Daha var mı traducir francés
10,591 traducción paralela
- Bir tur daha var mısın?
- Tu veux remettre ça? - Non.
- Bir fenerin daha var mı?
Tu as une autre torche?
Saçlarını çiğneyeceğine dair 20 dolarlık bir bahse daha var mısınız?
Tu veux parier 20 $ qu'elle va machouiller ses cheveux?
Ve daha çok yemeğe ihtiyacım var.
Et de la nourriture encore plus désespérément.
Bir sürü sorum var. Ne gibi? Nasıl daha iyi anal sonda yaparım gibi mi?
Pff, genre, comment construire une meilleure sonde anale?
Anladım, sağolasın. Öyleyse ilk iz buraya geldikleri zamana ait, ikinci izse daha derin, çünkü giderken yanlarında zebralar da var.
Premières traces à leur arrivée, les deuxièmes sont plus profondes à cause des zèbres chargés.
İkimizin oynayacağı birkaç tur daha var ve o zamana kadar ikimiz de özgürüz. Tatlı bir bekleyiş içerisinde kalacağım.
Nous avons encore d'autres parties à jouer vous et moi, et dans l'attente où nous serons toutes deux libres de jouer, je vous fais part de mon anticipation.
İkinci bir asistana daha ihtiyacınız var mı?
Avez-vous besoin d'un deuxième résident sur ce cas?
Bir içki daha almaz mıydınız? Ne de olsa artık çok tarz bir peynir servisim var.
Vous êtes sûrs de ne pas vouloir rester plus, surtout maintenant que j'ai ce chic plateau à fromage?
- Hayır baba, bulmadım. Bir şey daha var.
Au moins c'est loin, on ne peut pas dire que c'est nous.
Sanıyorum yarın akşamki ziyafete prensle gideceksiniz, bu yüzden benimle gitmenizi rica etmiyorum, fakat, ah, daha iyi bir fikrim var.
Je suppose que vous irez au banquet avec le prince demain soir, donc je ne vous demanderai pas de m'accompagner à la place, mais j'ai une meilleure idée.
Umarım öyle olmuştur. Çünkü olmadıysa, dışarıda onun gibi iki kişi daha var.
Ce serait rassurant, car dans le cas contraire, il y en a peut être deux autres dans la nature.
Elimizde ceset yoksa daha sağlam delillere ihtiyacımız var.
Sans un corps, il va nous falloir quelque chose de plus solide que ça.
Daha güçlü bir şeye ihtiyacım var.
Je vais avoir besoin de quelque chose d'un peu plus fort.
Daha fazla paraya ihtiyacımız var!
On a besoin d'argent.
Her neyse. Bu evle ilgilenen iki alıcı daha var. Kiralama konusunda kararlıysanız depozitoya ihtiyacım olacak.
Enfin bref, deux autres personnes sont intéressées par cette maison, donc, si vous l'êtes aussi, je vais devoir vous demander une caution.
Şimdi ne oldu? Elinde daha fazla fotoğraf mı var?
C'est quoi la suite, elle a d'autres photos?
daha fazlasına ihtiyacımız var, ve delice olsa da çok sık yaşanan birşey.
On a besoin de plus de preuves, et c'est fou oui, mais c'est pas rare.
Görüşmeleri ayarladım, bir şekilde anlaşmaya varıldı. Daha sonra bir daha beni tanımadı.
Je l'ai présenté, les négociations ont eu lieu, mais en fin de compte, il ne m'a rien donné.
Belirtmem gereken önemli bir nokta var. Ek aşıyı yalnızca bir kez vurulabilirsiniz. Yani aşı zinciri kırılır ve bulaşıcı tedaviyi başarıyla yayamazsak başka bir şansımız daha olmayacak.
Maintenant, une chose importante à mentionner... vous pouvez seulement recevoir la piqûre de rappel une fois, donc si la chaîne d'immunisation est brisée et que nous ne parvenons pas à répandre le vaccin...
Sana çok minnettarım ama nişanlımla daha yakın bir dostluğun mu var?
Je vous suis reconnaissant, mais vous lui voulez quoi à ma fiancée?
Ona ayarladığımız üç röportaj daha var.
On a encore trois interviews avec lui aujourd'hui.
Artık sana daha çok ihtiyacım var.
Maintenant j'ai besoin de vous plus que jamais.
- Senden daha azına ihtiyacım var.
J'ai besoin de moins venant de toi. Ok.
Daha sağlıklıyım iyi hissediyorum daha çok enerjim var. daha dikkatliyim.
Je suis en meilleure santé, je me sens mieux, j'ai plus d'énergie, ma concentration est meilleure...
Daha yakın zamanlı bir görüntü var mı diye araştıracağız.
Maintenant on va regarder les caméra de surveillance pour voir si on peut trouver quelque chose de plus récent.
Daha büyük bahşişlere ihtiyacım var.
Non, j'ai besoin de plus de pourboire.
Biraz daha sert bir şey var mı?
Tu as quelque chose de plus fort?
West Burnside'dan daha çok görüntü var, onları da alacağım.
Il y a plus d'images de West Burnside. Je m'y mets.
Birlikte çalışabileceğim daha iyi bir ekip var mı?
Il y a une meilleure équipe avec qui je devrais bosser?
Bundan biraz daha narin kargaburnunuz var mı?
Vous auriez des pinces plus fines que ça?
Evet ama küçük alanlarda çalışmam için daha narine ihtiyacım var.
Mais je devrai la manipuler dans de petits espaces.
Yasadışı bir olayı teşvik etmekten daha iyi... -... yakınlaşma yolu var mı?
Bien, parce que quel meilleur moyen de se rapprocher qu'en encourageant une activité illégale?
Ne oldu? Bir mağara adamı takipçin daha mı var?
Quoi, tu as un autre homme des cavernes qui te suit?
Daha fazla krakerin var mı?
Tu as encore des bretzels?
Daha 4 yılımız var. - Senin adın da o liste.
Votre nom est sur leur liste.
Biraz daha suya ihtiyacımız var.
Il va nous falloir plus d'eau.
Daha acil konularımız var.
On a des affaires plus urgentes.
Beni baltalamanın daha iyi bir yolu var mı?
Quel meilleur moyen de me diminuer?
İçinizden daha önce ipte sallanan var mı?
Quelqu'un d'entre vous a déjà fait De la Balancoire?
Elinde parlak kristal şeyden daha iyi bir şey var mı?
As-tu mieux qu'un "globe de cristal"?
Çok daha basit bir planım var. ... ve çok çok daha fazla ikna edici bir İngiliz aksanım var.
J'ai un plan bien plus simple, et un accent britannique bien plus convaincant.
- Yenilen öğle yemeğinden çok daha sağlam bir kanıta ihtiyacımız var.
Nous aurons besoins de Quelque chose de plus fort. que juste le menu spécial.
- Endişelenmeme gerek var o zaman. - Hayır, daha fazla konuşma.
- Ça veut dire que je dois m'inquiéter.
O değil, daha büyük sorunlarımız var.
Non, non, non, on a de plus gros problèmes.
O zaman mantıklı düşünemiyor ve her zamankinden daha çok yardımına ihtiyacı var.
Il n'a pas les idées claires, donc il a besoin d'aide plus que jamais.
Tamam, sanırım biraz daha zamana ihtiyacımız var. Hayır, yok.
Je pense qu'on aurait besoin d'une minute de plus.
Daha çok zamanımız var.
On a largement le temps.
Özür dilemem gereken bir konu daha var.
J'ai une autre chose pour laquelle je dois m'excuser.
Daha iyi bir fikrin var mı?
Tu as une meilleure idée?
Bilmediğimiz bir amcamız daha mı var?
On a un autre oncle qu'on ne connait pas?