English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ C ] / Clement

Clement traducir francés

535 traducción paralela
Clement Miniver, sakın gülmeye kalkma.
Clement Miniver, je vous interdis de rire.
Gayet güzel, Clement.
Bien, Clément.
Teşekkürler, Clement.
Merci, Clément.
Clement, ben Bayan Jessica ile kalacağım. Hemşire tekrar gezintiye çıkabilir.
Je reste avec mlle Jessica, au cas où l'infirmière se mette à rôder.
Clement, viskiyi unutmuşsun.
Clément, tu as oublié la carafe.
Bayan Connell, Clement yemeği odanıza getirse daha iyi olacak sanırım.
MIle Connell, il vaudrait mieux que vous finissiez de dîner dans votre chambre.
Her şey yolunda, Bayan Clement. Teşekkürler.
Je crois que ça ira miss Clement.
- Teşekkürler Bayan Clement.
Merci.
"Ve Tanrı isterse, 36 saat sonra, " ayın karanlık yüzüne ineceğiz... "
Si Dieu nous est clément, nous alunirons 36 h plus tard sur la face cachée de la Lune.
Ekselansları, bu davada merhametli olmamalısınız.
Votre Excellence, ne peut autant se permettre d'être clément.
Senin zalimliğin kadar onun merhametli olmasını rica ediyordum.
D'être aussi clément que vous avez été cruel.
Mahkeme anlayış gösterecektir.
Le juge sera clément.
Yine de müşfik olacağım.
Je suis clément.
Adını söylemeyi hala reddettiğin... ama kaçak yolculuk ve menfur saldırı suçlamalarını kabul ettiğin için... vicdanımın elverdiği kadar hoşgörülü olacağım... ve sana, suçunun normalde izin verdiği en ağır cezayı uygulamayacağım.
Vous refusez de vous nommer et vous plaidez coupable. Je serai aussi clément que possible et je ne vous condamnerai pas à la peine maximum prévue pour les crimes que vous avez commis.
Ama hoşgörülü davranıp, size düşünmeniz için, bir şans daha vereceğim.
Mais je serai clément, je vous laisse réfléchir.
Ama yetsin, ulu Tanrım ; yetsin beklediğimiz. Çıkar artık karşıma İskoçya'nın zebanisini!
Mais, ciel clément, coupe court à tout délai, mets donc face à face ce monstre d'Ecosse et moi-même.
Evet, zaman size iyi davranmaktan fazlasını yapmış.
Oui, le temps a été plus que clément avec vous.
Bu iş bölge savcısına kadar uzar fakat belki sen gerginliği azaltabilirsin.
Le procureur sera peut-être plus clément avec vous.
Tanrı aşkına!
Soyez clément!
Müteahhitlere karşı ilginç bir şekilde hoşgörülüydünüz.
Tu t'es montré si clément envers eux.
Efendim ışığı kapatsın Teveccühleri üzerine parlasın ve sana erdem versin.
Que l'Éternel tourne Sa face vers vous et vous soit clément.
Sence onlara çok mı iyi davrandım?
Vous trouvez que j'ai été trop clément?
Evet, bu aralar öyle.
Le temps est clément.
Jean-Marc Clément bir çiftçiydi, ama pek başarılı değildi.
Jean-Marc Clément était un paysan, peu doué.
Üçüncü Jean-Marc Clément'ın bir top fabrikası vardı. Fransız ordusuna mühimmat sağladı.
Le troisième Jean-Marc Clément... se fit pourvoyeur en munitions des armées francaises.
Ardında milyonlar bıraktı ve dikey olarak ölen ilk Clément oldu.
Il laissa des millions et fut le premier des Clément à ne pas mourir couché.
Dördüncü Clément, ailesinin geleneklerine sadık kaldı, yani, sağgörülü bir evlilik ve balonlara karşı bitmeyen bir meraka.
Le 4ème Clément perpétua les traditions familiales : ilfit un beau mariage de raison... en gardant pour les sphères un goût... qui lui valut un duel... qu'on minimisa en "tournoi d'égalité".
Beşinci Clément birinci sınıf yaşardı.
Le 5ème Clément mena grand train.
Altıncı Clément gerçek bir vatanseverdi.
Le 6ème Clément fut patriote.
Burası uluslararası Clément Grubu'nun New York ofisi.
Voici les bureaux de New-York des Ets. Clément.
Sonuncu Jean-Marc Clément, atalarının bütün özelliklerini toplamış görünüyor.
L'actuel Jean-Marc Clément est le digne continuateur de ses aieux.
Bay Clément'ı ilgilendiren acil durum nedir?
Qu'y a-t-il de si grave concernant M. Clément?
Bay Clément'ı ilgilendiren bir haber görmedim.
Je n'ai rien vu sur M. Clément dans la presse.
Bay Clément'ın tiyatroyla ne ilgisi olabilir?
Une nouvelle théâtrale concernant M. Clément?
"Kahkahalarla güleceğiniz ünlü simalar, Maria Callas, Elvis Presley, Van Cliburn ve Jean-Marc Clément."
Parmi les têtes de Turc, La Callas, Elvis Presley, Van Cliburn et Jean-Marc Clément. " Vous serez ridiculisé.
- Evet? Bay Clément'ın ofisine döner misiniz?
Voulez-vous revenir dans le bureau de M. Clément...
- Elvis Presley'ler, Van Cliburn'ler, Maria Callas'lar, Jean-Marc Clément'lar, hadi.
Les Presley, Cliburn, Maria Callas et Jean-Marc Clément, par ici!
Clément rolü için geldin değil mi?
Vous venez auditionner?
Çok iyi. Aynı böyle oyna. O salak bakışı kullan.
Vous l'avez très bien rendu, l'air ahuri de Clément!
Ben Jean-Marc Clément.
Je suis Jean-Marc Clément...
Clément'ı bir haber filminde izlemiştim.
J'ai vu Clément aux Actualités :
- Kimi?
- Qui? - Clément.
İstersen, Clément'ı oynaman için sana ipucu verebilirim.
Vous voulez un conseil, pour votre rôle?
Ben hep Clément'ın hassas bir adam olduğunu sanırdım.
J'ai toujours pensé que Clément avait beaucoup de sensibilité.
Kimsenin Jean-Marc Clément için kaba dediğini duymadım.
Je n'ai jamais entendu dire que Clément fût mufle.
Jean-Marc Clément bir kıza yaklaştığında, adını söyler söylemez, kızın ayaklarına kapanmasını bekler.
Mais Clément, lui... est sûr que la fille sera aussitôt à ses pieds.
Canlandırdığın karakter gibi olmak istiyorsan, Clément'ın zengin bir hergele olduğunu unutma.
Pour votre rôle, rappelez-vous... que Clément n'est qu'un riche sagouin.
Belki sizin Jean-Marc Clément olduğunuzu söylersem, okulu kırabilir.
Elle pourrait sécher un cours, si je lui disais qui vous êtes...
Jean-Marc Clément'ı beğenmiyor.
Elle n'a pas grande estime pour Jean-Marc Clément.
- Clément'ı taklit etmediğin zamanlar. Sadece bu işten hayatını kazanamazsın.
Il faut bien que vous gagniez votre vie en dehors du théâtre.
Senin gibi bir erkek, deliler gibi aşık, elinde böyle bir güç var.
Entrez dans la peau de Clément amoureux, tout riche qu'il est.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]