Yazarlar traducir español
1,686 traducción paralela
Oh, yazarlar gerçekten müthiş adamlardır, onların hepsi.
Oh, los escritores son grandes chicos Todos ellos
Yazarlar akılda kalıcı bir ifade bulmaya çalışıyorlardı.
Los escritores intentaron salir con una coletilla...
Senaryo yazarları ile toplantı yaptım.
Me he reunido con los guionistas y se realizará.
Family Guy yazarları geri çekilmeyecek!
Los escritores de "Family Guy" no van a retractarse.
Yazarlar dik duruyor ve gözlerinin korkutulamayacağını söylüyorlar.
Los escritores deben ponerse firmes y decir que no van a ser intimidados.
Family Guy yazarları Muhammed'i sansürlememem için baskı yapıyor.
Los escritores de "Family Guy" insisten en que no censure la imagen de Muhammad.
Yazarlar bir şekilde ikna edilmeli!
Deben hacerlos entrar en razón.
Bay Başkan, gösterinin yazarları ikna edilemez mi?
¿ Señor Presidente, no ha podido razonar con los guionistas?
Evet, onlara tavsiye veren yazarlar deniyordu.
Si, es como solían llamar a las columnistas de consejos
Yazarlar ve film yapanlar daha çok kadınların tarafını incelerler.
Los escritores y los cineastas deberían observar más ese aspecto de la mujer.
İhtiyar Cap Highberger, burayı yayınlanmamış yazarların... çalışmaları, melekelerini cilalamaları, yayınlanmış yazar olmaları, ve ilerlemeleri için 30'lu yıllarda teslim almıştı.
El viejo Highberger asumió el predio en los años 30 como un lugar... para que escritores no-publicados trabajaran, para desenvolver su arte... y se convirtieran en escritores publicados y siguieran adelante.
Yani, bizler yazarlarız dostum.
Quiero decir, somos escritores.
Gerçek yazarların ne yaptığını sen ne bilirsin be?
¿ Qué sabe lo que los escritores de verdad hacen?
Sen de dahil, genç adam! Bizler yazarlarız!
Incluyendote tú, joven.
"Kadın yazarlar ve gerçeği aramak".
- Sobre mujeres escritoras en busca de la verdad.
Kadın yazarlar ve gerçeği anlamak.
Mujeres escritoras en busca de la verdad.
Fransızlar. Bildiklerini yazarlar.
Escriben sobre lo único que saben.
Bence yazarları kanalı gezenlerle tanıştırman gerekmez.
No creo que tengas que presentar a los escritores al grupo del tour.
EastEnders'da başta ilginç bir karakterim vardı ama sonra yazarlar onu sığlaştırdı.
Mi personaje en "Eastenders" era una persona interesante y tridimensional. Pero con el paso de los años, los escritores lo convirtieron en un chiste.
ve artık yazarların neden yalnız kalmaya ihtiyacı olduğunu anlayabiliyorum
Y no puedo entender por qué el escritor necesitaría vivir solo.
Onun, hintfilmlerine karşı özel bir ilgisi var... Favori film yazarları, Javed Akhtar ve K K Shukla, ve daha pekçoğu.
Sus tutores de Hindi son famosos escritores... de la industria cinematográfica hindú como Javed Akhtar y K K Shukla.
En iyi fotoğrafçıları, daha ilginç yazarları alalım.
Busquen fotógrafos de vanguardia, escritores más interesantes.
Romalı yazarların bilgilerine dayanmaktadır.
Y es basada en los relatos de escritores Romanos.
Romalı yazarların kayıtlarına dayanmaktadır.
Es basada en los dejados por los escritores del mundo Romano
Jack'e bir şeyler söyle yoksa yazarların isyan edecek.
Mira. Debes hablar con Jack, o tus escritores se van a rebelar.
Güzel. Çünkü yazarlar sizi yönetimden gördükleri için...
Bueno, mejor, porque los escritores lo ven como el gerente.
O derginin tüm yazarları aynı zamanda kondüktör.
¿ Sabías que todos los escritores en la revista también son conductores?
Amerikan'nın tüm harika yazarlarıyla tanışacaksın, Moe!
¡ Vas a conocer a todos los grandes escritores estadounidenses, Moe!
Bütün Amerikan yazarlarından daha çok ünlem işareti kullanır.
Él usa más signos de admiración que cualquier otro escritor estadounidense.
Şu halime bak, etrafımda dünyanın en mutlu insanları yazarlar varken benim moralim bozuk.
Mírenme, sentado aquí deprimido estando rodeado... de la gente más feliz del mundo : escritores.
Evet, oturduğun yerden tüm vaktini Eliot ya da Dickens gibi yazarları okuyarak geçiriyor ve onlardan aldıkları resimlerine yansıyordu.
Sería uno de esos tipos siniestros que te atornillan a la silla del bar y te hablan sin cesar acerca de George Eliot y Charles Dickens, mientras tú te echas atrás por la horrible peste.
Jack, yazarlar, Forever 21'deki müdür.
Jack, los escritores, el supervisor de Forever 21.
Mektup yazarları, radikaller, Howard Dean...
Escritores, radicales, Howard Dean.
Yazarlar. Dinleyin!
Escritores, escuchen.
Ciddi yazarlar için, bağrı yanık sanat meraklıları için değil.
Es para escritores serios, ¡ no para atrofiados emocionales de poca monta!
Mezar taşıma bile yazarlar.
Lo escribirán en mi lápida.
Önemli maddelerin altına, alt maddeler yazarlar.
Debajo de un ítem importante, escriben otros ítems con letras adelante.
Bütün yazarları takip ediyor.
Ella está al corriente de los escritores.
Bu bir genç ve bilinmeyen yazarlar yarışması ve ben de...
Es un concurso para jovenes escritores desconocidos, y es posible que yo...
ve bunu kullanan hakimler, savcılar, doktorlar, ve biliyorsun, yazarlar var.
Esta gente son abogados, jueces, doctores y escritores.
Siz yazarların fikir beyanında özgür takıldığınızı biliyorum ama acaba gerçeklere mi bağlı kaldın diye korktum.
Sé que ustedes los escritores se toman ciertas libertades pero temía que no hubieses tomado ninguna.
Sanat departmanına ne yapılacağını metin yazarları söylüyor.
Sé que los publicistas le dicen al departamento de arte lo que deben hacer.
Metin yazarlarına da müşteri temsilcileri. Bunu öğrendim.
Y sé que los ejecutivos de cuenta les dicen a los publicistas qué deben hacer.
Hayır, metin yazarlarına ne yapacaklarını kimse söyleyemez.
Nadie les dice a los publicistas lo que tienen qué hacer excepción hecha del director creativo...
Biliyorsun kadın metin yazarları da var.
Y bueno, hay mujeres publicistas.
- İyi yazarlar mı?
- ¿ Buenas?
O ne yaptığını bilmez yazarlarını ben bırakmadan kovsan daha iyi olur ve kendine de bir vinç tut.
Por qué no mejor despides a esos escritores buenos para nada antes que yo renuncie y tengas que dirigir el departamento de servicios.
Yazarları da.
También, escritores.
Yazarların banliyö hakkında ne düşündüğünü merak ettiriyor, değil mi?
Es como que te hace pensar en qué concepto tenían los escritores sobre los barrios residenciales, ¿ no?
Yeni Norveçli yazarlar.
Los nuevos autores noruegos.
Tracy için yeni yazarlar istiyorum.
No puedo lidiar contigo.