Zayıfsın traducir español
706 traducción paralela
Sen zayıfsın.
Eres débil.
Johnny, o kadar küçük ve zayıfsın ki!
Johnny, eres bajo y delgado.
- Zayıfsın.
- Estás débil.
Düşündüğüm gibi, 3 kilo zayıfsın.
Lo sabía, 2 kg de menos.
Dil öğrenmede çok zayıfsın.
Tiene un conocimiento inadecuado de las lenguas muertas.
Çok hasta görünüyorsun, ve korkunç derecede zayıfsın.
Luce tan enferma, y está terriblemente delgada.
Sen de zayıfsın.
Y a ti un debilucho.
Şimdi siz, sokak kedileri kadar zayıfsınız.
Hoy están muy delgados.
İyi görünüyorsun ama çok zayıfsın.
Tienes buen aspecto, aunque estás un poco delgada.
Sen de iyi görünüyorsun, ama sen de çok zayıfsın.
Tienes buen aspecto,... aunque estás un poco delgado.
- Dalavereden çok iyi anlıyorsun. Ama polislere karşı zayıfsın.
- Puede juzgar ladrones... pero a los policías no nos comprenderá jamás.
Dayan biraz, çok zayıfsın!
¡ Sufre, debilucho!
Beceriksiz ve zayıfsın.
Eres demasiado débil.
Belki biraz daha zayıfsın. Belki bu şekilde, kendini daha iyi hissediyorsun.
Quizá un poco más delgada, pero estás bien así.
Çok zayıfsın.
Estás muy delgado.
Çok zayıfsın, yara bere içindesin.
Estás tan delgado, todo cubierto de cicatrices.
Çok zayıfsın.
Eres un blando.
Güçsüz ve zayıfsın.
Eres cobarde, y débil,
Hala çok zayıfsın.
Estás muy débil.
Ama çok zayıfsın.
Pero estás muy débil.
Çünkü zayıfsın.
Porque eres débil.
Üstelik, hâlâ çok zayıfsın tatlım.
Y además todavía estás un poco débil, querida...
Ne kadar zayıfsın.
Estás muy delgado.
Bir kedi kadar zayıfsın!
En realidad, eres débil como una pluma.
Zayıfsın. - Gücümü kırmaya çalışıyorsun.
- Trata de agotar mis fuerzas.
Çok küçük ve zayıfsın, tıpkı kız gibi.
Eres demasiado débil y pequeño, como una niña.
Hepiniz öyle zayıfsınız ki.
Todos son tan delgados.
Sadece biraz zayıfsın, derinliklerinde.
Sólo eres un poco débil en tu interior.
Çok zayıfsınız, neredeyse bir deri bir kemik.
Estás demasiado delgada, casi esquelética
Çok zayıfsın.
Usted es demasiado débil.
- Zayıfsın.
- Estás delgada.
Çok zayıfsın.
Eres un calzonazos.
Sırf fazla yaşlısın, gençsin, şişkosun, zayıfsın çirkinsin ya da şöylesin böylesin diye.
Porque eres muy viejo o muy joven, muy gordo o muy flaco, muy feo o muy esto o lo otro.
Abim beni tokatlıyor ama sen benden daha zayıfsın.
Mi hermano me pega, pero tú eres menos fuerte que yo.
Lütfen kusura bakmayın ama bence fazla zayıfsınız.
Si no te importa que te lo diga... Estás muy flaco.
Fazla zayıfsınız.
¡ Estás muy flaco!
Çok zayıfsın.
Es demasiado débil.
Zayıfsın... ve şahanesin, ve eminim başka bir özelliğin de yok... değil mi?
Eres delgada y eres malvada y no estás muy distante tampoco. no es cierto?
Zayıfsın bu yiyecek sağlığın için yararlı Ben...
Hasta un ser celestial vendría si oliera la carne asada de perro.
Ama nedense biraz da zayıfsın.
Pero débil. Indeciso.
çok zayıfsın, hasta bir kedi gibi! Hatta kaplansın. Ah çok korktum.
Eres muy flaco, ¡ como un gato enfermo!
Sandığımdan çok daha zayıfsın.
Es Vd. más débil de lo que creía.
Sen o kadar zayıfsın ki!
¡ Tan delgada!
Çok zayıfsın.
Eres muy delgada.
Çok zayıfsın.
¡ Estás muy delgada!
Biraz kilo almalısın, çok zayıfsın.
Tienes que engordar, estás muy delgada.
Sen zayıfsın İskoçyalı.
Eres débil, Highlander.
Çok zayıfsın ama yine de hoşlandım.
Estás flaca pero me gustas.
Her insan kadar zayıfsın artık.
Eres débil como cualquier hombre.
Hainsiniz ama zayıfsınız!
¡ Dejádmelo!
Çok zayıfsın!
¡ Estas tan delgado!