Yapamazsınız traducir español
2,468 traducción paralela
Birkaç düşman edinmeden atılım yapamazsınız.
Todo impacto genera algunos enemigos.
- Yapamazsınız.
- No pueden hacerlo.
Çocuklar, hâlâ Tanrı hakkındaki duygularınızı, ruhunuzu ifade eden istediğiniz şarkıları söyleyebilirsiniz. Sadece bunu okul sırasında yapamazsınız.
Pueden cantar lo que quieran... que exprese lo que sienten por Dios, por el espíritu... pero no pueden hacerlo en la escuela.
Sınırları zorlamak, kendinizi anlatabilmek adına yapamazsınız dedikleri şeyleri yapmak.
¿ Empujar los límites, hacer cosas que la gente dice que no pueden hacerse por el sólo hecho de expresarse?
Hayır, bunu yapamazsınız.
No, no tu no puedes hacer esto.
Böyle bir şey yapamazsınız.
No puede hacer esto.
"Bunu, bana yapabilirsiniz ama Owen'a yapamazsınız"
"Pueden hacerme esto a mí, pero no se lo pueden hacer a Owen."
Yapamazsınız! Bir sorunu tek başınıza çözemezsiniz.
¡ No puede resolver problemas por cuenta propia!
Hanımefendi, bunu yapamazsınız.
Señora, no puede hacer eso.
Bunu bana yapamazsınız!
¡ No podéis hacerme esto!
- Bunu yapamazsınız.
- Bien, no puedes.
Ölü bir adam olarak bunu yapamazsınız.
No puede hacerlo si es hombre muerto.
Yapamazsınız!
¡ No pueden hacer esto!
Beyler bunu yapamazsınız.
Ustedes no pueden hacer esto.
Bugünkü teknolojiyle bile sesi bu kadar güzel bir keman yapamazsınız.
Con toda la tecnología en el mundo hoy día no no podrías hacer un violín que suene tan bien como ése.
Korkarım bunu yapamazsınız.
Me temo que no puede.
Bana bunu yapamazsınız.
No puedes hacerme esto.
Dönüşsüz zaman yolculuğu yapamazsınız.
Y sin la rotación, no podemos tener viajes en el tiempo.
- Profesör, bunu yapamazsınız!
pare!
Amerika'da insanlara bunu yapamazsınız!
- ¡ No pueden hacer esto en EE. UU.!
Hayır, yapamazsınız.
No, no puedes. ¿ No puedo?
Bunu yapamazsınız.
No puedes estar haciendo esto.
Bana bir şey yapamazsınız!
¡ Usted no tiene nada contra mí!
Bırakalım mutantlarla onlar uğraşsın. Bana bunu yapamazsınız.
Que los Mardies se ocupen de los mutantes.
Bunu yapamazsınız.
- No puede hacer eso.
O hayvanlarla müzakere yapamazsınız.
No se puede negociar con estos animales.
Bunu yapamazsınız!
¡ No puede hacer esto!
Buraya gelip adamlarıma baskı yapamazsınız.
No va a entrar tranquilamente aquí y comenzar a presionar a mis hombres.
Yapamazsınız.
Simplemente no lo entiendo.
Bunu yapamazsınız, beyefendi.
No puede hacer eso, señor.
Bunu yapamazsınız.
No puede hacer eso.
Yapamazsınız bunu hain herifler! Yapamazsınız bunu!
¡ Ey, no podéis hacer esto putos traidores!
- Hayır, hayır, hayır, yapamazsınız.
No, no, no.No, tu no.
Sen ve Cehennem Kedileri artık hiçbir yerde antrenman yapamazsınız.
Tú y tus Hellcats no podréis ir a entrenar a ningún lado.
- Hayır, bunu yapamazsınız.
- apague toda la instalación.
Siz polissiniz, bir şey yapamazsınız.
Ustedes policías, no saben hacer nada.
Vibranyum madeninde bunu yapamazsınız!
¡ No pueden hacer esto en la mina de Vibranium!
Biliyorum siz asla öyle yapamazsınız.
Sé que no podrían permitírselo de ninguna manera.
Biliyorum siz beni kurtarmak istersiniz, ama yapamazsınız.
Sé que vosotros tratarías de salvarme, pero no podrías.
Bakın, siz buradayken kalbiniz Delhi'deyse işinizi iyi yapamazsınız müziğinizi iyi yapamazsınız mutlu olamazsınız.
Mire, si usted aquí, el corazón en Delhi... trabajo no bueno, música no buena, no feliz.
Bunu yapamazsınız!
¡ Sunbae-nim! ¡ No puede hacer esto!
Bu hükümet için kendi kendinize bir plan yapamazsınız.
Usted no puede fijar una política para este gobierno en forma personal.
- Bunu yapamazsınız!
No pueden hacer esto.
"Yapamazsınız!" Demek bu kadar zor muydu?
"Alto", ¿ es tan difícil de decir?
- Frank, bunu yapamazsınız.
- Frank, olvídelo.
- Yapamazsınız. - Aslında yaparız.
- No pueden hacer eso.
Bunu yapamazsınız!
¡ No podes hacer esto!
Bunu anlıyorum ; ancak ufak bir keşif yapmamız lazım. Elinde silahla manyak gibi dolanarak bunu yapamazsın, öyle değil mi?
Bien, lo pillo, pero ¿ podemos hacer un poco de reconocimiento antes, por favor que no incluya menear un arma como un loco?
Bunu yalnız başına yapamazsın. Sadece tek bir kişisin.
No puede hacerlo solo, sólo eres un hombre.
Mesela, düğme iliklemek bunu kanca ile bile yapamazsınız.
Como abrocharse los botones.
Kızın reddettiği hiçbir şeyi yapamazsın.
No puedes hacer nada que la chica rechace.
yapamam 3103
yapamıyorum 389
yapamaz 108
yapamadım 122
yapamazsın 482
yapamayız 200
yapamayacağım 77
yapamazdım 44
yapamazlar 48
yapamam işte 17
yapamıyorum 389
yapamaz 108
yapamadım 122
yapamazsın 482
yapamayız 200
yapamayacağım 77
yapamazdım 44
yapamazlar 48
yapamam işte 17