Arayacagım traducir francés
7,517 traducción paralela
Anonstan sonra arayacağına söz vermiştin.
Tu avais promis de m'appeler après l'audience.
Seni yakında arayacağım.
Je te parle bientôt.
Seni arayacağım.
Je te rappellerai.
Larry, Seni tekrar arayacağım.
Larry, je te rappelle.
- Babamı arayacağım.
J'appellerai mon père.
Bak, babamı arayacağım tamam mı?
Écoutes, je vais l'appeler, OK? Je promets.
Bu gece televizyonu arayacağım!
Je l'appelle la télé ce soir.
- Babamı geri arayacağım.
Je vais rappeler mon père.
Birbirimizin odasını arayıp sormaya korktuğumuz sorulara cevap mı arayacağız?
On fouille mutuellement nos chambres, pour chercher des réponses aux questions qu'on a trop peur de poser?
Tabii sakıncası yoksa bu gecelik, yarın ev arayacağım.
[TÉLÉPHONE QUI TOMBE]
Anneni arayacağım.
J'appelle ta mère.
Seni bir saat içerisinde tekrar arayacağım Larry.
Je vous rappelle dans une heure.
Tamam arayacağım.
D'accord, je le ferai.
- Birini arayacağım.
- Je vais appeler quelqu'un.
Güvenliği arayacağım.
Je vais appeler la sécurité.
Ambulansı arayacağım.
Je vais vous appeler une ambulance.
- Şehir dışını arayacağım.
- Je veux une communication extérieure. Washington.
Şehir dışını arayacağım.
Donnez-moi une ligne externe.
İşte, arayacağımız zaman süresini yüzde 80 oranında azalttık.
Voilà. On a juste diminué le nombre d'heures de recherche de 80 %.
Adamın içeride olduğuna emin olduğumuzda arayacağım.
Je le ferai quand nous serons sûrs que le mec est à l'intérieur.
- İstihbaratı arayacağım.
Je vais appeler les renseignements. C'est une bonne idée.
Siz herkesi buradan çıkartın. Ben gidip Korra'yı arayacağım.
Évacuez tout le monde, je vais chercher Korra.
Belirsiz adresten geldiği için kimi arayacağımızı da bilmiyoruz.
Et ils arrivent sans adresse de retour alors nous ne savons pas qui appeler.
Onu arayacağımı söyle.
Dis-lui que je le rappelle.
Tamam mı? Arayacağın birileri var mı?
D'accord?
Ama seni yine arayacağım, tamam mı?
Je t'appellerai très bientôt.
-... birkaç yeri arayacağım. - Öyle yapsan iyi olur kaltak.
- passer quelques coups de fil.
- Seni arayacağım.
- Je vous appelerai.
Mesaj bırakın, sizi geri arayacağım.
Laissez un message et je vous rappellerai.
Birkaç gün içinde, ya Paul'u ya da diğer ikisinden birini arayacağım.
Dans quelques jours, je vais appeler ou Paul, ou un des deux autres.
Durumlar değişince seni arayacağım.
Quand la situation évoluera, je te contacterai.
Ona geri arayacağımı söyle.
Dites-lui que je la rappellerai.
- Gemma'yı arayacağım.
J'appelle Gemma.
Babamı arayacağım.
Je vais appeler mon père.
Arayacağım
Je vais le faire.
Ya Paul'u ya da diğer ikiliden birini arayacağım ve yaklaşık 90 gün içinde o kişi dünyanın gördüğü en ölümcül gribi salacak.
Je vais appeler Paul ou l'un des deux autres, et dans 90 jours environ, cette personne va répandre la plus mortelle des grippes que le monde ait jamais connue.
Bayan Hughes, Dedektif Baptiste'in kocanızla işi bitince sizi arayacağım, söz veriyorum.
Quand l'inspecteur Baptiste en aura fini avec votre mari, je vous appellerai, je vous le promets.
Polisi arayacağım.
Je vais appeler la police.
Arayacağımdan değil ama diyelim ki yaptım niye olmuyormuş?
Non pas que je le veuille, mais si je le fais, qu'est qu'il y a de si mauvais à le faire?
Polisi arayacağım.
J'appelle la police.
- Ben sizi arayacağım.
- Je vous rappelle.
Pride'ı arayacağım, bizimle orada buluşsun.
J'appelle Pride, qu'il nous rejoigne là-bas?
Seni kaldırmak için bir saat sonra tekrar arayacağım, tamam mı?
Je t'appelle dans une heure pour te réveiller, d'accord?
Dana... seni arayacağım.
Dana... Je vais t'appeler.
Ben gidip onu arayacağım. Sen burada kal ve dönerse burada olursun.
Je pars à sa recherche, tu restes là, tu seras là quand il rentrera.
Tony, birkaç yeri arayacağım.
Je vais passer des coups de fil.
Üzgünüm, başka kimi arayacağımı bilemedim.
Désolé, je ne voyais pas qui d'autre appeler.
Ve söz veriyorum, vaktim olduğunda... -... sizi arayacağım. - Affedersiniz.
Quand j'aurais le temps, je vous promets de vous appeler.
Sanırım avukatımı arayacağım.
Je vais appeler mon avocat.
Arayacağını sanmıyordum.
Je ne m'attendais pas à ton appel.
Araştırmalarındaki dosyaları birleştirip arayacağım.
J'essaie d'explorer ses fichiers où en essayant d'assembler les pièces de ses recherches.