English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Birşey

Birşey traducir francés

36,242 traducción paralela
"İlerlememizi sağlayacak, birşey bulabilecekmiyiz."
"On va revoir nos preuves, essayer d'en trouver d'autres et élaborer une nouvelle stratégie."
Durst Ailesi... Babaları yada kardeşleri... Bize hiçbir zaman yardımcı olmadılar, hiç birşey söylemediler.
Aucun membre de la famille Durst, ni son père ni ses frères, n'a jamais offert de nous aider.
Birşey bulursa, sizinle paylaşacağız. "
S'il découvre quoi que ce soit, il vous le dira. "
Durst ailesinin bir ferdi olarak birçok şey yaşasamda, McCormack ailesinin bir ferdi olmanın nasıl birşey olduğunu hayal bile edemiyorum Yengem Kathie benim ailemden biriydi.
Quoi que je ressente comme membre de la famille Durst, ça ne se compare pas aux sentiments des McCormack, les proches de ma tante Kathie.
31 Ocakta herhangi birşey yaptınız mı?
Vous avez fait quelque chose?
Ona iletmemi istediğiniz birşey var mı?
Avez-vous un message à lui transmettre?
Berbat birşey.
C'était terrible à voir.
Soyguna gelen birileri birşey bulamadı ve onu öldürdüler.
Celui d'un cambrioleur qui croyait la maison inoccupée et qui l'a tuée.
Öyleyse, Birşey doldurmam lazım...
- Je dois remplir un formulaire?
Şu an elimizde Los Angeles Polisinin gerçekten isteyeceği birşey var.
La police de Los Angeles serait très intéressée par ce film.
İyi bir çocuk olup benim için güzelce uyu ve uyandığında rüyaların gerçek olsun tamam mı? Gemi yaklaşıyor birşey yapmalıyız.
Tu es un bon garçon, pas vrai? Dors bien et rêve de tout ce qui t'attendra à ton réveil. Le navire approche.
Hiç patch-itis diye birşey duydunuz mu?
Ta jamais entendu parler de patch-itis?
Elimde olan birşey değildi.
Je ne pouvais rien y faire.
Seni kimse kulüp için birşey yaparken görmedi.
Je ne t'ai encore jamais vu couvrir quelqu'un pour le club.
Bilmem gereken birşey var mı?
Quelque chose que je devrais savoir?
Acil birşey gibi görünüyor.
Tu devrais y aller. Ca paraît urgent.
Hiç B Planı diye birşey duydun mu?
T'as jamais entendu parler d'un plan B?
Schizo'ya bu olay hakkında birşey demeyecek.
Ou n'importe qui d'autre!
Bana anlatmak isteyeceğin birşey var mı?
Rien dont tu veux me parler?
Bir tacizdi sadece.Birşey bulamadılar.
C'était du harcèlement. Ils ont rien contre nous.
Asıl olayın yanında bu birşey değil.
Mais rien d'aussi important.
Peki bu Reese, benden birşey mi umuyor?
Et ce gars, Reese, il sait que je suis là?
Büyük birşey var mı?
Koz : T'as eu quelque chose?
Ve bu beklenmedik mertlik de tek birşey demektir.
Et cette galanterie peu habituelle me fait penser.
Affedilmez birşey yap.
Fait quelque chose d'impardonnable.
Eğer Condé hakkında birşey duyarsanız bana söyleyin ya da o yangını kimin başlattığı ile ilgili söylentiler.
Dites-moi si vous entendez quelque chose de Condé ou des rumeurs de qui aurait pu mettre ce feu.
Hiç birşey, leydim.
Rien, madame.
Bu ülkenin güvenliği ile ilgili birşey.
C'est une question de sécurité nationale.
Birşey çalmamaya çalış.
Essayez de ne rien voler.
Bunu sanki ben birşey kazanmışım gibi söylüyorsun.
Tu dis ça comme si j'avais gagné quelque chose.
Sana birşey getirdim.
Tu as quelque chose.
kendim birşey başardım.
J'ai fait quelque chose de moi-même.
Ama birşey öğrendim ki, o da bunları geride bırakmamız gerektiğidir.
Mais il y a quelque chose que j'ai appris, et c'est que nous devons mettre ça derrière nous.
Lütfen, eğer kızgınsan, birşey söyle!
Si tu es en colère, dis quelque chose!
Şimdi soruyorum. Eğer sende bana karşı küçücükte olsa birşey hissediyorsan bize bir şans ver.
Si il reste une quelconque part de toi qui ressent quelque chose envers moi,
Ama Lola'yı tehlikeye atacak birşey söylemeyin.
Mais en dire plus pourrait être encore plus risqué pour Lola.
Bu arada, seninle konuşmam gereken birşey var.
En même temps, il y a quelque chose dont j'ai besoin de te parler.
Ve Bash birşey söylemedikçe...
Et tant que Bash ne dira rien...
Bizden birşey istemeye geldiğini söylediler.
On m'a dit que vous étiez venue nous demander quelque chose.
Birşey teklif etmek için geldim.
Je suis venue vous proposer quelque chose.
Bilmek daha iyi çünkü artık biliyorum ve sen ispiyoncudan başka birşey değilsin.
♪ Vaut mieux le savoir car maintenant je le sais et... ♪ ♪ Tu n'es rien d'autre qu'une balance, salope ♪
Yok birşey.
Oh, rien.
Aptallık yada başka birşey.
Il est stupide ou quoi.
Ve annesi, böyle birşey olabileceğine, hiçbir zaman inanmadı.
Et la maman jamais vraiment cru que tout ce qui est arrivé en premier lieu, alors...
Birşey biliyorsan, bana söylemelisin.
Si vous savez quelque chose, vous devriez me dire.
Böyle şeyler içtim ama bu bambaşka birşey.
J'en ai fumé, des trucs. - Mais ça, ça a rien à voir.
Yok birşey. Bu...
C'est rien.
Herhangi birşey yaptı mı?
A-t-il fait quelque chose?
Hiç birşey.
Rien.
- O ölen çocuğa... hiç birşey yapmadım.
- Ce garçon assassiné...
Yok birşey, yok birşey.
Rien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]