Eski dost traducir francés
505 traducción paralela
Gel, eski dost.
Viens, mon frère d'armes.
Beni hiç merak etme eski dost.
Ne vous en faites pas pour moi.
Londra'dan yazarsın artık, tamam mı eski dost?
Écris-moi de Londres, d'accord?
Bak sen şu Londra'lı Louis'ye, bizim eski dost geri dönmüş!
Le Londonien, le vieux rat en personne.
Seni uzun bacaklı kaçak eski dost!
Espèce de vieux moustique à longues jambes!
Madem öyle eski dost Bartholomew, kalabilirsin tabii ben ya da yolculara yanaşmadığın sürece.
Si c'est toi Barthélémy, tu peux rester. Mais ne t'attaque pas à moi, ni aux passagers.
Bir şeyler içtik falan. Eski dost Poochie.
Pootchie et moi on a vidé quelques verres.
- Eski dost ne?
Toi et qui?
Peder'le eski dost gibisiniz.
Vous et le Père, vous êtes de vieux copains.
Güle güle, eski dost.
- Salut, mon vieux.
Çok teşekkürler eski dost.
Merci beaucoup!
İşin doğrusu, eski dost onu bunu yarım saat önce telefonda önerdim.
En fait, mon cher, je le lui ai suggéré moi-même il y a environ une demi-heure.
Burada size rastlamak ne hoş tam da burada, Monte'de, hiç eski dost bulamadığımdan yakınmaya başlıyorken.
- Edythe Van Hopper. C'est charmant de vous voir. Je commençais à désespérer de trouver des connaissances.
Eski dost olduğunuza göre, onun buranın polis şefi olduğunu da biliyorsundur.
Dans ce cas, vous savez qu'il dirige la police ici.
Peki, eski dost Jack Washington'da ne yapïyor?
Comment va le bon vieux Jack à Washington?
Ama cok eski dost.
De très longue date.
- Hoşça kal, eski dost.
- Au revoir, mon vieux.
- Teşekkürler, eski dost.
- Merci, mon vieux.
Gerald, eski dost.
Gérald, mon vieux.
Fakat, Gerald, eski dost, onların uyduruk itirafını imzalamadım.
Mais Gérald, mon vieux, je n'ai pas signé leurs aveux bidons.
Edebilirsin, eski dost, üzülmeyerek.
Mais tu peux, mon vieux, en cessant de t'inquiéter.
- İyi şanslar, eski dost.
- Bonne chance, mon vieux.
- Eski dost musunuz?
- Ami de longue date?
Teşekkürler Jaynar, eski dost.
Merci, mon vieux.
Eski dost ve ortağınız, Eric Peterson. "
P.S. Ah, oui.
- Dünyanın en iyisi eski dost.
- Du monde, mon garçon!
Unutma, karşında iki eski dost var.
Souviens-toi que tu traites avec deux vieux amis.
Burt, eski dost.
Burt, mon vieux.
- Sadece şaka yapıyorum, eski dost.
Je plaisantais.
Doğru.Biraz hassas bir konu, eski dost.
Oui... c'est une affaire assez délicate...
Bu yüzden ben de düşündüm ki bir zamanlar Sibella'ya tutkulu olman... ve seninle eski dost olmamızdan dolayı, bize yardım etmeni istiyorum.
Alors, j'ai pensé que puisque tu aimais bien Sibella que nous sommes de vieux amis...
Bu dava nedeniyle beni Cinayet Masası'na naklettiler çünkü sizinle eski dost olduğumuzu biliyorlar.
C'est la brigade criminelle qui me charge de l'affaire car ils savent qu'on est potes.
Mark'ın seni tutuklamamasının ek sebebi eski dost olmanız.
Mark ne t'arrête pas parce que tu es son ami.
Teşekkürler, eski dost.
Merci, mon amie.
Eski dost Tom.
Ce brave Tom!
Şimdi beraber aşağı iniyoruz, tesadüfen karşılaşmış üç eski dost gibi.
Descendons tranquillement. Comme trois vieux amis.
Dost olarak kalalım, eski birer dost.
Je demeure chez de vieux amis.
Çok eski bir dost.
Un très vieil ami.
- Hep yanımdaydı. Eski bir dost gibi bana Varville Baronu olmadığımı hatırlatıyordu.
Comme un vieil ami, pour me rappeler que je ne suis pas le baron de Varville.
Ölüm gerçekten geldiğinde, eski bir dost gibi gelecek. - Nazikçe ve sessizce.
Quand la mort viendra, ce sera comme une vieille amie, doucement.
Hoşça kal, eski dost.
Au revoir, mon vieux.
Dert etme eski dost.
- Mais non, mon vieux.
- Eski bir dost asla fazlalık değildir.
Une amie ne dérange jamais.
Selam eski dost.
Bonjour...
Eski dost Aristoteles.
Bon vieux Aristote!
Yıllardır görmediğiniz halde eski bir dost diyorsunuz.
Et vous dites que c'est un vieil ami?
Kibarlığına, saygısına diyecek yoktu. Ama eski senli benli konuşma havasını,.. ... dost teklifsizliğini bulamadım doğrusu.
Avec égards et courtoisie, mais pas aussi librement ni avec la même confiance qu'avant.
- Eski bir dost?
Un vieux copain?
Ama gökyüzüne bir kuş koy, eski bir dost gibi hissediyorsun.
Mets un oiseau dans le ciel, et c'est un copain.
Bu kadar eski bir müşteri ve dost -
Un vieux client comme vous et... un ami..
Artık dost olduğun eski bir sevgili her zaman işe yarar.
L'amitié d'un ancien amant est toujours utile.
eski dostlar 20
eski dostum 305
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
eski dostum 305
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19
dost mu 33
dostoyevski 17
dost muyuz 16
eski moda 22
eski kocam 26
eski karım 23
eski bir dost 19
eski bir arkadaş 18
dostlarımız 19
dost mu 33
dostoyevski 17
dost muyuz 16
eski moda 22
eski kocam 26
eski karım 23
eski bir dost 19
eski bir arkadaş 18