Başka biri traducir francés
5,232 traducción paralela
Bunu başka biri yaptı. Frida Yelland tam burada öldürüldü. Bu barakada.
Frida Yelland a été tuée ici, dans ce chalet.
Başka biri yaptı.
C'était quelqu'un d'autre.
Arabada başka biri var mıydı?
Il y avait quelqu'un d'autre dans la voiture?
Evde yaşayan başka biri var mı?
Qui d'autre habite ici?
Geberteceğim başka biri?
Un autre homme à battre?
Başka biri olsa, başkası olsa direkt kellesini alırdım.
Toute autre homme, et je vous l'aurais exécuté.
Tahtadaki soruyu cevaplamak isteyen başka biri var mı?
Quelqu'un d'autre peut répondre à la question?
Başka biri beni neredeyse başından atmak istediğini düşünür.
Elle y voit un moyen de se débarrasser de moi.
Belki işe başka biri de karışmıştır.
Quelqu'un d'autre peut être impliqué.
Ne benim için ne de başka biri için.
ni pour moi, ni aucun autre d'entre nous.
Başka biri gelip anında kiralar çünkü.
Quelqu'un d'autre va venir et nous le piquer!
Yanında başka biri var mı?
D'accord. Bien. Il y a quelqu'un d'autre avec lui?
Başka biri var mıydı?
Quelqu'un d'autre?
Hayatında değişiklik yapmasından rahatsız olan bir erkek arkadaşı ya da başka biri var mıydı?
Y a-t-il quelqu'un, peut-être un ancien patit ami, qui prenait très mal le fait qu'elle change de vie?
Sana, başka biri olma kabiliyeti veriyor.
Ça vous permet de devenir quelqu'un d'autre.
Başka biri buradan geçmiş.
Quelqu'un d'autre était là.
Biraz elimi kaydırıp bu şerefsizi kan kaybından öldürerek masada bırakmam gerektiğini düşünen başka biri var mı?
Qui pense que je devrais faire une petite erreur et laisser cet enfoiré crever sur le billard?
Başka biri mi var?
Il y a quelqu'un d'autre?
Başka biri var demedim.
Je n'ai pas dit qu'il y avait quelqu'un d'autre.
- Başka biri falan yok.
- Il n'y a personne d'autre.
Bu programcılardan her zaman biri uzun sıska beyaz çocuk diğerleri kısa sıska Asyalı, at kuyruğu olan şişko çılgınca sakalı olan başka biri ve son olarak Doğu Hintli çocuk.
Ces programmeurs, il y a toujours un grand gars blanc maigrichon, un petit asiatique tout maigre, un gros avec une queue de cheval, un mec avec une pilosité faciale bizarre et un Indien.
Bence başka biri ile konuşmalısın.
Je pense que tu devrais parler à quelqu'un d'autre.
Dostumun anısına, başka biri olmalıyım. Başka bir şey olmalıyım.
Pour honorer la mémoire de mon ami, je dois devenir quelqu'un d'autre.
Tabii başka biri beni görmezse.
A moins que quelqu'un d'autre me voit.
Yargıcı... Başka biri öldürdü.
Pour le juge, c'était... quelqu'un d'autre.
Fakat öyle olsa da ; seni koruyacak başka biri yoksa kendini koruman gerek Margot.
C'est peut-être le cas, mais s'il n'y a personne pour vous protéger Margot, vous devez vous protéger vous-même.
Ya aceleyle çıkmış evden ya da başka biri onu aramaya gelmiş.
Soit il est parti précipitamment, soit quelqu'un est venu pour chercher quelque chose.
Başka biri denemeye çalışırsa Brunson'a her şeyi anlatacaktır.
Quiconque essaiera, elle va tout dire à Brunson.
Başka biri gelmeden buradan gitmemiz lazım.
On doit partir avant que quelqu'un d'autre n'arrive
- Yanlarında başka biri var mıydı?
Il y avait quelqu'un d'autre avec eux? Non.
Bu, bana benzeyen başka biri olmalı.
ça doit être quelqu'un qui me ressemble.
Sen veya ben olmasam bile, başka biri olacaktır ve öylece elim kolum bağlı oturup başkasının hayatımızı verdiğimiz işi almasına izlemeyeceğim.
Si ce n'est pas toi ou moi, c'est quelqu'un d'autre, et je ne vais pas laisser quelqu'un d'autre venir ici et voler le travail de notre vie.
İkiniz ve yanınızda başka biriyle sizi Flynn'in evinden çıkarken gören biri var.
Un témoin vous a vus, avec un autre homme, vous enfuir de chez Flynn.
Galiba başka biriyle konuşmuştum daha önce, toplucana biri.
Je suis l'assistante sociale de Loretta. Je pense que j'avais à faire à quelqu'un d'autre avant.
İtiraf etmeliyim, dünyada Dewey Crowe kadar iyi yaşayan başka biri yok.
Je vais vous dire qu'il n'y a pas sur la planète terre un homme qui a autant le vent en poupe que Dewey Crowe.
Dostumun anısına, başka biri olmalıyım.
Pour honorer la mémoire de mon ami, je dois être quelqu'un d'autre.
Sanki başka biri oluyorum.
C'est comme si j'étais quelqu'un d'autre.
Beni öldürsen bile yerime başka biri geçecek.
Sans vos drones et vos missiles, vous ne seriez rien.
Aranızdan biri dostum Tucson'a telefon etmeye, mesaj, e - posta göndermeye ya da başka bir yöntemle onunla temasa geçmeye çalışırsa onu öldürürüm.
Si quelqu'un ici tente de contacter mon ami, M. Tucson... par téléphone, texto, mail ou Instagram... ou toute autre forme de communication... je le tuerai.
Hepinizin de burada bulunması çok şey ifade ediyor. Hepinizi çok seviyoruz ama en önemlisi de Hannah hepinizi çok seviyor. Bu gece dünyadaki en sevdiğim insanlardan biri olan Hannah'ımın doğum gününü kutlamaktan başka ne yapılabilir ki?
Ça signifie beaucoup que vous soyez tous là, et on vous aime tous, et plus important, Hannah vous aime beaucoup, et quoi faire de mieux ce soir que célébrer l'anniversaire de l'une de mes personnes préféré
Baska biri var, degil mi?
Il y a quelqu'un d'autre, n'est-ce pas?
Eğer gök bir takvim ise ve biri üzerine bir not yapıştırdıysa bu mesajdan başka ne olabilirdi ki?
Si le ciel était un calendrier et que quelqu'un y collait dessus un Post-it, qu'est-ce celà pourrait être d'autre qu'un message?
Binlerce başka mühendis bulabiliriz, tercihen yatmadığın biri olsun.
Il y a des milliers d'autres ingénieurs. De préférence un avec qui tu n'as pas couché.
Vasat bir teknisyen olarak vekil dostlarınızdan biri kanunları çiğnememi isteyince başka seçenek yok diye düşündüm.
Comme une humble employée de cuisine, j'ai cru ne pas avoir le choix quand l'un de tes confrères m'a demandé de l'aider à enfreindre la loi.
İşte başka biri.
Uh-Ooh.
- Bu senden başka onaylayacak biri var mı?
Il y a quelqu'un d'autre que vous - qui peut confirmer ça?
Bu tür bir tür hoşnutsuzluğundan muzdarip biri genellikle başka bozukluklara da sahiptir.
Quelqu'un affecté par cette forme de dysphorie a typiquement d'autres symptômes.
Aptalın biri kiralamış! Başka bir film seç.
Mais je dois toujours trouver le moyen de battre David Sirota pour le titre de clown de la classe.
Uçta düşmek üzere olan biri için dengede durmaktan başka çareleri olmaması.
Quand ils n'ont pas d'autre choix que d'être l'équilibre de quelqu'un qui s'apprête à tomber.
Bu durumda hala ayaklanmanın mağdurlarından biri olmamışsa başka da bir zarar görmeyecektir.
Si elle n'a pas été victime de l'émeute, il ne lui arrivera plus rien maintenant.
Dostumun anısına, başka biri olmalıyım.
Mais pour ce faire, je ne peux plus être le tueur que j'étais.
başka biri mi var 22
başka birini bul 21
başka biri yok 16
başka biri mi 18
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
başka birini bul 21
başka biri yok 16
başka biri mi 18
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birini arıyorum 33
biri geliyor 129
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
biri geliyor 129
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19