer edebilirler.
- La mente disociativa a veces puede transferir las alucinaciones auditivas en objetos como animales o juguetes.
Funk Punch, Icee'nin Pop Rocks ve Pixie Stix'in karışımı. Bazen de kokain koyup hızlıca içiyor.
Funk Punch es cuando combinas un Icee con Pop Rocks y Pixie Stix e incluso a veces la cocaina y beber muy rápido.
Ama bazen devam etmesini o kadar çok istiyorum ki baskıya yenik düşüyorum ve salak gibi davranıyorum.
Pero a veces quiero que funcione tanto... que sucumbo a la presión y yo... actuó como un idiota.
Hayır, bazen kendimi kaybediyorum ve böyle oluyor.
No, hago eso a veces cuando estoy abrumada.
Bazen iki saatlik aramız sakin ve monoton geçiyordu.
A veces nuestros interludios de dos horas eran calmados y prosaicos.
bazen 975
bazen de 24
bazen olur 16
bazen merak ediyorum 19
bazen düşünüyorum da 20
ve babam 19
ve bana 50
ve bak 36
bazen de 24
bazen olur 16
bazen merak ediyorum 19
bazen düşünüyorum da 20
ve babam 19
ve bana 50
ve bak 36