Yürüyemiyorum traducir español
195 traducción paralela
Onlar olmadan yürüyemiyorum, efendim.
No puedo andar sin ellas, señor.
Tabi, zincirlerim takılı değilken pek iyi yürüyemiyorum da.
Sí, no puedo caminar muy bien sin las cadenas puestas.
- Yürüyemiyorum.
No puedo caminar.
Bacağımdaki ısırıktan yürüyemiyorum!
¡ Me ha mordido en la pierna!
Çünkü hiç yürüyemiyorum.
Porque no puedo caminar.
Çünkü yürüyemiyorum.
Es porque no puedo caminar.
Yürüyemiyorum!
¡ No me puedo mover!
Yürüyemiyorum.
No puedo caminar.
Yürüyemiyorum.
No puedo andar!
- Hala iyi yürüyemiyorum ama daha fazla nefes harcamam. Benim için bir şey yap.
Aún no puedo andar bien, pero no voy a gastar mis energías.
Ben yürüyemiyorum.
Yo no puedo caminar.
Dedim ya, yürüyemiyorum.
Ya te he dicho que no puedo caminar.
Yürüyemiyorum.
No puedo andar.
Yürüyemiyorum, yıllardır bu anı bekliyorum...
No puedo caminar, son muchos años que espero este momento...
Adım atıp yürüyemiyorum...
A quienes no puedan caminar...
Hayır, yürüyemiyorum.
No, no puedo caminar.
- Yürüyemiyorum. - Yürüyorsun!
No lo hago.
Yürüyemiyorum bile.
Ni siquiera sé caminar.
O kadar hızlı yürüyemiyorum.
Hombre, no tan rápido.
Kral gibi yürüyemiyorum bile.
Ni siquiera sé andar como un rey.
Topuklu ayakkabıyla yürüyemiyorum.
No sé andar con tacones. No me van los tacones. A él, sí.
Burada yürüyemiyorum.
No puedo caminar.
O zamandan beri yürüyemiyorum.
No me he movido desde entonces.
Yürüyemiyorum, dahası koşamam da.
Yo no puedo caminar, mucho menos correr.
Yürüyemiyorum artık.
Tío, no consigo caminar.
Yürüyemiyorum.
No me puedo mover.
Yürüyemiyorum!
No puedo caminar!
JIMMY ben yürüyemiyorum.
JIMMY no puedo caminar.
Bu ayakkabılarla yürüyemiyorum.
No puedo caminar con estos zapatos.
- Yürüyemiyorum!
- ¡ No puedo caminar!
Yürüyemiyorum, düzüşemiyorum.
No puedo caminar. No puedo joder.
- Yürüyemiyorum. Koş ve yardım getir.
- No puedo andar.
Daha hızlı yürüyemiyorum.
No puedo más rápido.
Şehirde bir milyonun üzerinde insan var, ama ben ona rastlamadan caddede yürüyemiyorum.
Hay un millón de personas, y me tropiezo con ella. ¡ Alfombras!
-... içinde kıpırdayamıyorum, yürüyemiyorum.
No me puedo mover, no puedo caminar.
Yürüyemiyorum bile.
Me cuesta horrores caminar.
Çok rahatlamış gibisin. Evet, çok rahat yürüyemiyorum ama oldukça rahatladım diyebiliriz.
Sí, no puedo caminar bien, pero me siento diez kilos más ligero.
Yürüyemiyorum diye beni yüzüstü bırakmak mı lazım?
No puedo caminar, pero no me dejen de lado.
" Yürüyemiyorum dedim.
" Dije que no podía andar.
Ayağım! Yürüyemiyorum.
¡ No puedo caminar!
Yürüyemiyorum bile.
No podía caminar.
Pantoufle yürüyemiyor. Ben de yürüyemiyorum.
¡ Pantufla y yo no podemos caminar!
Yürüyemiyorum.
No puedo moverme.
Artık hiç yürüyemiyorum.
Ya casi no puedo continuar caminando.
Yürüyemiyorum ya da göremiyorum.
Yo sólo... Yo simplemente no puede caminar... o ver.
Problemim şu ki yürüyemiyorum.
Veras, mi problema es que no puedo caminar.
Hiç yürüyemiyorum.
No podía dar un paso.
- Yürüyemiyorum.
- No puedo caminar.
Şimdi yürüyemiyorum ve çocuk bezi giyiyorum.
Ahora no puedo caminar y traigo un pañal.
- Yürüyemiyorum.
- No puedo andar.
Artık eskisi kadar iyi yürüyemiyorum.
Ya no puedo caminar muy bien. Tengo un ojo casi inútil.
yürüyorum 69
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyün 829
yürüyeceğim 44
yürüyordum 18
yürüyelim mi 17
yürüyüşe çıktım 16
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyün 829
yürüyeceğim 44
yürüyordum 18
yürüyelim mi 17
yürüyüşe çıktım 16