Emin olmak için traducir francés
2,735 traducción paralela
İlk önce senin ölüşünü izlerim. Daha sonra emin olmak için seni tekrar tekrar bıçaklarım.
je te regarde d'abord mourir et je peux te poignarder à plusieurs reprises pour m'en assurer.
Nalları diktiğinden emin olmak için göğsüne 2 tane sıkmak gerecektir yani 2 mermi işini görür.
Pour le costaud, deux balles en pleine poitrine, et son gros cul s'écrasera.
Diğer şüphelileri elediğimizden emin olmak için, Bay Sloan...
Et, M. Sloan, pour nous assurer que nous avons exclu les autres suspects...
Philadelphia'a gitmek için hazırlanmıştım ama emin olmak için geri döndüm...
Je... je m'étais préparée à retourner à Philadelphie pour la semaine et je voulais juste être sure...
Emin olmak için kafatasını açmak gerek.
Pour en être sûr, il faudrait ouvrir le crâne.
Onun iyi olduğundan emin olmak için bir yere ayrılmamalıyız, tamam mı?
Sophia a vraiment la trouille. Il faut qu'on reste un peu pour la rassurer, d'accord?
Tebrikler. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı emin olmak için seni kontrol edecek.
Félicitations.Un gynéco devra vérifier pour être sure
Bakmamı ister misin? Sırf emin olmak için.
Tu veux que je jette un oeil, juste pour être sûr?
Öyleyse günahkarı bulacağımızdan emin olmak için gerekeni yapalım.
Alors faisons en sorte d'attraper le pécheur.
Emin olmak için onunla konuşmalısın.
La seule manière d'en être sûr c'est d'aller lui parler.
- Sadece birkaç gün... -... aynı kişi olmadığına emin olmak için.
Il te faut quelques jours au plus, sois sûr qu'il ne s'agit pas du même type.
Yerel yasalarla uyum içinde olduğuna emin olmak için uğradık.
On vérifie que t'es en conformité avec la réglementation.
Lawrence Kemp ile hemfikir olduğumuzdan emin olmak için. Lütfen, Harvey.
Je veux assurer à Lawrence Kemp que nous sommes bien au dessus de tout ça
ikimizden birinin başka bir ev tutmadığından emin olmak için kredi hesaplarımızı kontrol edebilirler.
Et faire des contrôles périodiques pour s'assurer qu'aucun de nous deux n'essaye de louer un autre appartement.
Evet. Steven insanların eve girdiklerinde ayakkabılarını çıkardıklarından emin olmak için taktırmıştı.
Steven l'a fait installer pour être sûr que tout le monde enlève ses chaussures quand ils est dans la maison.
Doktorum durumumdan emin olmak için birkaç saat daha müşahedede kalmamı istedi.
Le médecin veut que je reste quelques heures en observation. Pour être sûr.
Ölmediğimden emin olmak için.
On fait en sorte que je ne sois pas mort.
Emin olmak için daha sonra... bir önceki bağlantılar ile parametreleri karşılaştıracağız.
Plus tard nous comparerons ces paramètres avec les connexions précédentes, Juste pour être certain.
Emin olmak için laboratuvarda tahlil yapmak gerek.
On va devoir retourner au labo pour s'en assurer.
Ne olursa olsun senin eski davalarına emin olmak için bakmamız gerek.
Sinon, on devrait faire des vérifications préalables dans tes anciennes affaires juste pour s'en assurer.
Gidip emin olmak için her şeyi ileriye atalım mı?
Est-ce qu'on devrait attendre après le concert?
Bakın, emin olmak için kurbanın günlüğü için emir çıkaralım derim.
Ecoute, pour être sûr, Je dis qu'on devrait obtenir un mandat pour le journal de la victime.
Merhaba demek için uğradık ve yanınızda eğlenmediğinden emin olmak için tabii.
On pourrait vous déposer et dire bonjour et s'assurer qu'il ne s'amuse pas trop sans vous.
O olup olmadığına emin olmak için yarın ona sorarız.
Mais impossible d'en être sûr. On lui demandera demain.
Emin olmak için, Wayne Randall'ın DNA'sıyla eşleşiyor mu diye inceleyebilirdin.
Tu aurais pu les tester pour voir si elle correspondaient à l'ADN de Wayne Randall, pour être sur.
İhtiyacım olan her şeyin yanımda olduğundan emin olmak için Sam, biraz izne ayrılacak.
Ça vous tente? Sam prend des congés pour veiller sur moi.
Telefon görüşmesi tetikçiler için değil, onu izlediğimizden emin olmak için yapıldı.
L'appel irréfléchi était pour qu'il s'assure que nous le suivront et non les détonateurs.
Rektumda lezyon olmadığından emin olmak için rijit sigmoidoskopi yaparım.
Je ferais une sigmoidoscopie rigide pour être sûre qu'il n'y ait pas de lésions au rectum.
Sızıntı geç olduysa emin olmak için batın tomografisi isteyeceğimi anlamanızı istiyorum. Ayrıca sıvı tahliyesi yapılmadıysa... Tanrım.
j'ai juste vraiment besoin que vous compreniez juste pour être sûre, et aussi, si ce n'était pas... si cela n'avait pas été drainé.. oh mon dieu.
Teknolojinin uyumlu olduğundan emin olmak için birini denemek istiyor. Ama ben de onların ve diğer bileşenlerin hazır olduğunda nakledilmesini istiyorum.
Il a besoin d'en examiner une pour être sur que la technologie est compatible, mais je veux les récupérer, et les autres composants doivent être transportés à l'extérieur dés qu'il est prêt.
Tabii istediği seviyeye geldiğinden emin olmak için seninle görüşmek isteyecektir, sakıncası yoksa yani.
Euh, il voudra parler avec vous d'abord, s'assurer que vous êtes au niveau, si c'est bien.
Nedenini kesin olarak bilmiyoruz. Emin olmak için tahlil sonuçlarını beklemeliyiz.
Nous ne savons pas quelle est la cause exacte, mais nous attendons les résultats du test pour être sûr.
Temiz bir kenar elde ettiğimizden emin olmak için 15 dakika bekleyelim mi?
Vous voulez attendre 15 minutes, pour nous assurez que nous avons une marge propre?
Nikita ve arkadaşlarının kaçmadıklarına emin olmak için geldiler.
Ils doivent s'assurer que Nikita et sa bande ne filent pas.
Ve Noah, emin olmak için ofisten aramana gerek yok.
Et, Noah, ne fais pas appeler ton bureau pour confirmer.
- Sadece iyi olduğuna emin olmak için.
- Juste pour être sure que tout va bien?
HIV testi yapmak isterim sadece emin olmak için.
J'aimerai te faire le test du SIDA juste pour être sur.
Bak, buraya aramızda olanın, aramızda kalacağından emin olmak için geldim.
Je suis venue ici pour m'assurer que ce qui est arrivé entre nous reste entre nous.
Çete işi filan olsa genelde kurşun yağdırırlar, bilirsin emin olmak için.
Quand c'est l'oeuvre d'un gang, d'habitude, ils bombardent, vous savez, pour être sûrs.
Gelip teşhis etmemi istediler. Emin olmak için. Cüzdanını çalan biri değil de gerçekten o olduğundan emin olmak adına.
Ils m'ont demandée d'y aller pour... tu sais, vérifier que c'était vraiment lui et pas quelqu'un qui aurait volé son porte-feuille ou autre.
İşlerin uygunsuz hale girmediğinden emin olmak için.
S'assurer que les choses n'étaient pas... étranges.
Emin olmak için iyice soruşturdum.
J'ai mené plusieurs enquêtes pour en être sûr.
Millî güvenlikten sızan bir sinyal alıp almadığınızdan emin olmak için gelmiştik.
Nous voulons nous assurez que vous n'avez reçu aucun signal qui pourrait porter atteinte à la sécurité nationale.
Emin olmak için biraz daha test yapmam lazım ama bu haftalar alır ayrıca ne arayacağımı da bilmiyorum.
Je dois faire d'autres tests, mais ça prendra des semaines si je cherche au hasard.
Omurilik zedelenmenden dolayı aşağıda acı hissetmiyorsun hâliyle ; ama düştüğünde bir yerini kırmadığından emin olmak için hızlıca bakacağım.
Maintenant à cause de votre lésion de la colonne vertébrale, évidemment vous n'allez ressentir aucune douleur là, - mais... - Uh-huh.
Bu gecenin senin için tam bir fiyasko olmayacağından emin olmak istedim.
Je voulais m'assurer que cette soirée n'allait pas être une horreur complète pour toi.
Bebeği verme konusunda ailenin olduğu kadar emin değilmişsin gibi gözüküyordun ve bunu onlar istediği için değil de kendin istediğin için yaptığından emin olmak istedim.
Tu ne sembles pas aussi certaine que tes parents sur le fait d'abandonner ce bébé, et je veux être sûre que tu fais bien ça pour toi, parce que toi tu le veux et pas parce qu'ils le veulent pour toi.
Hazel benim ilk kız arkadaşım ve onu mutlu etmek için her şeyi doğru yaptığımdan emin olmak istiyorum.
C'est juste qu'Hazel est ma première vraie petite-amie, et je veux m'assurer que je fais tout ce que je peux pour la rendre heureuse.
Rusty zaten binbir zorlukla geldi ve açıkçası bu adamın, bu iş için yeterli olduğundan emin olmak istiyorum.
Rusty vient avec certains défis et très franchement, je voudrais être sûr que ce mec est à la hauteur.
Şovu, dedemin benimle Philadelphia'ya dönmeyeceğinden emin olmak için mahvettim.
J'ai foutu en l'air l'émission pour être sure que grand père ne rentre pas à Philadelphie avec moi, parce que le Docteur Melvoin essaie de me virer de l'école, et si jamais grand père va à la réunion des profs,
Bu kaltağı sonsuza kadar hapse atmak için... yeterince delilimiz olduğundan emin olmak istiyorum.
Ça faisait des mois que Renée Perry attendait une demande en mariage. Et ça faisait des mois qu'elle était déçue.
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
emin olmak istedim 23
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33
emin değil misin 22
emin değildim 32
emin olamıyorum 18
emin misin 2639
emin ol 169
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33
emin değil misin 22
emin değildim 32
emin olamıyorum 18