Öpücükler traducir español
272 traducción paralela
Unutulan öpücükler, pinekleyen tutkuyla, aşkımız bitti,
Han sido olvidada la caricia tierna, la pasión se ha calmado, el amor ha pasado,
Bu nedenle bu yana geçiyorum ve öpücükler yağdırıyorum! - Bana yemek yapmak istemez misiniz?
Por eso ahora voy a ir y a cubrirle de besitos.
Ve küçük Charlie'ye Charlie amcasından öpücükler.
Un beso para la pequeña Charlie de su tío Charlie.
Eve ulaştığımızda Frank, öpücükler olacak.
Cuando lleguemos a casa, habrá muchos besos.
İçlerinde düşler olan öpücükler.
Besos con sueños dentro.
Yaşamdan gelen öpücükler, ölümden değil.
Besos llenos de vida y no de muerte.
Siz beyler bir resme gülüyor, öpücükler atıyorsunuz. Onu gerçek sanıyorsunuz.
Sonreís a una foto, la besáis, como si fuera de verdad.
Bayım, bu şekilde bir nişan için, çimenlerden yapılan bir yüzük ve 24 karatlık öpücükler geçerli olacaktır...
Querido señor, este tipo de compromiso queda sellado con anillos de hierba, y besos de 24 quilates...
Onu memnun etmek için bazı öpücükler toplamıştım. Ve bana daha sıkı ve sıkı ip verdi Ay parlaklaştı ve parlaklaştı.
Encargué unos besos para alegrarla y cada vez caía más en su poder, mientras la luna brillaba más y más.
"Dudakları sanki dörtlü bir kırmızı gül demetiydi." "İkisi de güzelliklerinin baharında, öpücükler konduruyorlardı birbirlerine."
Sus labios eran cuatro encarnadas rosas sobre el tallo, que, en el estío de su esplendor, se besaban la una a la otra.
Sanki bize aitmiş gibi gurur duyduğumuz o imkansız aşk ve öpücükler ne olacaktı?
Qué fue del amor y los besos imposibles? Nos sentíamos orgullosos comos si hubiesen sido nuestros?
Bir ses ortaya çıkar ve öpücükler hakkında konuşur. Öpücükler dudaklarında kaybolur.
Habla una voz me habla de besos... perdidos en tus labios.
* Penceremden, öpücükler gönderirim... *... bir tane, iki tane, üç tane, dört tane...
Desde mi ventana, envío besos uno y dos y tres y cuatro
Evet, kıkırdamalar ve öpücükler, gizlice sarılmalar.
- ¡ Sí! Conteniendo las risas, besándose y abrazándose a escondidas.
- Sen öpücükler yerine, Kırbacımı tercih ediyorsun?
¿ Prefieres el beso del látigo al del Capitán?
Ben Mitzi. Geçen haftaki öpücükler.
Soy Mitzi Ios besos de hace una semana.
Öpücükler böyle olacaksa 5 : 30'da dönmeye zahmet etme.
Si van a ser así los besos, no te molestes en regresar.
Bakın, "En güzel İtalya hatırası ve patron hariç herkese öpücükler."
"Desde Italia con amor y un beso al viejo cascarrabias."
# Çalıntı öpücükler, tutkulu düşler #
Cabellos al viento... Besos robados Sueños que se van...
"Sevgiler, öpücükler. François"
Muchos abrazos de François.
Sallan, yuvarlan, müthiş öpücükler.
Sacudidas, golpes y besos como nunca han recibido.
Bir zamanlar öpücükler için yalvarırdım... Şimdi, ölmek için yalvaracaksın!
Y tal como yo una vez imploré tus besos... ahora tú implorarás una muerte rápida.
"Sevgiler, öpücükler, Evelyn."
"Amor y besos, Evelyn."
Amcalarım, halalarım, Avrupa'nın her tarafından kuzenlerim öpücükler, tokalaşmalar, dilekler sarılmalar...
Es una pesadilla. No puedo dormir. Mis tíos, mis tías, mis primos de toda Europa.
Kıpkırmızı olmuş ağızlar... süte karıştırılmış çilekler şekerli öpücükler, saat 4'te atıştırmalıklar, sıcak hava...
Boca roja manchada... frutillas trituradas en la leche... besos azucarados, cuatro de la tarde... aperitivos... calor.
Uyumak, öpüşmekten ölmek, uyku, öpücükler...
Dormir, morir de besos, dormir, besos...
Öpücükler.
Besos.
Amcalarım, halalarım, Avrupa'nın her tarafından kuzenlerim... öpücükler, tokalaşmalar, dilekler... sarılmalar...
Mis tíos, mis tías, mis primos de toda Europa. Los besos, las felicitaciones, los abrazos. Conmigo podéis sinceraros.
Yakıcı öpücükler.
Besos ardientes.
Öpücükler! Isırıklar. Elbisenin altından okşayışlar?
¿ Besos, mordiscos, que te tocara bajo la ropa?
Öpücükler, beyler...
Besad esta pipa, chicos.
Teşekkürler. Öpücükler size. Öpücükler.
Besitos, besitos.
Öpücükler.
! Qué morreo!
Öpücükler dudaklarımı mühürleyemez.
Los besos no nos cierran la boca.
Sevgiyle, annen, öpücükler. "
Con todo mi amor, mamá. Besos "
Hepinize kocaman öpücükler.
Besos para todos.
"Tutkulu öpücükler. Umarım dudaklarınla okursun."
"Deseo que con tus labios leas besos apasionados".
'Kurtlu'kek, ıslak puding, ökseotu altında harika ıslak öpücükler.
Messy torta, budín empapado, grandes húmedos besos bajo el muérdago.
Size öpücükler gönderiyor.
Te manda un gran abrazo y besos.
Ellerime öpücükler konduruyor... sonra da dudağıma.
Me besa la mano y luego me besa a mí.
Sevgiler, öpücükler. "
Besos. "
Maria, Yeniden o öpücükler!
María, ¿ todavía con estos besos?
Bütün pembe bölgelerine sevgiler ve öpücükler.
Amor y besos en todas tus partes rosadas, George ".
Her zaman öpücükler ve tutku istiyorum.
Yo quiero sentir pasión y la emoción de los primeros besos para siempre.
Öpücükler aşkına hiç öpücük olmamalı. Öpücük mutlaka bir şeyle sonuçlanmalı.
'No se puede besar porque un beso te lleva a hacer otras cosas'
Öpücükler için de ayrıca teşekkürler.
Eso es hermoso. Agradecemos los besos.
"Sevgiler ve öpücükler... Daryll Lee Cullum."
"Con cariño y besos lamidos, Daryll Lee Cullum"
xxxxx ( öpücükler ).
Besos.
Uyku, öpücükler...
Dormir... Besos...
sevgiler, öpücükler. Hey, ne var ne yok?
Dulces y besos.
Dudağıma kondurduğu öpücükler öyle bir hayat telkin ediyorlardı ki yeniden dirilmiştim. "
Me insufló tanta vida con sus besos que resucité... "