English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Beş bin

Beş bin traducir francés

1,101 traducción paralela
Sadece beş bin dolar Curly.
Ça ne coûte que 5000 dollars, Curly.
-... intihar olmadığını biliyorum. - Bak, kahrolasının nasıl öldüğüne hiç aldırmıyorum. Bütün ilgilendiğim konu onun Mexico City'ye teslim etmesi gereken üç yüz elli beş bin dolarımdır.
Il devait me remettre 355000 dollars à Mexico.
Şu Pacific Ocean'dan içeri giren adam, suç esnasında nerede olduğuna şahitlik etmesi için Doktor'un adı neyse neye beş bin dolar verdi bu şekilde işini kurtarabilirsin değil mi?
J'ai vu ce mec se jeter à la mer, et donner 5000 dollars en guise d'alibi, pour que tu puisses garder ta place.
- James Madison'un resmi. - Beş bin dolarlık bir banknot.
- Un portrait de James Madison.
Beş bin paunt mu?
Cinq mille livres?
- Beş bin verebiliriz.
- 10000.
Yirmi beş bin dolar.
25000 dollars.
Aynı, yirmi beş bin eski frank!
Pareil, c'est 25.000 anciens francs!
İrlanda'nın beş bin fitin üstünde ve karanlıkta.
5000 pieds au-dessus de l'Irlande, dans le noir.
Geçen sene vergisiz beş bin dolar kazandım.
Je veux dire, des tonnes?
- On beş bin.
- Quinze mille.
- Tamam. 5000 koyacağız... Beş bin mi?
- Ok. 5.000 sur le numéro... 5.000?
Altı numaraya beş bin.
5.000 sur le numéro 6 gagnant.
- On beş bin liret, peşin.
- 15,000 lires, d'avance.
Beş bin papel? Sorun değil.
5000 $, c'est rien.
Pat... beş bin dolar!
On ramasse du fric, et, bang! 5000 $!
Beş bin dolar? Siz kim olduğunuzu sanıyorsunuz? Beatles mı?
Vous vous prenez pour les Beatles?
Beş bin dolar.
5000 $.
Hala beş bin dolar eksiğim var.
Ii me manque toujours cinq mille.
Otuz üç, otuz dört, otuz beş bin zulaks.
33,34,35... milliers de zulaks.
Yarın her yaştan beş bin Müslüman öğrenci burada Kalküta'da barış için yürüyüş yapacak.
5 000 étudiants musulmans... de tous âges... à Calcutta.
Beş bin Hindu öğrenci de onlara katılacak.
5 000 étudiants hindous défileront avec eux.
Beş bin tüfek.
5 000 fusils.
Beş bin dolar!
Cinq mille dollars!
Yirmi beş bin ve bozukluklar.
Vingt-cinq mille et de la monnaie.
Yirmi beş bin, jet yakıtını bile karşılamaz.
Ca ne nous paiera pas notre carburant.
Yaklaşık beş bin lazım.
- J'ai besoin de 5 000 dollars.
Beş bin mi?
- 5 000 dollars!
Bunun için yapabilecekleri hiçbir şey yok. Kimyasal bulaşmış bir kamyonu nereye koyacaklar? Aynı o şekilde yirmi beş bin yıl daha öyle kalırdı.
Où mettre un camion contaminé et qui le restera 25 000 ans?
Bizimkilere beş bin dolar olacağını söylemiştim.
J'ai dit à mes gars que ça faisait cinq bâtons.
Beş bin papel olduğunu duydum bunun.
J'ai entendu dire que rien que la calandre coutait 5000 dollars.
- Beş bin papel.
5000 $! T'as 5000 $?
Ve bana verdiğin otuz beş bin.
Et les 35 000 que vous m'avez donnés.
- En az beş bin mark.
Combien? 5000.
Dresden'de hayatını kaybeden 135 bin kişi beş milyondan fazla Müttefikin öldüğü hesaba katılınca, pek de fazla sayılmaz!
- Et 135.000 personnes mortes à Dresde... - Ne semble pas tant que ça quand on compare aux 5 millions d'alliés qui ont du mourir!
- Beş bin peşin.
C'est cinq plaques d'avance.
Marty Augustine'den elli beş bin dolar çalmak mı? Jack şu bıçağı bir göreyim.
- Jack, le couteau.
Ama beş bin avans istiyorum.
Mais je veux 5000 dollars d'avance.
Peki, sizin Katharina'nızın beş yıldan fazla süredir bütün Almanya'da, meçhul yerlere, 80 bin kilometreden fazla seyahat ettiğinden haberiniz var mıydı?
Savez-vous que votre Katharina a ces dernières années roulé sans but sur des milliers de kilomètres, plus précisément plus de 50.000 à travers l'Allemagne?
Bes bin dolar kim onu getirirse.
5000 dollars, à qui aura Wales.
Texas'ta onlardan bes bin tane olmali.
Il y en a encore 5000 au Texas.
Bin beş yüz.
1500.
Ne tür biri banka soygunundan alacağı birkaç bin dolar yerine şerifin vereceği üç-beş doları tercih eder?
Qui choisirait les quelques dollars du shérif... plutôt que les deux mille dollars du hold-up de la banque?
Belki beş, altı bin.
Peut-être cinq ou six mille dollars.
Muhtemelen beş yüz yıldır veya daha fazladır oradaydı, ve daha bin yıl daha yaşacaktı.
Il pouvait avoir 500 ans, ou plus. Et il pousserait 1000 ans encore.
Altı bin... Altı yüz yetmiş üç bin beş yüz seksen iki.
Six mille six cent soixante-treize mille... cinq cent quatre-vingt-deux.
Biz sevinmedik. Senin gibi beş para etmez adamın yanında biz de kötü görünüyoruz.
et bin pas nous, ça fait mauvais effet d'être avec toi.
Beş yüz bin.
Cinq cent mille.
Yılda beş yüz bin dolara her yanım göğüsler ve kalçalarla kaplı olacaktı.
500 000 par an et des femmes à volonté.
Beş bin papelim yok.
J'ai pas 5000 $.
Beş milyar, iki yüz yetmiş bir milyon, dokuz bin on.
5.271.009.01 0.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]