English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Â ] / Âdem

Âdem traducir español

44 traducción paralela
Âdem ile Havva.
La de Paris, la de Eva...
Âdem kostümüyle, çok yakışıklı olacaksınız.
Aunque tú en traje de Adán estarías más guapo.
Bu su Âdem Babamızdan beri buradan akıp gidiyor. Kimsenin ona sahip çıkmaya hakkı yok.
Esa fuente es tan vieja como Adán, nadie puede reclamarla.
Âdem Babamızı falan şimdi bu işe karıştırma.
¿ Y qué hizo Adán con ella?
Ta Âdem'den gelen gurur, kıskançlık, açgözlülük ve tembellik yüzünden.
Es el viejo orgullo de Adán. Envidia, glotonería, pereza.
A, boğazımdaki âdem elması
"A" es por los niños de mis ojos
A, boğazımdaki âdem elması
"A" es por los niños de mis ojos.
Âdem ve Havva.
Adán y Eva.
Micheangelo'nun Âdem'i yaratması iyi miydi?
Michelangelo's Creación de Adán?
Siktir, Tanrı bile Âdem ve Havva'ya çoğalmalarını emretmiş, ama artık veba derecesinde çoğalıyoruz... altı milyar ve gittikçe artıyor.
Carajo, hasta Dios les dijo a Adán y a Eva que crecieran y se multiplicaran, pero ahora nos hemos multiplicado al punto de ser una plaga... seis mil millones y contando.
Söylesenize, bu Âdem ile Havva'nın düğünümü?
- Díganme, ¿ se casaron Adán y Eva? - No...
Cinsiyetlerin savaşı yıllar öncesine Âdem ve Havva'ya kadar dayanıyor.
La guerra de sexos es universal, se remonta a tiempos de Adán y Eva.
Âdem Aleyhisselâm'dan beri zengin ile fakir hep olmuştur.
Ha habido siempre gente rica y gente pobre.
Altını, binlerce kilometre ötede olduğunu iddia ettiğin kaynağından tutup birine tasdik ettirmek için getirmek gibi bir hareket kurtarıcımızın karakterinden ziyade Âdem'in ya da masumiyet timsaline bürünmüş kişilerin karakteriyle örtüşüyor.
Al traer oro por miles de kilómetros de su supuesta fuente para autenticar una veta yo asociaría menos con las cualidades del Salvador que con las de Adán, o las de alguien que finge ser inocente.
Âdem yılanla karşılaşmadan önce masumdu.
Antes de conocer a la serpiente.
Âdem elması yok, elleri küçük.
No tiene nuez de Adán, manos pequeñas.
- Peki. - Âdem'den geldiğimi bilmiyorlar.
- Bueno, no me conocen debido a Adam.
Eğer Elvis ve Buddy Holly Rock'n Roll'un, Âdem ile Havva'sı ise ve Bruce Springsteen, Zekeriya'sı ise Iggy Pop, Methuselah'ı ise ve tabii ki Neil Young da Ezekiel'i ise o zaman Dewey Cox acaba nesi oluyor?
Si Elvis y Buddy Holly son el Caín y Abel del rock " n roll y Bruce Springsteen es Zacarías Iggy Pop es Matusalén y, claro, Neil Young es el sabio profeta Ezequiel ¿ qué es Dewey Cox?
Âdem olana bir sözcük yeter.
Al buen entendedor, pocas palabras.
Bir garip âdem.
Hombre solitario.
Âdem kadar yaşlı olunca konuşması kolay tabii.
Es fácil hablar cuando es tan viejo como Adán.
Hanımlar, Âdem'in Cennet Bahçesi'ne giriniz.
Señoritas, pueden ir al Jardín del Edén.
Tanrı, Âdem ve Havva'yı ilim, irfan ağacının meyvesini yediler diye lanetledi.
Dios maldijo a Adán y Eva después que comieron del árbol del bien y el mal,
Tanrı, Âdem ile Havva'ya tüm cennet bahçelerini bahşetti.
Dios da a Adán y Eva todo un jardín del Edén.
Onda Âdem elması mı var?
¿ Ésa es una manzana de Adán?
"Âdem oğulları ve kızları."
¡ Oh! , "Hijos e hijas de Adán"
Üççeyrek kolluyu seviyorum ve Âdem elmama çok baskı yapıyor.
Bueno, sucede que a mi me gusta una manga de tres cuartos y mucha presión en mi manzana de Adán.
Gidecek başka hiçbir yer olmadığına çoğu âdem hemfikirdir.
La mayoría estaría de acuerdo en que no había ningún sitio donde ir.
Sizler Âdem ve Havva olabilirsiniz. Radyasyon seviyesi nasıl?
Podéis ser Adán y Eva. ¿ Cuál es la lectura?
Âdem'den çok Havva'sın.
Eres más Eva que Adán.
Âdem'in altın sikkelere ihtiyacı mı vardı?
¿ Adán necesitó monedas de oro?
Âdem'in altına ihtiyacı var mıydı?
¿ Necesitaba Adán monedas de oro?
Yeni Âdem ile Havva'm altın bir şafağa uyanmadan önce birkaç ay uyuyacaklar.
Mis nuevos Adan y Eva dormiran solo unos meses antes de salir a un amanecer dorado.
Bir özlü söz tampon yapıştırmasına sığmalıdır aynı "Âdem ile Havva, Âdem ile Steve değil" gibi.
Un lema tiene que caber en una pegatina de auto, como "Adan y Eva, no Adan y Steve."
Adamda yumruğum kadar âdem elması var.
¡ El tipo tiene la manzana de Adam del tamaño de mi puño!
Görünürde Âdem elması yok.
No hay manzana de Adán a la vista.
Âdem'in Havva'sı gibi. Ama şimdi vasıfları yüzünden aşağılandı.
Como la Eva de Adán, pero que ahora, ha caído de esa gracia.
# Âdem bir Kabil yetiştirdi # # Âdem bir Kabil yetiştirdi #
ÚLTIMAS VOLUNTADES
Âdem ile Havva'nın doğum yeri ve de Steve'in.
El lugar donde nacieron Adán y Eva... y Esteban.
Tanrı Âdem ile Havva'yı ve Steve'i yaratmış!
Dios creó a Adán y Eva... ¡ y a Esteban!
Yani, Âdem, Havva ve Steve?
Por favor, ¿ Adán y Eva y Esteban?
Âdem elmama geldi seni kaltak!
¡ Mi nuez de Adán, furcia!
Âdem çok aptal bir adammış.
Adán es muy estúpido.
Bir yandan yürüyüp bir yandan viskisini içen çomar Âdem ile Havva'nın o elmayı almaya hakları olduğunu iddia etmiş.
El sureño, que bebe whisky mientras camina, cree que Adán y Eva tenían el derecho de tomar la manzana
adem 69

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]