English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ü ] / Üstüne üstlük

Üstüne üstlük traducir español

106 traducción paralela
Bir de üstüne üstlük, Emberg'le birlikte Direniş'in diğer üyelerini öğrenmek niyetindeydiler.
- Sí, ya lo veo. - Durante su periplo, Hembert y él querían conocer a más gente de la resistencia.
Bak, aklında olsun, biraları ben aldım, üstüne üstlük...
tal vez Ie interese saber que no sólo he comprado Ia cerveza.
Bir doktor olduğunuzda dayanması daha zor üstüne üstlük onun neyi olduğunu bildiğiniz zaman.
Es especialmente duro cuando eres médico y conoces su problema.
Ve üstüne üstlük bana modellik yapar.
Y además, además, es mi modelo.
Sanki erkeğinin onu beklediği ve üstüne üstlük onu tanır gibi görünmediği bir durummuşçasına.
Se diría que la observaba, y sin embargo no parecía haberla reconocido.
... üstüne üstlük güzel de bir kadınla birliktesin. " diye düşündüm.
Dueña de Aquitania, la mayor provincia del continente. " Y encima hermosa.
Sadece bu da değil, ayrıca vergilerini de benim ödeyeceğimi sanıyorsun galiba bir de üstüne üstlük, sana para göndermemi bekliyorsun.
No sólo eso, sino que tú crees que te pagaré tus impuestos, y encima de eso, esperas que te envíe dinero.
3'üncü ordu Almanlarla savaşmaktan bıktı usandı komutanları aksi, benzin kalmadı üstüne üstlük, hava da açmıyor.
Estoy harto de combatir a los alemanes del Comando Supremo, que no hay gasolina y ahora este maldito tiempo.
Ve üstüne üstlük sana her şeyi bir kenara atıp Meksika'da çorak bir yere gelmeni isteyen biriyle karşı karşıya bulunuyorsun.
Y aquí vengo yo con esta idea absurda... de que dejes todo y te vengas conmigo a unas montañas yermas en México.
Aşağılık herifin teki olman önemli değil, ama üstüne üstlük zevksizsin!
No me importa que seas un canalla, ¿ pero que tengas tan mal gusto?
Erkekliğimi öldürmeye çalışman yetmedi bir de arkamdan araba satıp üstüne üstlük bana pay da vermedin demek.
Asi que no sólo intentabas convertirme en un gran maricón. ... sino que vendes coches a mis espaldas y ni siquiera me das mi parte.
Yeleğim mahvoldu üstüne üstlük orada kaldı.
Mi chaleco está echado a perder tuve que dejarlo allí.
Muhabir biraz bir şeyler açıklardı ama para ve itibar konusunda aslan payını o alırdı ve bir de üstüne üstlük harika bir işi olurdu.
Esa reportera podría haberlo sabido todo, y recibiría todo el crédito de ello, y un sueldo de cinco cifras y seguramente un ascenso.
California'yı sorabilirdim... üstüne üstlük Arkansas'ı da unuttum.
Podría haber preguntado por California Y despedirme de Arkansas.
13 yaşında gelin olmuş ve üstüne üstlük kuzeniyle evlenmiş çocuk hala akıllarda bir soru işareti.
La novia en cuestión tiene 13 años y, para más delito, es su prima.
"Kurtadamlar" hakkında ne duyduğunuzu bilmiyorum ama, sabotajların hala devam ettiğinden üstüne üstlük, müttefiklerle işbirliği... yapan Almanların ortadan kaldırıldığından... mutlaka haberiniz vardır.
No sé qué habrá oído sobre los Werwolf pero debería saber que sigue habiendo sabotajes y que están liquidando a los alemanes que cooperan con los aliados.
Zaten alet dağılmak üzere, bir de üstüne üstlük görünmez güçler sizi raydan çıkarmak için bekliyordur.
El artilugio estuviese a punto de derrumbarse y, para colmo, Hubiese poderes sobrenaturales esperando para hacerte descarrilar
Sahte ifade verdiler, üstüne üstlük yalan söylediler, o nedenle bu adamlar alçaktır.
¡ Pardiez! Decir mentiras y esparcir falsos rumores.
Ve üstüne üstlük okul gecesi!
Y, por encima de todo, ¡ mañana hay clase!
Delisin ve üstüne üstlük çirkinsin.
Estás como una puta cabra... y encima eres feo que te cagas.
Ve üstüne üstlük, hayatta en çok istediği şeyi kaptım.
Y para rematar, me dan el premio que él más quería.
Bizim için Ferengi Birliğini kurmak iki katı sürmüştü ve üstüne üstlük warp teknolojisini satın almak zorunda... 5.000 10.000 ne fark eder?
Nosotros tardamos el doble de tiempo en crear la Alianza Ferengi... 5.000, 10.000. Da lo mismo.
Suçlandığı en büyük nokta ; genç ve çekici bir kadınken, üstüne üstlük asabi olacak kadar cüretkâr olması.
¿ Pero cómo se atreve a ser agresiva encima de todo eso? Perdóname, Whipper.
Ve üstüne üstlük sahte göğüslerimden biri ızgarada yandı.
Y para completar se me quemó un pecho falso en la parrilla.
Şişkosun, ağır kanlısın ve üstüne üstlük birdenbire tembelleştin.
Eres gordo, lento y te has vuelto perezoso.
Dandik bir işim, dandik bir evim var, üstüne üstlük aile kuruyorum.
Tengo una mierda de trabajo, una mierda de departamento, y ahora una familia en camino
Ve üstüne üstlük Stephanie, Cuma'ya kadar yok.
Y además de todo eso, Stephanie se fue hasta el viernes.
Yani üstüne üstlük şimdi gizlice seksten kaçındığımı da biliyorum.
O sea... especialmente ahora que sé que secretamente he evitado el sexo.
Hepsi ya kocanın iznini ya da kimliğini istiyor,... üstüne üstlük hamileliğin ileri evresindeyim.
Todos quieren el permiso del marido o el documento... y el embarazo ya está bien avanzado.
Evet, tabiî, üstüne üstlük bir de kıyafet bulmam lazım.
Encima tengo que vestirlo.
Ben üstüne üstlük bir de kardan melek yapmıştım.
Ya lo creo. Hice un ángel de nieve sobre ti.
Ve balo elbisem üçüncü kez terziye gitmek zorunda kaldı. Ve üstüne üstlük, kocam gerçekten üzülmüş gözükmüyor.
Tuve otra vez que arreglar el vestido de la fiesta... y, además de eso, a mi marido no le importa nada.
Ve üstüne üstlük Seninleyim
Y lo peor de todo, estoy contigo.
İşte, o gün o adamla Bay " Çınar'la tanışmakla kalmadı üstüne üstlük sonrasında...
No sólo conoce a Mr. Plátano, sino que encima...
Ve üstüne üstlük,... babası Norwich piskoposuymuş.
Y para rematarlo... su padre era el Obispo de Norwich.
Senin gibi güzel bir kızın Noel tatilini geçirmek için niçin bir yabancının evine geldiğini üstüne üstlük Cumartesi akşamını niye benim gibi bir morukla geçirdiğini merak ediyorum.
¿ Por qué una hermosa chica como tú iría a casa de una extraña en Navidad y pasaría el sábado en la noche con un vejestorio como yo?
Ve üstüne üstlük bu kötü adam! Ve ikimiz tamamen iflasız.
Y encima este chico malo!
Burada çok zor çamaşır yıkıyorum elbiseleri, ve birde üstüne üstlük onları kazmamı istiyorlar!
Solo estudiando duro se puede aprender! Aquí lavando duro y para colmo quieren que cave!
Medyum olması yetmezmiş gibi, üstüne üstlük bir de yaratıcı sanırım.
No sólo puede ser algo psíquica...
Bir de üstüne üstlük adam Marcus Welby'ye benzemiyordu.
Y para rematarlo, el hombre no se parecía nada a Marcus Welby.
Olmayan atı yollarlar, üstüne üstlük, iş acele diye ikinci bir at yollarlar.
Ellos nos mandan el caballo que necesitamos, y dada nuestra prisa, nos agregan otro.
Yemek pişirmeyi bilmediğim gibi üstüne üstlük bir de bir fareyle konuşuyorum.
No sé cómo cocinar. Y ahora estoy hablándole a una rata.
Yemek tezgahında bir başımayım, bu iğrenç yemeği yiyorum ve üstüne üstlük şunların haline seyirci kalıyorum.
Estoy en mi unidad, aislado y solo, comiendo comida espantosa y tengo que ver eso.
Uzakta, hamile bir kız arkadaşa sahip olmakla kalmamış üstüne üstlük, hâlâ bir daire bulamamıştım.
No sólo tenía una novia a mucha distancia que estaba embarazada sino que aún no había encontrado departamento.
bir kalaşnikof böyle etki yapar üstüne üstlük birkaç da kırık kaburga.
Una ronda de AK-47 directo a ti haría eso. Un par de costillas rotas.
Başa çıkmaya çalıştığım onca sorun vardı üstüne üstlük.
Ya era bastante difícil para mí mantenerme a flote.
Boktan bir gömlek için üstüne üstlük bir de açıklama mı yapacağım?
No quiero ninguna excusa por una simple camisa.
Ben öğretmenim, sen de öğrencimsin, üstüne üstlük senden oldukça yaşlıyım.
Soy tu profesor, eres mi estudiante, y soy mucho más mayor que tí.
Sonia kızımın babasıyla bizzat benim yatağımda fingirdeştin üstüne üstlük dört bir yana kustun.
Sonia, te acostaste con el padre de mi hija en mi propia cama. Y vomitaste encima.
üstüne üstlük bir de yaralılarsa!
así que con más razón lo digo.
Sen çok seksisin. ve üstüne üstlük bir de tıp okulu?
tu eres Sexy y la escuela que tienes, y si el quiere todo esto

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]