Dilerım traducir francés
42 traducción paralela
Yeşil.. özür dilerım
Vert. Désolé.
Özür dilerım. Morfin yüzünden uykum geldi.
Désolé, c'est la morphine, je suis fatigué.
Baylar, size iyi yolculuklar diler yakında eşlerinize kavuşmanızı umarım.
Messieurs... je vous souhaite donc un bon voyage. Et j'espère... Vous reverrez bientôt... vos femmes.
Evet, eğer Bay Barry özür diler ve Dublin'e giderse... bu meseleyi onurlu biçimde halledilmiş kabul edeceğim.
Oui, si M. Barry fait des excuses et part pour Dublin... je considérerai l'affaire comme honorablement réglée.
Ya paramı bu geceki akşam duasına kadar alırım ya da kıçın, hiç yaratılmamış olmayı diler!
Je veux mon argent avant les vêpres sinon... Tes fesses regretteront d'avoir vu le jour!
Mercedesi süren hanımı durdur. Bu yoksul kızı niye bezdiriyorsun? Hey, yoksul kız özür diler.
La dame, disent désolé Il fait son devoir, Bela
Özür diler veya pişmanlık hissedersem her şey mahvolur.
Si je m'excuse ou que je regrette, tous mes actes perdront leur sens.
Son iki yılda bana yaptıklarından dolayı özür diler misin?
Excuse-toi pour ce que tu m'as fait subir pendant deux ans.
Huckabees, mutlu yıllar diler Bay Başkan. "
Huckabees vous dit : Bon anniversaire, M. Le Président.
Oraya vardığımızda lütfen Mark'tan özür diler misin?
Oui, le troisième petit cochon.
Her şekilde bayım, bu ilçenin meclis üyesi olarak... size iyi günler diler... ve bu beyannameyi basmanızı istediğimi tekrar edip... size sadece bir araç olduğunuzu hatırlatırım.
Quoi qu'il en soit, en tant que commissaire de ce comté, et vous souhaitant bien le bonjour, je vous ai donné ceci à publier dans votre journal, qui est l'archive de ce camp.
Umarım özür diler.
J'espère qu'il s'excusera.
"Ateşten teselli diler gibi." "Ya da buzdan ateş... Hayatımızı harcadık."
'Nous regretterons seulement d'attendre que le feu nous refroidisse''et que la glace nous r � chauffe
Ama her zaman özür diler.
Mais il s'excusait toujours. Il m'aime, vous savez.
Flynn ve kendi adıma başınıza açtığımız dertler için hepinizden özür diler, yaptığınız her şey için çok teşekkür ederim.
J'aimerais vous dire à tous, en mon nom et en celui de Flynn, qu'on est désolés de ce qu'on vous a fait subir et qu'on apprécie ce que vous étiez prêts à faire pour nous.
Ve sana yemin ederim ki... senden af diler dilemez ona yalvarmaya başlayacağım.
Je te jure que dès que j'aurai fini avec toi, c'est à lui que je demanderai pardon.
Bugünlerde insanlar adına sık sık özür diler oldum.
Je me retrouve à m'excuser souvent pour les gens ces temps-ci.
Böyle bir durumda, onlardan özür diler ve sonuçlarına katlanırım.
Si c'est le cas, je m'excuserai et je vivrai avec cela.
Sakin, özür diler hâldeydim. Bağırmadım, tehdit savurmadım.
J'étais calme, je me suis excusé, pas de cri, ni de menace.
Bir planın yoksa gülümse ve yarım ağız özür diler gibi el salla.
Pardon? Si tu n'as rien prévu, tu souris en faisant un petit signe d'excuse.
Rahatsız ettiğim için özür diler, yardımınız için teşekkür ederim.
Pardon pour le dérangement et merci.
Çavuş Dunn'dan benim için özür diler misiniz?
Voulez-vous m'excuser auprès du sergent Dunn?
People Meter katılımınız için teşekkür eder ve iyi günler diler.
Publicomètre vous remercie pour votre coopération et vous souhaite une merveilleuse journée.
Guinevere bana şans diler misin? - Şans mı?
- Souhaitez-moi bonne chance.
Gerçekten yardımcı olmayı diler miydin?
Auriez vous voulu vraiment m'aider?
Eğer benimle gerçekten konuşuyor ve bunu söylemiş olsaydın sanırım bunu hak ettiğimi söyler ve belki de özür diler ve her şey için üzgün olduğumu söylerdim.
Si tu étais en train de me parler et que tu avais dit un truc du genre, je répondrais probablement que je l'avais mérité. Je m'excuserais même en disant que je suis désolé. Pour tout.
Çünkü o zaman özür diler ben ağlarım, o ağlar sonra atlatırım.
Il me dira qu'il est désolé, je pleurerai, lui aussi, et je m'en remettrai.
Taht Oyunları 1x10 Sezon Finali Ateş ve Kan Çevirmen : M _ Yamadag Keyifli Seyirler Diler...
Game of Thrones S01E10 Fire and Blood Original Air Date on June 20, 2011 re-sync by Lirei
M _ Yamadag Keyifli Seyirler Diler... Sheldon, bir su verir misin?
- Sheldon, tu me passes de l'eau?
Skunk'dan benim adıma özür diler misin?
Si tu pouvais m'excuser auprès de Skunk...
Hayır, özür diler gibi yaptın.
Non, tu m'as parlé comme si tu t'étais excusé.
Biri sizi incittiyse onun namına özür diler ve bu hediyemi, kabul edeceğinizi umarım.
Il vient juste de vous offenser. Laissez-moi m'excuser pour lui avec ce cadeau.
Bu işi kolaylaştıralım, bize Castiel'in yerini söyle yoksa kardeşin ölmüş olmayı diler.
Rendons les choses faciles. Dis-moi où est Castiel, ou ton frère va souffrir.
Cynthia'ya onu kandırdığım için ve ülkeniz hakkında kaba konuştuğum için benim adıma özür diler misin?
Dis à Cynthia que je regrette de l'avoir leurrée. Et d'avoir offensé son pays.
Önce yanlış bir şeyler yaptığıma karar verip bana rahatsızlık verir sonra ben ondan özür diler ve ona rahatsızlık veririm.
Elle décide que j'ai fais quelques choses de mal et me balance, et ensuite je m'excuse, et c'est moi qui la "balance".
İnek Ekibi, İnek Takımı olmayı diler.
La Brigade des Nerds aimerait pouvoir être l'Escouade des Nerds.
Ben kazanırsam, hesabımızı sen ödersin arkadaşımdan özür diler, sonra da içmek için başka bir mekân bulursun.
Si je gagne, vous payez notre addition, vous vous excusez auprès de mon amie et vous vous trouvez un autre bar.
Ya da Bay Sweeney'den basın önünde özür diler ve yayınlananları da basından ve gazetelerden geri çekersiniz.
Ou vous pouvez faire des excuses publiques à M. Sweeney en enlevant ces publicités de certains journaux.
Diler kahrolası annemin hatası dilerse babamın hatası olsun hiçbir önemi yok.
Que? a soit la faute de ma m? re ou de mon p?
Yerinde olsaydım ondan özür diler ve bunu hemen bitirirdim.
Si j'étais toi, je m'excuserais et m'arrêterait là.
Özür diler misin?
M'excusez?