Corner traducir francés
161 traducción paralela
Bana, yemeğe çıkma teklif etmiş bir beyefendi gibisin son resmi tatilde, Lyonsu Corner House'da.
Vous ressemblez au gentleman qui m'a demandé de dîner avec lui... au Lyons Corner House lors du dernier jour férié.
Lyons Corner House gibiydi.
Et c'était bien au Lyons Corner House.
Taksideydim, tam sokağın... sokağın "köşesi" nde...
J'étais dans le taxi et puis, au coin, au "corner" de la rue, les...
Lyons Corner evini yaptıktan sonra benden bir barı temizlememi bekleyemezsiniz.
Un bar, ce n'est pas mon genre.
Adamımı Corner Bar'da ektikten sonra nereye gittin?
Où êtes-vous allé après avoir planté mon homme au Corner Bar?
Corner Pocket körfezinde yaşıyorum.
J'habite à Corner Pocket Bay.
Gecelik okumasını bitirdiğinde, sayfayı bu şekilde kıvırmak Henry'nin bir alışkanlığıydı.
Henry avait l'habitude de corner une page quand il terminait sa lecture.
Colby, bu oyun nasıl oynanır bilmiyorum, yani korner atılırken nerede duracağım?
Colby, comme je ne sais pas jouer... où je me mets pour le corner?
Dedim ki, bu oyunda iyi değilim. Kornerlerde nerede duracağım?
Je ne sais pas très bien jouer, où je me mets pour le corner?
Kornerlerde nerede duracağım?
Où je me mets pour un corner?
İşte korner vuruşun, Hatch.
Le voilà, ton corner!
Şu anda aynı zamanda Grainery Mezarlığı, Olde Corner Kitapçısı ve Eski Kuzey Kilisesi üzerinde de bulunuyoruz.
Nous sommes également à l'Old Granary Burying Ground, à l'Old Corner Bookstore et à l'Old North Church.
- Piccadilly, Hyde Park Corner.
Piccadilly. Le coin de Hyde Park.
Evinden bıktın. Windy Corner'dan bıktın. Ve Freddy ile benden bıktın.
Tu es fatiguée de la maison, fatiguée de Freddy et de moi.
Tabi ki Windy Corner'da bıkmadım, ama konusu açılmışken,
Bien sûr que non. Mais, à l'avenir, je voudrai passer plus de temps à Londres.
- Red's Corner Bar.
- Le Red Corner.
You got some power in your corner now Some heavy ammunition in your camp
Tu as le pouvoir Tu seras gagnant Ca va faire boum!
Top köşeye doğru yuvarlanıp gidiyor.
La balle roule en corner.
Cozy Corner.
Dieu, merci. Tu es où?
Tamam. Hemen geliyorum.
- Au Cozy Corner.
İkinci yarının sonlarına doğru skor iştti ekibim adına korner atışını yapıldı.
Vers la fin du match, nous étions à égalité quand il y eut un corner.
Her sayfayı kıvırdım desem yeridir.
- Il aurait fallu toutes les corner.
Bay Parr ona bakan gözlere katlanamadığını söylemiş o yüzden onları köşeye bakmaya zorluyormuş.
Can take the eyes off, he can fill the eyes out that s why he make them face the corner like that.
Ama patlatmak için biraz mısır getirmiştim
Mais j'ai du maïs à "popity corner"
Temple Üniversitesinden biriyle buluşacağım. O bir cornerback.
Je dois rencontrer un corner back à Temple University.
Potter'in kuzeni. Temple Üniversitesinde cornerback oynayacak.
Il est 1er corner back à Temple University.
Öğleden sonra dörde çeyrek kala.
A 14 h 45. Senate Corner.
Corner Pocket'daki Len Files'dan paramı alıp gideceğim.
Je vais toucher mes gains... au Corner Pocket... et je partirai.
Corner Pocket'daki lokantaya.
Au restaurant près du Corner Pocket.
Bu gece onu Bridgeport'taki Corner Pocket'ta bulabilirsiniz.
Vous le trouverez au Corner Pocket, ce soir, à Bridgeport.
Yaşamak için o paraya ihtiyacım var ve Corner Pocket'a dönemem.
J'avais besoin de l'argent pour m'en sortir. Je ne peux pas aller au Corner Pocket.
Evet, Corner Pocket için.
Oui, pour le Corner Pocket.
Tamam, hadi deneyelim. Troj, korneri sen at.
Trojan, au corner.
Calhoun's Corner Salonundan arkadaşlarıma selamlarımı gönderiyorum,
Et un Grand Salut à tous mes amis du bar du coin "Le Calhoun,"
Köşedekiyle değişin eşi
Do an allemande left with the corner maid
Dön köşene yenisi için sonra
And back to the corner for an allemande left
Tamam, Aggro köşesinde buluşuruz.
OK, je te verrai à Aggro corner.
Evet, o zaman Destek Birlikleri Presbiteryen kilisesinin avlu duvarını yararak bu kullanılmayan araziden geçecekler ve sonra, onlar dönüp ve bütün serserileri arkadan püskürterek Aggro köşesi civarında onları 14. barikata doğru süpürecekler.
Ils passeront ensuite ici pour contourner là, derrière les hooligans autour d'Aggro Corner pour les entraîner vers le barrage 14.
Şimdi, ya yolu değiştiriz ve sağa dönüp Rossville Sokağına çıkarak toplantıyı Free Derry Köşesinde yaparız veya her şeyi bırakıp seçmenlerime benimle birlikte gelmelerini söylerim.
Soit on déroute, on bifurque à Rossville Street et on tient la réunion à Free Derry Corner, ou je m'en vais. Et je dirais à mes électeurs de partir aussi.
Konvoyun başı Aggro Köşesine yaklaşıyor.
La foule arrive à Aggro Corner.
Kamyon Free Derry Köşesine doğru gitmeye devam ederse işaret noktası olacak.
Si le camion continue d'aller vers Free Derry Corner Ce sera notre point de repère et ils suivront.
Free Derry Köşesine dönmemiz gerek.
On retourne à Free Derry Corner.
Free Derry Köşesi, toplantı orada.
Le rassemblement est à Free Derry Corner.
Free Derry Köşesine gidiyoruz.
On va à Free Derry Corner.
James Sokağında arabalardan inip Aggro Köşesinde, Charlie Birliği ile ortalığı temizleyeceğiz.
Montez James Street et faites un ramassage avec la compagnie Charlie à Aggro Corner.
12. barikat mı, 14. mü yoksa Aggro Köşesi mi?
Barrage 12, 14 ou à Aggro Corner?
Beckham korneri kullanıyordu.
C'est un corner de Beckham!
Işıklı bir saha, köşe bayrakları, soyunma odaları.
C'est un vrai stade avec les lampes, les drapeaux de corner, les vestiaires...
- Öyleyiz.
Cobbler's Corner,
Taksiye nerede binmiştiniz? Yarım saat kadar önce Hyde Park Corner'da.
Où aviez-vous pris ce taxi?
Eğer önerdiğiniz gibi kıvırmayı unutarak kitabı okumayı
S'il termine sa lecture... ferme le livre... en oubliant de corner la page, et le pose sur la table.