English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yaralı

Yaralı traducir español

8,126 traducción paralela
yaralıyım.
Estoy herido.
Yaralı adamlarımız var.
Algunos hombres están heridos.
Yaralı görünüyor.
El sujeto parece herido.
Beni yaralıyorsunuz, Bay Wise.
Me hiere, señor Wise.
Yaralıyım.
Estoy herido.
Dün gece, yaralılardan Schmeidel de hayatını kaybetti.
Esta noche murió Schmeidel por sus graves heridas.
Patlamada ölen herkes hayata dönsün ve kimse yaralı olmasın.
Que todos los que murieron en la explosión estén vivos de nuevo y totalmente ilesos.
- Tekrar ediyorum, yaralı memur var.
Repito, agente herido.
Yaralı memur, Anderson Sokağı, 516 numara.
Oficial de abajo, 516 Anderson calle.
- Hope yaralı sol gözünü omzunun önüyle korumaya çalışıyor.
- Hope intenta proteger su ojo izquierdo herido poniendo su hombro frente a él.
Yaralıyüz!
¡ Caracortada!
- Yaralıyüz.
- Caracortada.
- Yaralıyüz?
- ¿ Caracortada?
Kurbanlar için, yaralılar için ve hayatta kalanlar için dua edin.
Recen por las víctimas, recen por los heridos y recen por aquellos que sobrevivieron.
İnsanlara yaralılara yardım etmeleri için gereken zamanı tanıyorsun, sonra da ikinci bomba patlıyor.
Les das tiempo de acercarse a ayudar a los heridos, y... Una segunda bomba.
- Selam dostum, yaralı mısın?
Dime, amigo, ¿ estás herido?
Soğuk Hava Cephesi, Sağanak yaralıları aramaya devam edin.
Ventarrón, Chaparrón, sigan buscando a animales heridos.
Yaralı kalplerimize umut ışığı ver.
Dales a los corazones con problemas la luz de la esperanza.
Bazıları yaralı olabilir. Bazıları da silikozun başlangıç veya son evrelerinde olabilir.
Algunos pueden estar heridos... o en diferentes etapas de la silicosis.
Yaralısın.
Usted es golpeado.
Yaralı mısın sen?
¿ Estás herido?
Yaralısın.
Estás sangrando.
Emma, yaralı mısın?
Emma, ¿ estás herida?
Hayatım, yaralı mısın?
Cariño, ¿ estas herida? No, pero mi pierna está...
Yaralı. Geri istiyor musunuz?
Está herido. ¿ Lo quieres de vuelta?
Yaralı.
Él está herido.
Hayatta ama yaralı.
Está vivo, pero está herido.
Yaralıyım, buda sıradaki ben olacağım demek.
Yo estoy herido así que la seguiré.
Ben'in yaralı olmadığından emin olmak istiyorum.
Quiero asegurarme de que Ben no está herido.
Koşamam, koşamam, yaralıyım...
No puedo correr. No puedo correr. Estoy herida...
Yaralı iki adam var, kamara lazım. Mürettebatla uyuyacaksın.
Hay dos hombres heridos, vamos a ponerlos en esta cabina.
Lanet olsun. Bir yaralımız var!
Tenemos a un hombre caído.
" Eğer Hunter'ın sözlerine kalbinizi açarsanız.. .. bu sözlerin adeta birer yaralı lanetler olduğunu.. .. anlamanız uzun sür.. sür.. sürmiyecektir.
" Si le abren el corazón a las palabras de Hunter, pronto reconocerán que estas siempre fueron impre... impre... imprecaciones heridas desde una gran distancia, un campo de pastos altos barrido por el viento y una luz agonizante, de otro mundo, elísea...
Biri kötü yaralıydı.
Uno estaba mal herido.
O gerçekten yaralı. Aman Tanrım, hayır.
Necesito ayuda.
Onun bir doktora ihtiyacı var, yaralı.
Necesita un médico. Está herido.
- Şöyle ki... Parlayan nesneyi görüp, pencereden içeri girer, yaralı bi halde odada uçuşur, Ve lambaya çarpar.
Bueno, uh... ve un objeto brillante a través de la ventana entra volando, se lesiona, vuela alrededor de la habitación golpea la lámpara.
O çocuk yaralı ama seni soruyor.
Ese muchacho, está herido, pero pregunta por ti.
Adam yaralı.
Está herido.
- Yaralı mısınız?
¿ Está herido?
Yaralı olan ben değilim, bir olay oldu.
No soy la persona afectada, hubo...
Yaralı bir bacakla aynı şey değil bu.
No es el mismo con una pierna lastimada.
- Yaralı mısınız?
¿ Está herida?
Ve karmaşık duygularla empati kurma yeteneğine gelirsek hepimiz Ted'in yaralı arkadaşıyla ilgili neler yaşadığını gördük. John Bennett için.
En cuanto a las emociones complejas y la habilidad de sentir empatía todos vimos las imágenes angustiantes de Ted sufriendo por su amigo herido John Bennett.
yaralılar var.
Yo voy a ser capaz de entrar en su interior.
Kırmızı alarm verdik, birçok yaralı var.
Tenemos un código rojo. Múltiples bajas.
Yaralıya git...
Lleve a la víctima...
- Dolaşıyorduk. Yaralı mısınız?
Nos enredamos. ¿ Se lastimó?
Tanrım! Bayan Riva! Yaralı mısınız?
Dios mío, Sra. Riva. ¿ Está herida?
- Yaralı mısın?
¿ Estás herida?
Hayır, yaralı çığlıklarıyla.
Gritos de heridos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]