English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Ahlâkı

Ahlâkı traducir francés

273 traducción paralela
Sayın beyefendi, meslek ahlâkı denen bir şey vardır.
- Et l'éthique, monsieur?
Vicdanı ve ahlâkı olmayan birinin yapabileceği bir şey.
Quelqu'un sans foi, ni loi.
İstekli bir çalışandır ve burada onun kadar iş ahlâkı ve vicdani çekincelere sahip olması gereken pek çok kişi bulunmaktadır.
C'est un travailleur acharné. Et beaucoup, ici, feraient bien d'avoir ses scrupules et sa conscience professionnelle.
Bugüne ilişkin olarak, istikrarsız durumdaki iş ahlâkı içerisinde ticari birlikler oluşturması amacıyla küçük işadamlarının feragat edilemez haklarını korumalıyız...
Compte tenu de l'éthique commerciale fluctuante qui règne actuellement, nous devons protéger le droit inaliénable du petit entrepreneur d'être lié, dans une union commerciale...
Ahlâkım bozulacak.
J'y réagis mal.
Teğmen, arkanızı döner misiniz? Ahlâkınızı bozmak istemiyorum.
Lieutenant, vous pouvez vous retourner?
Ahlâkı yeterince sağlam adamlar bulabilmem koşuluyla.
À condition qu'il ait su trouver des hommes... d'une force morale suffisante.
Sanki artık dünya, anlamsız bir yer olmaktan çıkmış, ahlâkın ve adaletin hükmettiği bir yer haline gelmiştir.
Soudainement, ce n'est plus un univers vide, mais un univers moral, qu'il a violé.
- Birlikte yapabiliriz. Wendy, belki de kasaba ahlâkı aldığım içindir ama ben cinayet...
Je dois etre depasse, mais je fais pas dans le meurtre.
Lütfen bana taşra ahlâkından bahsedip canımı sıkma.
- Stop. Epargne-moi ta moralite d'ecervele.
Körlerin ahlâkı bizimkinden farklıdır.
La morale des aveugles est différente de la nôtre.
- Tam bir ahlâk timsali.
La base de la moralité en une phrase.
Yakın olmak ve genel ahlâk.
Proximité, ma chère. Et convenances.
Bayan D'Ascoyne güzeldi, ancak ahlâk hocalığı taslıyordu.
Mme D'Ascoyne était belle... mais quelle poseuse!
Takezo da Himeji Kalesi'nin bütün sakinlerine yönelik....... Ahlâk öğretisine başladı.
~ est intervenu en sa faveur. Takezo a commencé son entraînement moral ~ ~ en préparation de son entrée au service du château Himeji ~
Buraya sizden ve Falco'dan ahlâk dersi almaya gelmedim.
Je n'aime pas que vous et Falco me fassiez la morale.
Eğer biraz ahlâk sahibi olsaydın, yaptığı terbiyesizliği anlardın.
Si tu avais de la moralité, tu saisirais l'immoralité dont il a fait preuve.
Binbaşı Pollock buradaki bir sinemada altı saygı değer hanıma ahlâk dışı davranışlarda bulunmuş.
Le major Pollock s'est comporté de maniére immorale dans un cinéma local, avec pas moins de six femmes respectables. Six?
Deli bir insan göre oldukça ahlâk sahibiydi.
Pour un malade mental, il avait un sens de la morale.
Ahlâk... Bir şişeye ihtiyacınız var...
Pour la morale, il nous faut une bouteille.
- Bana ahlâk dersi mi veriyorsun?
- Vous, vous me faites la morale? Vous?
İzole edilmiş bir genel ahlâk gibi sadece onlara anlaşılabilir geliyor.
Comme si pour l'île, tout ce qui venait du continent était incompréhensible. Ce que vous dites "et puis s'évapore".. Une forme de cynisme..
Ahlâk bozukluğuydu sanırım.
Dépravation.
Bu lânet olasıca dünyadaki sorun da bu işte. Ahlâk diye bir şey kalmadı.
Parce qu'à notre putain d'époque, y a plus de morale.
Eskiden, ahlâk kurallarını hiçe sayan haydutlar için söylenirdi.
En d'autres termes, nous sommes des yakuzas qui vivons avec nos propres codes.
Ayrıcalıklı erişim sahibi olduğunuz üstün bir ahlâk yasasının bir ifşası.
Une morale supra-légale? Réservée aux élus comme vous?
Sanığın zihninde var olan ahlâk kurallarıyla ilgili kendine ait inançlar bizi alakadar etmemektedir.
La conception personnelle que l'accusé a de la morale n'est pas notre souci.
Dedi ki ; "Baba, sence de büyümenin amaçlarından biri de ahlâk dilini kendi içinde mutlak bir şekli bulunan mantıksal bir önerme olarak keşfetmek değil midir?"
"Ne pensez-vous pas, père, " qu'un des devoirs de mon âge " soit la découverte d'un code moral
Aradığım şey şu Bay Langham ; Bir ahlâk dili.
Ce que je cherche... c'est un code moral.
Spor arabayla gezerek ahlâk dersi verdiğiniz için mi?
Faire un tour, en prêchant moralité dans une voiture de sport?
Pezevenklik yaptığın dönem, Wilshire ahlâk polisindeki tahsilatçındım.
Je récoltais dans les bordels pour vous.
- Ahlâk polisinin elinde sadece bu mu var? - Evet.
C'est le seul qu'on ait trouvé?
Ahlâk sonra gelir.
La morale, ça vient après.
Halk onun ahlâk anlayışını yüksek sesle lanetlemektedir... ve mahkeme kararının arifesinde...
La clameur publique sur sa moralité... atteint son paroxysme. Et à la veille du verdict...
Haklısın, hiçbir zaman ahlâk zabıtasıyla işim olmadı.
C'est vrai, je n'ai jamais été arrêté par les Mœurs.
Ben Lermer, ahlâk zabıtasından.
Lermer, police des moeurs
Dünyada hiç ahlâk kalmadı mı?
Qu'il n'y a aucune moralité dans le monde?
Bu ahlâk kavramı ilginç bir insan özelliği.
Ce concept de moralité est une particularité humaine intéressante.
Alternatif Evrende Ahlâk ve Kandırmaca.
L'Ethique, le Sophisme et l'Univers alternatif?
Ahlâk salonunda ; "Müzik ve Anlamı."
A la conférence : "La musique et son sens".
Bir yıl kadar önce, ahlâk salonunda.
C'était il y a un an, à une conférence.
Şimdiyse sana sözde müthiş bir ahlâk oyunu oynamaya kalkışmış...
Elle a du te jouer la grande scene de la moralite.
Devridaim Ahlâkı Mecbur Kılar.
LE MOUVEMENT PERPÉTUEL CONTRAINT À LA MORALITÉ
Eğer onun bulaşıcı ahlâk dersleri olmasaydı, bugün burada Minik Lisa Geri dönüşüm Fabrikası'nın açılışını yapıyor olmazdık.
Sans ses leçons contagieuses de morale, vous ne seriez pas ici pour assister à l'inauguration de... l'usine de recyclage de la petite Lisa!
Çocuğu bulduğunda, hem ahlâk kurallarının, hem de yasalarının bir gereği olarak çocuğu yetkililere bildirmeyen bir kadın.
n'a pas prévenu les autorités, comme l'exigeaient... la loi et la morale. Elaine Vassal est-elle capable d'être une bonne mère?
- Ben ahlâk polisiyim.
- Je suis de la mondaine.
Ahlâk masasında başka kimler var?
Qui travaille avec vous?
Ahlâk Masası rıhtımı izliyordu.
- Les Mœurs ont ciblé les quais.
Buna sanal ahlâk anlayışı da denilebilir.
Du cyber-communisme, quoi.
Ahlâk üzerine bir makale yazmamızı istediler.
On a du écrire une rédaction sur la morale.
Kabul, bahsettiğim çocuk, öğrenci olarak içler acısı bir halde. - Ahlâk anlayışı da pek yok.
COMMUNAUTÉ GAY, lesbienne ET bisexuelle

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]