Cumartesi akşamı traducir francés
385 traducción paralela
Marcus her cumartesi akşamı körfezin karşısındaki B Sokağı istasyonunda yaşayan Sieppelere akşam yemeğine giderdi.
Marcus dînait avec les Sieppe chaque samedi soir chez eux sur B Street Station, de l'autre côté de la baie.
Peki cumartesi akşamı?
Pourquoi pas samedi prochain?
Cumartesi akşamı.
Samedi? .
Giriş serbest. " Her cumartesi akşamı 7 : 30'da Thomas Colpeper tarafından...
" Entrée gratuite Chaque samedi à 19 h 30.
Cumartesi akşamına tamam mıyız, Susie?
Ça ira pour samedi soir, Susie?
Oyun Yazarları Birliği ise Cumartesi akşamı komite toplantısına katılabilir misin diye soruyorlar.
La Guilde des auteurs siège en comité samedi soir.
Cumartesi akşamı bilet bulabilir misin? - Deneyebilirim.
Un samedi soir?
Cumartesi akşamı buradan kaçtı. Bu sabah 5.00'te döndü.
Il s'est enfui samedi après-midi.
Cumartesi akşamı için yapacak daha iyi bir şeyin var mıydı?
Tu avais mieux à faire un samedi après-midi?
Ne de olsa cumartesi akşamı.
C'est samedi soir.
Her cumartesi akşamı kız arayıp duruyorum.
Toute ma vie, j'ai cherchè une fille chaque samedi soir.
Öyleyse cumartesi akşamı nasıl?
Alors samedi prochain?
- Cumartesi akşamı.
- Samedi soir.
Savunma makamı hızlı, sabırlı ve biraz disiplinli olursa... belki cumartesi akşamı dava karara bağlanabilir.
Avec un peu de diligence, de bonne volonté et de discipline de la part du défenseur, nous pourrions peut-être avoir terminé samedi soir.
İlk olarak Cumartesi akşamı bir parti vermeyi düşündüm. 10 ya da 12 kişilik.
Samedi soir, donnons une réception chez nous. 10, 12 personnes.
Bir arayıp uçuş rezervasyonunu Cumartesi akşamına alabilir miyiz bak?
Vous pouvez changer les billets d'avion pour samedi soir? Bien sûr.
Cumartesi akşamı Lautrec sergisine iki kişilik biletim var.
J'ai des billets pour l'exposition Lautrec, samedi.
Hayır, Cumartesi akşamı işim var.
Vite. - Tu aimes Lautrec?
Bizim burada olduğumuz bir Cumartesi akşamı, kadınların barakalara gelmesine izin veriyor.
Un samedi soir par mois, pendant qu'on travaille, il les laisse entrer dans les baraquements.
Her Cumartesi akşamı kasabaya gelirler.
Ils viennent en ville tous les samedis.
Ve Cumartesi akşamı ülkenin en büyük şehirlerinden birindeki en büyük 13 bankayı soyacağız.
Samedi après-midi, on va braquer les banques de 12 grandes villes suisses.
Resimden göreceğin gibi Cumartesi akşamına dek birkaç kilo daha vermeli.
"La photo en est la preuve. "'ll lui reste encore a perdre quelques kilos avant samedi.
Doğaçlama yapabilenler Cumartesi Akşamı 37 Wooster'a gelsin.
COSTAUDS... ANCIENS MILITAIRES SI POSSIBLE
Cumartesi akşamı öldüler.
Tués, samedi soir.
Cumartesi akşamı olduğunun farkında mısın?
Vous vous rendez compte qu'on est samedi aprés-midi?
Hem de, dediğim gibi, cumartesi akşamında.
Et un samedi aprés-midi qui plus est.
Bir başka neşe dolu cumartesi akşamı.
Encore un samedi soir mouvementé!
Cumartesi akşamı gelirsin sanmıştım. Özür dilerim, Pasquale.
Bien, je pensais que tu viendrais à la maison samedi soir.
Cumartesi akşamı dostları davet etmek makul bir davranış.
Il est raisonnable d'inviter des amis, un samedi soir.
Cumartesi akşamıydı ve sinema tıklım tıklımdı. Beni hemen kendi yanındaki bir koltuğa yerleştirdi.
C'était un samedi soir, et la salle étant archi pleine, la belle ouvreuse... me plaça sur un strapontin de service exactement à côté d'elle.
Cumartesi akşamı işiniz var mı?
Vous êtes libres samedi? Pourquoi?
Cumartesi akşamı bir partiye gidebilir miyim?
Je peux aller à une boum samedi?
Cumartesi akşamı, araba kazasında.
Quand? Samedi.
Pums ve Reinhold'laydım. Cumartesi akşamı.
Surtout n'en parle à personne, c'était samedi, avec Pums et Reinhold.
Tabii. Tabii. Cumartesi akşamı.
Oui, samedi soir, ça va.
Her gün olmayabilir ama sadece bir cumartesi akşamı belki...
Pas tous les jours, mais certains soirs...
Çok acil bir konu Bay Holmes,... yoksa sizi Cumartesi akşamı rahatsız etmezdim.
C'est une affaire très urgente, monsieur Holmes, sinon je ne vous troublerais pas un samedi soir.
O halde, cinayetle suçlanan bu adam, Bayan Hooper sizin de gözünüzle görüp tanıklık ettiğiniz üzere o Cumartesi öğleden sonra ve akşamında evde bulunan Frederick Garrett'ir, değil mi?
Cet homme, accusé de meurtre, est le même Frederick Garrett que vous jurez avoir vu chez lui ce jour-là?
- Öyleyse cumartesi akşamı mı?
Donc samedi, c'est le grand soir.
Cumartesi aksamı döneriz.
On reviendra le samedi soir.
-... yarın akşam ne yapacaksın? - Cumartesi mi?
Que faites-vous demain?
Cumartesi akşamı boş musun?
Vous êtes libres samedi prochain?
Her akşam Cumartesi gecesiydi.
Chaque soir était un samedi soir.
Cumartesi akşamı erken gitmiştim.
Samedi soir, j'ètais en avance.
Cumartesi akşamı mı?
Samedi soir? Avec plaisir, mais...
Her Cumartesi akşamı burada yemek yer.
Il vient tous les samedi.
Lütfen, bana yardım eder misin? Cumartesi akşamı, Lautrec sergisine iki biletim var.
J'ai des billets pour l'expo Lautrec.
Huzur içinde yatsın. Cumartesi günleri, Yeşil Kuyrukluyıldız Cafe'ye gidip sağlam bir akşam yemeği yiyelim, derdim.
Paix à son âme au café Green Comet commander un repas tout préparé pour le sabbat,
Cumartesi akşam ilk futbol eğlencemiz var.
Samedi aura lieu la première veillée d'encouragement à nos athlètes.
Diane, cuma akşamı ders veriyorum. Cumartesi olsa olur mu?
Oh, Diane, j'ai une conférence vendredi soir.
"Cumartesi öğleden sonra ile pazar akşamı saat yedi arası."
" Du samedi midi au dimanche 19 h.