Yürüyerek traducir español
2,255 traducción paralela
Senin yanından yürüyerek geçeceğim ve sen bu silahı ateşlemeyeceksin.
Voy a pasar por tu lado y no vas a disparar ese arma.
rampadan yürüyerek tabiki.
He subido esta pequeña rampa. No deberías estar aquí.
Yürüyerek devam etmiş olmalılar.
Deben haberse dirigido fuera a pie.
Rahibin arabasını bırakıp yürüyerek devam etmiş. - Onu yakalamışlar mı?
Abandonó el coche del capellán y siguió a pie.
Belkide, burada bizi kazarak, yerleşerek ve uygun adım yürüyerek bizi oyalıyorlardı, bir köylünün çalışması bununla karşılaştırılamaz bile. "
"Nos encontraron ocupados perforando, acampando y marchando, lo que un agricultor trabaja duro es nada comparado con esto."
"Greenville, Tennessee'den John R. Morrill diğer deniz piyadelerinden ayrılmıştı ama her nasılsa yürüyerek diğerlerine ulaştı."
"John R. Morrill de Greenville, Tennessee, había sido separado del resto de los... infantes de marina, pero de alguna manera se acercó..."
Yürüyerek gidebiliriz.
Podemos caminar.
Ve çılgın olan da bu : 30 dakika önce bir güvenlik görevlisi bizi yürüyerek takip etti, bu olmadan 25 dakika önce ve dedi ki "Siz napıyorsunuz?"
Y esto es lo que es una locura : Tenemos a un tipo de seguridad que se nos acercó hace media hora, casi hace 25 minutos, antes de que esto ocurriese, y dijo : "¿ Qué estan ustedes haciendo?"
Ancak şimdi yürüyerek uzun bir yolculuğa başlıyor.
Pero ahora debe comenzar un largo camino a pie.
Yürüyerek gidebiliriz belki.
Podemos ir caminando.
Yürüyerek gidemezsin.
No puedes ir a pie.
- Yürüyerek bir ya da iki gün.
- Deberían ser uno o dos días caminando.
Teşekkürler, Lopez ile bu işe başladığımız zaman... 30 kilometre kar üstünde çıplak ayak yürüyerek okula mı gidiyordunuz?
Gracias. Cuando López y yo empezamos juntos... ¿ Debían ir a la escuela descalzos y en la nieve?
Girip çıkmanın sadece iki yolu var, Cydney. Yürüyerek ya da kano ile.
Sólo puedes ir de dos formas Cydney : a pie o en kayak.
Yürüyerek gittiler.
Salieron a pie.
Trafiği suçlamak isterdim ama yürüyerek geldim.
Culparía al tráfico, pero vine a pie.
Yürüyerek.
Caminaremos.
Yürüyerek dönmelisin!
¡ Camina a casa!
Yürüyerek mi girmek istiyorsun?
Quieres entrar caminando?
Biliyorsun, yarın yanlış bir şey olursa, buradan yürüyerek çıkamayız.
Si algo sale mal mañana, no podemos dejarlo con vida.
Sanırım yürüyerek dönmen gerekecek.
Supongo que tendrás que vio ver caminando.
Yürüyerek geçebiliriz.
Podemos vadear lo.
Max, otobüs durağına yürüyerek gidebiliriz.
Mira, Max, la estación de autobuses está cerca de aquí.
Bak, benimle konuşmak istemiyorsan, eve yürüyerek gidebilirim.
Sino estamos bien, puedo caminar a casa.
O halde yürüyerek git!
Entonces vuelve caminando.
Güneşin vadiyi uyandırmasını izlerken en eski, en harika, en uzun-kayıp arkadaşım yoldan yürüyerek yanıma geliyormuş gibi hissettim.
Mientras el sol despertaba al valle... tenía la sensación de que un viejo y gran amigo... había compartido mi camino, invisible a mi lado.
İleri ama yürüyerek yaptır.
Adelante, pero hazlo marchar.
Ama yürüyerek olamaz.
Pero no puedes irte
Sanırım bundan sonrasını yürüyerek gideceğim.
Creo que voy... a ir hasta allí caminando.
Ben bunu alacağım düşünüyorum... yürüyerek buradan.
Creo que voy a ir caminando desde aquí.
Başka sokağa park et, eve yürüyerek git.
Sales en cinco minutos, estacionas en otra calle y caminas hasta la casa.
Yürüyerek hayatta kalmak imkânsız.
No es posible sobrevivir a pie.
Yürüyerek gidebilir miyiz?
¿ Podemos llegar a pie?
Ne yani, masaya öyle yürüyerek mi gidecek?
¿ Qué? ¿ Solo va a caminar hacia la mesa?
Travmaya yürüyerek gelen aile bireyini kaybedeceğiz.
Vamos a perder al único miembro de la familia que llegó andando a trauma.
Ben papazla biraz konuşup daha sonra yürüyerek gelirim.
Iré hablar un momento con el Pastor y volveré caminando.
ve o bize mutlulğu veren kişiydi şimdi o da gitti... Şimdiye kadar kiminle yarışmaktan en çok zevk aldın, Eğer araba o açıyla vurmak yerine 15cm aşşağı veya yukarı vurmuş olsaydı piste yürüyerek çıkmış olurdu
Si esa pieza mecánica hubiera pasado 15 centímetros más arriba, o más abajo él hubiera vuelto caminando a boxes.
Orospu çocukları, kaltaklarla birlikte yürüyerek gidiyorlar.
Estos hijos de puta estan a pie, con algunas putas.
Sıçmaya gitmiştim ve yürüyerek geri dönüyordum.
Fuí a cagar y estaba de regreso.
Yürüyerek üç gün tabii arzulu şekilde yürürsek.
Tres días a pie, Si marchamos con tesón.
Hadi ama. Yürüyerek mi?
- Vamos en una caminata?
Division Caddesi'ne kuzeydoğudan yürüyerek yaklaşan 4 düşman var.
Tengo cuatro hostiles acercándose por la calle Division a pie, dirigiéndose al noreste.
"Dünyaya yürüyerek geldim."
"Venuto al mondo peri piedi". ¿ Cómo hace?
Dünyaya yürüyerek geldim...
Vino al mundo por los pies.
Dünyaya yürüyerek geldim...
# Vim ao mundo pelos pés... #
Ön kapıdan yürüyerek girdi, efendim.
Entró por la puerta principal, señor.
Büyükbabam şimdi evdedir, yürüyerek gideyim ki üstümde içki kokusu kalmasın.
Papá.
Yürüyerek çıkıp gitmek istiyorum, tüm sorumluluk bana ait.
Soy yo quien paga.
Eve yürüyerek gideceğim.
Me voy caminando a mi casa.
Ben yürüyerek posta dağıtamam.
- Oh, sí puedes y lo harás.
Yürüyerek gidebilir miyiz?
Estamos trayendo a la familia ahora. - ¿ Lo revisó?
yürüyorum 69
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyemiyorum 22
yürüyün 829
yürüyeceğim 44
yürüyordum 18
yürüyelim mi 17
yürüyüşe çıktım 16
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyemiyorum 22
yürüyün 829
yürüyeceğim 44
yürüyordum 18
yürüyelim mi 17
yürüyüşe çıktım 16