English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Adını biliyor musun

Adını biliyor musun traducir francés

332 traducción paralela
Bunların adını biliyor musun delikanlı?
Et toi, comment dis-tu?
Adını biliyor musun?
Tu sais qui c'était?
Adını biliyor musun? - Ne?
- Tu sais où tu es?
Yukarıdaki güzel yıldıza bakar mısın? Adını biliyor musun?
Regarde cette belle étoile, là-haut?
Bahçedeki büyük ağacın adını biliyor musun?
Tu connais le nom de ce grand arbre, dans le jardin?
Diğer adamın adını biliyor musun, bir şekilde.
Connaîtriez-vous le nom de cet autre type?
- Garcia adını biliyor musun?
Vous connaissez beaucoup de Garcia?
- Adını biliyor musun?
Tu connais ton nom?
- Barmenin adını biliyor musun?
- Comment s'appelle le serveur?
Adını biliyor musun?
Tu sais son nom?
Adını biliyor musun?
Si, ça te dérange pas.
Yeni takma adını biliyor musun?
Tu connais ton nouveau surnom?
Adını biliyor musun?
Tu as un nom?
- Homer, albümün adını biliyor musun?
- Quel est le titre de cet album?
Adını biliyor musun?
Tu te rappelles de ton nom?
- Adını biliyor musun?
- Vous savez comment vous vous appelez?
- Adını biliyor musun? Tabi.
- Tu connais son nom?
Adını biliyor musun?
Connaissiez-vous son nom?
Adını biliyor musun?
Vous savez comment vous vous appelez?
- Sadece imzanı istedim. - Adını biliyor musun?
Comment vous vous appelez?
Onun adını biliyor musun?
Tu connais son nom?
KGB onu ara sıra kullanırdı. - Adını biliyor musun?
L'argent était versé à une organisation ou sur un compte à Hong-Kong.
Adını biliyor musun?
Tu saurais pas le nom?
Adını biliyor musun?
Tu connais son nom?
- Adını biliyor musun?
- Vous connaissez votre nom?
- Gerçek adını biliyor musun? - Steven.
- Vous connaissez son vrai nom?
Pants Riordan adında batı yakasının kabadayısı hakkında bir şeyler biliyor musun?
Tu connais un certain Riordan?
Romanımın adını ne koyacağım biliyor musun? "Şişe".
Vous savez comment je vais appeler mon roman? "La Bouteille."
Senin adına çalıştığımı açıkladığımda insanların ne diyeceğini biliyor musun?
Savez-vous ce qu'on dit quand je dis que je travaille pour vous?
Biliyor musun, Otto'nun adını tersten okuyunca da Otto çıkıyor.
Vous rendez-vous compte que Otto épelé à l'envers, c'est Otto?
Adını ne koyacağım biliyor musun? "45." Bunun onuruna.
Et je l'appellerai le "45", en honneur de mon revolver.
Bunun adını biliyor musun?
Qu'est-ce?
Moriuchi adındaki ihtiyarın nerede olduğunu biliyor musun?
Je cherche Moriuchi. Tu sais où il est?
Adını ne koyacağız biliyor musun?
Tu sais comment on l'appellera?
Biliyor musun, sarhoşları dinliyorum, sanki bir peri masalı dinler gibi, canavarla nasıl dövüştüklerini anlatıyorlar, ama aslında masalın adı şu :
Tu sais, j'ai écouté les ivrognes, et c'est comme écouter un conte de fées sur un combat contre un monstre, alors que le titre du conte devrait être
Adını biliyor musun?
T'as un nom?
O yolculuğa çıkacağın zaman senin adına ne kadar korktuğumu biliyor musun?
Sais-tu comme j'avais peur pour toi avant ce voyage?
Kitabın adını ne koyacaktım biliyor musun?
Vous savez comment j'allais l'intituler?
Biliyor musun... bana daha... çocuğunun adını söylemedin.
Tu m'as même pas dit le nom de ta gosse.
Biliyor musun, ilk çocuğumuzun adını Rusty kolayım diye düşünüyordum.
On devrait appeler notre premier enfant Rusty.
Biliyor musun, Roy'a dedim ki.. seninle Kuzey Koreliler adına anlaşmak için buluştu mu... ve cevap vermek için 16 saniyesi vardı... Sanırım altını ıslattı.
Quand j'ai demandé à Roy si tu avais... parlé avec lui au nom de la Corée du nord... et qu'il avait 16 secondes pour répondre, je crois... qu'il a mouillé son lit.
Adının gerçek anlamını biliyor musun Kamui?
Kamui, sais-tu d'où vient ton nom?
Sen çocuklarımızın adının ne olacağını biliyor musun?
Tu sais comment on va les appeler.
Biliyor musun? Bir kez bile bana adımı sormadın.
Vous ne m'avez toujours pas demandé mon nom.
Biliyor musun, sana hiç adını sormamıştım, değil mi?
Je ne vous ai jamais demandé votre nom.
Biliyor musun? Bir eyalet satın alıp senden sonraya adını vermelisin.
Tu devrais acheter un Etat... et lui donner ton nom.
- Adın ne biliyor musun? - Hayır.
Connais-tu ton nom?
Jerry, pornocu olarak adın ne olurdu, biliyor musun?
Jerry, tu connais ton nom de star porno?
Hey, senin göbek adın ne ki zaten? Biliyor musun?
Je n'en ai aucune idée.
Çalıştığın yeri ve adını bile bilmediğimi, biliyor musun?
Je ne sais même pas ton nom, où tu travailles, rien.
Neden Huma adını aldığımı biliyor musun?
Sais-tu comment j'ai choisi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]